CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman’ın, Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmesiyle yaşadığı fiziki ve psikolojik şiddet iddialarına ilişkin açıklama yayımladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman, 19 Mart’ta Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
72 gün hücrede, sonrasında beş gün koğuşta tutulan Atayman, 5 Haziran’da ailesinden ve avukatlarından habersiz Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
Atayman, ailesiyle 10 dakikalık telefon görüşmesinde; fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakıldığını söyledi.
“İKTİDARIN, ÖZELLİKLE BU SÜREÇTE İŞLETTİĞİ DÜŞMAN HUKUKUNU VE ADALETSİZ UYGULAMALARINI NOT EDİYORUZ”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Atayman’ın yaşadığı sürece ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yayımladı.
Açıklamasında ise şu ifadelere yer verdi:
“Eski İBB Medya A.Ş. Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman’a yapılan işkenceye derhal son verilmeli ve sorumlular yargılanmalıdır. İktidarın, özellikle bu süreçte işlettiği düşman hukukunu ve adaletsiz uygulamalarını not ediyoruz. Er ya da geç hukuk önünde hesabını soracağız.”
NE OLMUŞTU?
İBB’ye yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 19 Mart’ta aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da bulunduğu çok sayıda CHP’li gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında tutuklanan eski Medya A.Ş. Genel Müdürü İpek Elif Atayman ise Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
72 gün hücrede, sonrasında beş gün koğuşta tutulan Atayman, 5 Haziran’da ailesinden ve avukatlarından habersiz Silivri Cezaevi’nden Afyonkarahisar Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
Ailesiyle 10 dakikalık telefonla görüşme hakkı kapsamında konuşan Atayman, yaşadığı süreç hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Herhangi bir suçum olmadığı için adaletin tecelli edeceği inancıyla serbest kalmayı sükûnetle beklerken, Afyon’a sevkle en somut halini alan fiziki ve psikolojik şiddet, yaşanan süreci paylaşmayı gerekli kıldı.”
Bir parça ekmekle yedi buçuk saat bilekleri kelepçeli halde bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildiğini belirten Atayman, şu ifadelere yer verdi:
“Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, bu açık bir cezalandırmadır.”
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) kaydının, Historical Traffic Search (HTS) kaydının ve şüpheli mal varlığının olmadığını vurgulayan Ataymani şunlara dikkat çekti:
“20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı. Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum.”
Görev yaptığı süre içinde makam aracını mütevazı bir araçla değiştirerek kurum menfaatini gözettiğini belirten Atayman, “Genel müdürlük kartvizitimi dahi çalıştığım kuruma masraf olmasın diye kırtasiyede bastırdım. Bu mu suçum?” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çağrıda bulunan Atayman, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Adalet Bakanı, ‘Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin. Tüm bu gerçeklere rağmen, ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller’ var deniyorsa tutuksuz yargılayın.”
Afyonkarahisar’a ulaşımın en hızlı altı saat sürdüğüne ve en yakın havalimanının 60 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çeken Atayman, şunların altını çizdi:
“Ailem yaşlı insanlar. Güvenlik ve sağlık haklarım ihlal ediliyor, ziyaret ve savunma hakkım fiilen engelleniyor; kişilik haklarım ve masumiyet karinesi çiğneniyor. Bu sevkle yalnızlaştırılarak sosyal bağlarımdan koparılıyorum. Bulunduğum koşulları hak edecek hiçbir davranışım olmadı. Bugüne dek devlete ve millete zarar verecek tek bir eylemim olmadı.”
Ardından, konuya ilişkin dün (9 Haziran) sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yayımlayan Atayman’ın oğlu Efe Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“İBB Medya A.Ş. eski Genel Müdürü annem İpek Elif Atayman, sürüldüğü Afyon Cezaevi’nde beş gündür yerde yatıyor. Devletine, milletine maddi ve manevi hiçbir yanlışı olmayan; sicili tertemiz bir insana yapılan bu insanlık dışı hareket kabul edilemez.”
Bunun yanı sıra, aynı gün sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yayımlayan Atayman’ın avukatı Hüseyin Ersöz ise şunların altını çizdi:
“İBB soruşturması kapsamında; tutuklu bulunan İpek Elif Atayman, geçen hafta Afyon 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmişti. İlk gün ranza ya da yatak verilmediğini duymuştuk fakat bu durumun beş gündür devam ettiği bilgisi kamuoyuna yansımamıştı.”
Ersöz, açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“Cezaevinde özgürlüğü kısıtlanan kişinin, tüm insani ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması esastır. İnsan Hakları’na uygun hareket edilmesi, kamu personelinin asli görevidir. İpek Elif Atayman’a beş gündür ranza ya da yatak verilmemesi ‘Kötü Muamele Yasağı’nın açık ihlalidir.”