CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Akbelen direnişinin ikinci yılında düzenlenen etkinlikte Gündem Fethiye’ye konuştu: “Buradaki santrallar fosil yakıt tüketmekten bir an önce vazgeçmeli”
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın, Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi (YK Enerji) tarafından kömür madeni için kesilmesine karşı mücadele eden köylüler, başlattıkları çadırlı nöbetin ikinci yılı dolayısıyla 16 Temmuz 2023 bir araya geldi.
Düzenlenen etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Cumhur Uzun da katıldı. Etkinlikte, Gündem Fethiye’ye konuşan Uzun, fosil yakıtlardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiği vurgusu yaptı.
Akbelen çadırlı nöbetinin ikinci yılı olduğunu ancak direnişin dört yıldır devam ettiğini söyleyen Uzun, “Akbelen halkı hemen yakınlarındaki daha önceki kömür havzalarını gördüklerinde kendi yaşam alanlarına ne yapılmak istendiğini çok yakından biliyorlar.
Bugüne kadarki var olan yaşam ortamlarının nasıl yok edildiğini ve bunun nasıl onarılmaz bir tahribat olduğunu, daha önceki tecrübeleriyle ya da 500 metre ilerilerindeki yaşam sahalarını kaybederken görmüş durumdalar. O nedenle bu bilinçle hareket ediyorlar” dedi.
“İNSAN YAŞAMADIĞI BİR ORTAMDA ENERJİYE DE İHTİYAÇ DUYMAYACAKTIR”
Yurttaşların hem hukuki mücadelelerine devam ettiklerini hem de fiili olarak direnişlerini sürdürdüklerini belirten Uzun, “Ülkenin enerji ihtiyacının olduğu gerekçesiyle sürdürülmek istenen bir termik santral var bölgede, buraya kömür elde etmek için. İnsanların yaşam alanından koparılması ve yaşam alanlarının kömür havzaları haline getirilmesi amaçlanıyor. Oysa, insan yaşamadığı bir ortamda enerjiye de ihtiyaç duymayacaktır” ifadelerini kullandı.
“DOĞAL GAZLA ÇALIŞIR HALE GETİRİLMESİ GEREKİR”
Türkiye’nin uluslararası anlaşmalarda taahhüt ettiği üzere fosil yakıtlardan vazgeçmesi gerektiğine dikkat çeken Uzun, “Buradaki santrallerin enerji üretmesinden vazgeçmeyi istemiyorsak doğal gazla çalışır hale getirilmesi gerekir” diye konuştu.
Termik santrallerde istihdam edilen yurttaşlar hakkında da konuşan Uzun, “Bu istihdam sırasında onlar bu işlerini kaybedeceklerinin kaygılarını yaşıyorlar. Ancak bu kaygı da gereksiz. Çünkü doğal gaz santrali halinde buraların işletilmesi yine aynı personelle ve aynı emekle olmak durumunda” ifadelerine yer verdi.
“TEMİZ ÇEVREDEN ELDE EDİLMİŞ ENERJİ İLE YAŞAMIMIZI SÜRDÜRMEK MECBURİYETİMİZ VAR”
İkizköy’de yaşayan yurttaşların yaşamını mutlu bir şekilde sürdürmelerinin devletin görevi olduğunu ifade eden Uzun, “Bugün dünyanın ilerleyişine uygun olarak temiz çevreden elde edilmiş enerji ile yaşamımızı sürdürmek mecburiyetimiz var. Bu kapsamda yapılacak çalışmanın da adı bellidir. Buradaki santraller fosil yakıt tüketmekten bir an önce vazgeçmeli ve böylelikle de İkizköylüler Akbelen Ormanı altındaki yerlerini kaybetme riskinden kurtulmalı. Kendi yurtlarında mutlu, bugüne kadar uğraşları çerçevesinde yaşamlarını sürdürebilmelilerdir” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Milas ilçesinde bağlı İkizköy’de, bölge halkı YK Enerji’nin termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasını Akbelen Ormanı’na doğru genişletilmesine karşı çıkmıştı. 29 Nisan 2021’de ise İkizköylüler YK Enerji’ye Tarım ve Orman Bakanlığı’nın olur kararına istinaden Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından YK Enerji’ye Akbelen’de ağaç kesme izni verilmesine karşı hukuki süreç başlatmıştı.
17 Temmuz 2021’de Orman İşletmesi kesim ekibinin mahkeme kararını beklemeden Akbelen Ormanı’nda 30’a yakın ağaç kesmesine karşın İkizköylüler ormanda 24 saatlik bir nöbete başlamıştı.
8 Ağustos 2021’de şirket yangın sıçrama ihtimali olduğu gerekçesiyle yeniden kesime gelmiş ve 100’ün üzerinde ağaç kesmişti fakat İkizköylüler daha fazla ağacın kesilmesine yeniden engel olmuştu.
Bunun üzerine orman yangınları nedeniyle ormanlara giriş yasağı gerekçe gösterilerek 10 Ağustos gecesi Jandarma ekipleri özel bir mülke ait nöbet alanında, mülk sahibinin izin belgesi olması rağmen, 11 kişiyi sürükleyerek dışarı çıkarmış, Füsun Kayra ve Edibe Demir hakkında kamu görevlisine mukavemet suçundan dava açılmıştı.
Davanın ikinci duruşmasında hazır bulunmasına rağmen İkizköylülerin tanıklarının dinlenmemesi, savunma avukatlarının Jandarmaya gece yarısı baskını emrini kimin verdiğinin araştırılmaması, sanıkların Jandarmanın orantısız güç kullanımı sonucu yaralanmalarını tespit eden adli tıp raporlarının dosyaya getirilmesi gibi taleplerin reddedilmesi üzerine reddi hakim talebinde bulunulmuştu.
Davanın 27 Mart 2023 tarihinde görülen altıncı duruşmasında ise İkizköylülerin avukatları duruşmanın uluslararası arenada takip edildiğini belirtmiş, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Özel Raportörü Mary Lawlor’un süreci izleyeceğine dair attığı tweeti mahkeme ile paylaşmıştı.
Akbelen Ormanı’nın kesim izninin iptali için açılan davada ise mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti 7 Eylül 2021’de bölgede keşif gerçekleştirmişti. Bölgede ilk yapılan keşifte hakimin avukatlara hakaret etmesi nedeniyle avukatlar Arif Ali Cangı, İsmail Hakkı Atal ve Şiar Rişvanoğlu reddi hakim başvurusunda bulunmuştu.
1 Mart 2022’deki ikinci bilirkişi inceleme öncesi Resmi Gazete‘de yayınlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle birlikte tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarında madencilik faaliyetlerinin önü açılmıştı.
Mayıs 2022’de hazırlanan bilirkişi raporunda madencilik faaliyetlerinin orman ekosistemini tamamen yok edeceği kabul edilmiş ama aynı zamanda bölgedeki tüm kömürün çıkarılabilmesi için Akbelen Ormanı’nın madenciliğe açılması gerektiği de savunulmuştu.
8 Ağustos 2022’de ise üçüncü bilirkişi keşfi yapılmıştı. İkizköylüler 23 Ekim 2022 tarihinde Milas’ta bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirerek, bilirkişilerin üzerindeki baskılara son verilmesini istemişti. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı, İkizköylü Nejla Işık, “Biliyoruz ki vicdanlarının sesiyle yazılmış bilirkişi raporları Akbelen’in kurtuluşu olacak! Akbelen’i koruyacak bilirkişi raporunu umutla bekliyoruz” demişti.
Üçüncü bilirkişi raporu ise Akbelen Ormanı’ndan kömür madencilik yapılabileceğini söylemişti.