CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, TBMM Genel Kurulu’nda; Ekrem İmamoğlu’nun afiş, görsel ve anonslarının yasaklanması hakkında konuştu. Uzun, “Alınan bu kararlar, iktidarın Sayın İmamoğlu’ndan ne kadar korktuğunun kanıtı” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, dün (27 Mayıs) Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun afiş, görsel ve anonslarının yasaklanması hakkında konuştu.
Uzun, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemiz Demokrasisi ne yazık ki darbe dönemlerinde dahi görülmeyen hukuksuzlukları yaşıyor. Anayasamız ile güvence altına alınmış bulunan temel haklar, adeta görmezden geliniyor; kişiler bu haklarından yoksun bırakılarak var olan Anayasa hükümleri yok sayılıyor.”
İfade vermeye çağrıldıklarında gelebilecek durumda olan belediye başkanları hakkında konuşan Uzun, şunları söyledi:
“Anayasamızın, ‘kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan muameleye tabi tutulamaz’ hükmüne rağmen evlerine yapılan şafak operasyonlarıyla ailesinin, çocuklarının yanından gözaltına alınıyor; çağrılan televizyonlar ve basın eliyle ibretlik senaryolar yazılıp uygulanıyor.”
“DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ ORTADAN KALDIRILIYOR”
Haberleşme hürriyetinin sınırlandırıldığını ve sosyal medya hesaplarına kısıtlılık getirildiğine dikkat çeken Uzun, şu ifadelere yer verdi:
“Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ortadan kaldırılıyor, adeta düşüncenin önüne set çekiliyor. Basın susturulmak, susmayanlar hapsedilmek isteniyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkınızı kullanabilmek için iktidarca kurulan barikatları devirip geçmek zorunda kalıyorsunuz.”
Masumiyet karinesi hakkında konuşan Uzun, “’Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz’ şeklindeki masumiyet karinesi; ‘Sen suçlusun, suçsuzluğunu hadi ispatla bakalım’ denilerek adeta mahkumiyet karinesine dönüştürülmüş durumda” dedi.
“İSTANBUL BAŞSAVCILIĞI, KENDİSİNİ MAHKEME YERİNE KOYARAK KARARLAR ALIYOR”
Uzun; İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı adayı olmaması için iktidarın elinden geleni yaptığını dile getirerek “Önce 31 yıllık diploması hile ile elinden alınıyor; sonrasında, uydurma bir dosya ve gizli tanık yalanlarıyla Silivri Cezaevine gönderiliyor” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, düşman hukuku uygulandığını belirten Uzun, şunları söyledi:
“X hesabına erişim engeli getiriliyor, ziyaretçileri kısıtlanıyor, afişleri, fotoğrafları ve sesi dahi yasaklanıyor. Alınan bu kararlar, iktidarın Sayın İmamoğlu’ndan ne kadar korktuğunun kanıtı, soruşturmanın içinin ne denli boş olduğunun ispatı, yargı eli ile yapılan siyasi müdahalenin tescilidir.”
Son günlerde, İmamoğlu ve tutuklanan diğer belediye başkanlarına ait afiş ve pankartlarının toplatılmaya başlanmasına dair alınan kararın, polis zoruyla uygulanmaya başlandığını belirten Uzun, şu ifadeleri kullandı:
“Peki bu kararı alan kimdir? Başsavcılık, yani iddia makamı. Peki buna yetkisi var mıdır? Tabi ki yok. Görülen o ki İstanbul Başsavcılığı, kendisini mahkeme yerine koyarak kararlar alıyor ve alınan bu hukuksuz kararlar, hukuksuz emire dönüşüyor; bu hukuksuz emirler bir de uygulanıyor.”
“YAPILACAK İLK SEÇİMLERDE SAYIN EKREM İMAMOĞLU’NU CUMHURBAŞKANI YAPACAK, SAYIN ERDOĞAN’I EMEKLİ EDECEĞİZ”
Zekeriya Öz ve Ergenekon hakkında yaptığı konuşmasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) sıralarına dönen Uzun, şunları söyledi:
“Hesap sorulmayacağı düşünülüyor olacak ki hiçbirinizin de buna sesi çıkmıyor. Gerçi sizin, Zekeriya Öz’e de sesiniz çıkmamıştı. Siz Ergenekon’da da Balyoz’da da sessiz kalmıştınız. Hatta bu davaların savcılığına dahi soyunmuştunuz. Peki ne oldu? Lideriniz kandırıldık dedi, grup başkanvekiliniz ise bu davaların ‘kumpas’ olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.”
Anayasa’da yer alan “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” hükmüne vurgu yapan Uzun, şunlara dikkat çekti:
“Hal böyleyken belediye başkanlığı sıfatları hâlâ devam etmekte olan, haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan başkanlarımızın; her türlü tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri yasaklanmakta ve görselleri toplatılmak suretiyle çalışmaları engellenmek, susturulmak istenmektedir.”
Uzun, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ne yaparsanız yapın, biz susmayacağız. Doğruları söylemeye, yarınları aydınlatmaya devam edeceğiz. Hukuksuzlukları, hukukla yenecek; adayımızı yanımıza, sandığı önümüze alacağız. Er ya da geç, yapılacak ilk seçimlerde Sayın Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak, Sayın Erdoğan’ı emekli edeceğiz.”