CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Muğla’nın Datça ilçesinde 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili konuştu: “FETÖ’nün siyasi ayağı Ankara’da, iktidarın içerisinde.”
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, dün (14 Temmuz 2022) kontrol altına alınan yangın sonrası Muğla’nın Datça ilçesine gelerek, yanan alanlarda incelemelerde bulundu.
Özkoç, gazetecilere yaptığı açıklamada, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında da konuşarak, “FETÖ’nün siyasi ayağı Ankara’da, iktidarın içerisinde” ifadelerini kullandı.
“CHP MİLLETVEKİLLERİ, TBMM’NİN KAPISINI AÇAN İLK MİLLETVEKİLLERİDİR”
Özkoç, darbe girişimi gecesi TBMM’nin kapılarını ilk açan milletvekillerinin CHP’li olduğunu ifade ederek, “Bugün 15 Temmuz. Bundan tam 6 yıl önce büyük, kanlı bir darbe kalkışması ile karşı karşıya kaldık. Bu darbe karşılaşmasında uçakta bulunan Genel Başkan’ımızın yanında, AKP’nin önemli isimlerinden bir tanesi, Hayati Yazıcı oturuyordu. Genel Başkan’ımız, uçak yere değer değmez kendisine bu darbe kalkışması bildirilince elini uzatarak Hayati Yazıcı’nın elini tuttu, ‘Darbe nereden gelirse gelsin CHP olarak karşısında olacak ve birlikte mücadele edeceğiz’ dedi. O sırada uçaktan inip de gerekli görüşmeleri yapmak için havaalanına doğru ilerlediğinde, Türkiye’de bulunan bütün CHP’li milletvekilleri Ankara’ya doğru harekete geçmişlerdi. Ama Ankara’da bulunan CHP milletvekilleri, TBMM’nin kapısını açan ilk milletvekilleridir” dedi
“BU DARBE KALKIŞMASININ EN ÜST FAİLLERİ HALA YAKALANMAMIŞTIR”
Darbe girişiminin, henüz aydınlatılmadığına dikkat çeken Özkoç, “Bu darbe kalkışmasında, tankların arasında, hiç kimse umurumda değil, ‘Bana ne yapacaklarsa yapsınlar’ deyip, ondan sonra bir tekne ile karşıya geçip, köprüler tutulduğu için, Ankara’ya hareket eden Genel Başkan’ımız, Meclis’te yapılan toplantıya katılmıştır. Önce şunu bilelim; bu darbe kalkışması hala aydınlatılmamış bir darbe kalkışmasıdır. İki; bu darbe kalkışmasının en üst failleri hala yakalanmamıştır. Adil Öksüz, yakalandığı halde, affınıza sığınarak söylüyorum, çırılçıplak soyulup bağlandığı halde tekrar giydirilmiş, evrakları kendisine teslim edilmiş, ondan sonra da kaçması sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.
“KENDİSİ VE BAŞBAKAN ORTADAN YOK OLMUŞTUR”
Darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı ve başbakanın ortadan kaybolduğunu öne süren Özkoç, “Zekariya Öz… Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Arkasındayım bu savcının’ deyip de PKK’lı Şemdik Sakık’ın gizli tanıklığıyla bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı hücreye attırtıp, Fethullahçı Terör Örgütü’ne mensup generalleri ve subayları oraya taşıyan, o mevkilere taşıyan Recep Tayyip Erdoğan, maalesef sadece telefonun arkasında yurttaşlara ‘Çıkın, karşı çıkın’ demiş, kendisi ve Başbakan ortadan yok olmuştur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimini eniştesinden öğrendiğini hatırlatan Özkoç, şu soruları yöneltti:
“Şimdi, Türkiye şöyle bir ülke midir? Bunu herkesin tartışması lazım, 6 yıl sonra. Türkiye’nin, böyle bir darbe kalkışmasını Recep Tayyip Erdoğan’ın eniştesinden mi öğrenmesi gerekirdi? Milli İstihbarat Teşkilatı varken, jandarmanın istihbaratı varken, İçişleri Bakanlığı varken gerçekten Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı ve İçişleri Bakanı, Recep Tayyip Erdoğan’ın eniştesinden mi öğrendiler? Türkiye böyle bir ülke midir? Türkiye, kendi ordusunun içindeki bir kalkışmadan haberi olmayacak bir noktada mıdır? Bu kadar aciz bir duruma mı getirilmiştir?”
“ERDOĞAN’IN GÖREVLENDİRDİĞİ GENERALLERİN YAPTIĞI BİR DARBE KALKIŞMASIDIR”
Darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve getirdiği kişiler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Özkoç, “Türkiye’de bu darbenin mümessilleri, sinsi yollardan göreve getirilmemiştir. Vatan ve millet mücadelesi veren başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere generaller görevden alınmış, Fethullah Gülen cemaatinin liyakatine yakın olan general ve subaylar göreve getirilmiş ve bizzat görevlendirilmiştir. Bu, adalet mekanizmasında da aynen bu şekilde olmuştur. Yani bu darbe kalkışması, sinsi bir şekilde göreve yerleştirilmiş insanlarla değil, bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın görevlendirdiği generallerin yaptığı bir darbe kalkışmasıdır” dedi.
“SİYASİ AYAĞI ANKARA’DA, İKTİDARIN İÇERİSİNDE”
FETÖ’nün siyasi ayağının iktidarın içinde olduğunu öne süren Özkoç, “Recep Tayyip Erdoğan’ın sağ kolu olan Şaban Dişli’nin ağabeyi Mehmet Dişli, darbe kalkışmasında önemli generallerden bir tanesidir. Sonuna kadar korunmuş, muhafaza edilmiştir. Sonuna kadar önemli görevlerde tutulmuştur. İnsanlar Bank Asya’da para yatırdı diye çoluğuyla çocuğuyla görevden alınırken Dişli’nin kardeşi olan Şaban Dişli, büyükelçi olarak atanmıştır. Aynı zamanda Fethullah’ı öven, onun arkasında durduğunu söyleyen Adalet Bakanı, bugün görevdedir. ‘Siyasi ayağı nerede’ mi diyoruz? Siyasi ayağı Ankara’da, iktidarın içerisinde” ifadelerini kullandı.
“METHİYELER DÜZEN ADALET BAKANI, İÇİŞLERİ BAKANI HALA GÖREVDEDİR”
Fethullah Gülen ile yakın olan kişilerin hala görevlerine devam etitğini söyleyen Özkoç, “Onu öven, methiyeler düzen Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı hala görevdedir. Bundan dolayı görevden alınan herhangi bir siyasi olmamıştır. Tam tersine, doğru yerlere getirilmiştir. Bir tanesi de ekonomiden sorumlu Bakan Nebati’dir. Onun için üzülen, ağlayan kişiler, bugün Fethullah Terör Örgütü’nün sonuna kadar yanında olup da beraber yol yürüyenler, bugün iktidarda görevlerine devam ediyorlar. O yüzden işte Türkiye Cumhuriyeti, dikkatli olmak durumundadır. O yüzden darbelere karşı dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
“DARBELERİN NEDENLERİ ARAŞTIRILMALIDIR”
Özkoç, darbelerin nedenlerinin araştırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Nedenlerini araştıracak yer neresidir? TBMM’dir. Peki bugün Cumhurbaşkanı, ilk 15 Temmuz anmasını TBMM Genel Kurulu’nda yaptıktan sonra, Genel Kurul’da bu görüşmeleri yapmaktan neden vazgeçip de Meclis bahçesindeki anıtta kutlama yapmaktadır? Çünkü muhalefetin sorduğu sorulara cevap veremediği için” ifadelerine yer verdi.
“KONTROLLÜ DARBENİN FAİLLERİNİN ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK KAÇMALARINI NEDEN İZİN VERDİNİZ?”
Özkoç, darbe girişimi ile ilgili iktidara şu soruları yöneltti:
“Ben, buradan bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan’a ve bakanlarına soruyorum. Bu darbeyi eniştenizden öğrenmediğinizi biliyoruz. Bu kontrollü darbenin faillerinin ellerini kollarını sallayarak kaçmalarını neden izin verdiniz? Neden Darbe Araştırma Komisyonu’nun araştırmalarını derhal sonlandırdınız? Neden onların peşinden gitmediniz? Bu darbecilerin siyasi ayaklarını neden hala bakanlıklarda görevde tutuyorsunuz? Size haber vermediyse MİT Müsteşarı, hangi yüzle o koltukta oturuyor? Daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan, sen hangi yüzle hala Türkiye Cumhuriyeti’nde cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyorsun? Türkiye’nin hangi felaketinde doğru bir çözüm yolu gösterdin?
FETÖ’nün darbe taktiklerinin şu anda muhaliflere yönelik uygulandığını belirten Özkoç, “Evlatlarımız, askerlerimiz ölürken ‘Ölecekler tabii, yatmaya gelmediler’ dedin. Maden kazasında ölenlere, ‘Bu, işin fıtratında var’ dedin. ‘Orman yangınları çıkacak, kaç paraysa öderiz’ dedin. Bu ülkede darbe oldu, dedin ki ‘Bu darbe bizim için bir fırsat olmuştur’. Arkasında 20 Temmuz darbesini gerçekleştirdin. Fethullah Gülen cemaatinin yaptığı darbedeki taktikler ne ise şu anda milletvekilleri, gazeteciler, öğrenciler, yurttaşlarımız, muhalefet edenler aynı taktiklerle yine mahkemelerde, yeri geldiği zaman mahkeme heyetleri değiştirilerek oralardan cezaevlerine gönderiliyor. Onun için Can Atalay ve arkadaşları şu anda cezaevindeler. O yüzden masum insanlar, şu anda pandemi nedeniyle cezaevleri boşaltılmış olduğu halde cezaevlerini dolduruyor” dedi.
“SENİN FITRATINDA, İNSANLAR AÇLIKTAN İNİM İNİM İNLERKEN OKLUK KOYU’NDA TATİL YAPMAK VAR”
Özkoç, şu ifadelerle sözlerini tamamladı:
“Ama senin fıtratında ne var biz biliyoruz. Senin fıtratında, PKK ile mücadele eden bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı hücreye attırmak var. Bu ülkede darbeci generalleri bu göreve getirmek var. Ormanlar yanarken, insanlar açlıktan inim inim inlerken Okluk Koyu’nda tatil yapmak var. Bu millet bunları asla unutmayacak. Biz, milletimiz için, vatanımız, bu topraklar için hem TBMM’de görevimizi yapmaya devam edeceğiz hem de alanlarda olacağız. 2 Ağustos’tan itibaren CHP milletvekilleri, Parti Meclis üyeleri, Genel Başkanı başta olmak üzere bütün örgütleri, Ağrı’dan Edirne’ye, Hakkari’ye varıncaya kadar bütün illeri dolaşacağız. Vatandaşımız ile Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için, bu felaketleri erkenden önlemek için, bir daha darbe yaşanmasın diye, özgürlük için, hak için, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Allah bizi bir daha bu felaketlerle karşı karşıya bırakmasın.”