Muğla’nı Datça ilçesindeki orman yangınında zarar gören alanları inceleyen Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç alınması gereken tedbirlere vurgu yaparak “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi Cumhurbaşkanı’na 8 tane 10 tane uçak alacak gücü var da Orman Bakanlığı’na Orman Genel Müdürlüğü’ne 1 tane uçak alacak gücü yok mu?” diye sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç bugün (15 Temmuz 2022) Muğla’nı Datça ilçesinde Mesudiye Mahallesi’nde 13 Temmuz 2022 tarihinde çıkan orman yangınında yanan alanda incelemede bulundu ve basın açıklaması yaptı.
Özkoç’a CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan ile partililer eşlik etti.
“YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN ÇALIŞANLARIN YAPTIKLARI BİR VATAN HİZMETİDİR”
Üzücü bir olay yaşandığını söyleyen Özkoç açıklamasında Datça’daki yangının söndürülmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti ve şunları söyledi “Üzücü bir olay ile ilgili buradayız. Maalesef orman yangınları peşimizi bırakmıyor. İlk önce Marmaris’te, Datça Mesudiye’de, Çeşme’de çıkan orman yangınları, bir kez daha ülkemizi üzmüş durumda. Günlerden beri burada olan ekipler var. Datça Belediye Başkanımız burada, bütün ekipleriyle Muğla Büyükşehir Belediyesi burada, Muğla milletvekillerimiz burada ve mücadelenin içindeler. CHP örgütü burada, Marmaris Belediye Başkanımız burada. Onlar yangını en yakından izleyip günlerce mücadele eden arkadaşlarımız.
Ama buradan bir kere daha söylüyoruz, Orman Bölge Müdürlüğü’nden, Bakanlık’tan, itfaiye müdürlüğümüzden, belediyelerden, yangının içerisine giren ve biraz önce burada konuştuğum, ‘Üç günden beri uyku uyumadık’ diyen evlatlarımıza varıncaya kadar hepsinin emeklerine yürekten teşekkür ediyoruz. Yaptıkları bir vatan hizmetidir.”
“ORMAN YANGINLARI ELBETTE ÇIKAR, DEVLETİ YÖNETEN İKTİDARIN YAPMASI GEREKEN TEDBİR ALMAK”
Olayı yerinde görmek ve fikir alışverişinde bulunarak Meclis Genel Kuruluna taşımak için geldiklerini belirten Özkoç, “Gördüğümüz manzara maalesef gerçekten üzüntü verici. Ormanlarımız geri dönülmesi uzun zaman alacak şekilde yanmış durumda” dedi.
Orman yangınları ile ilgili alınması gereken tedbirlere dikkate çeken Özkoç şunları söyledi: “Buradan bir kere daha söylüyorum: Evet müdahale edildiği zaman orman alanlarının yanmasını engelleyebiliyorsunuz. Mesele şu: Orman yangınları elbette çıkar, depremler elbette olur. Sel felaketleriyle elbette karşılaşılabilir ama bizim yapmamız gereken yani devletimizin, devleti yöneten iktidarın yapması gereken tedbir almak. Yani olası felaketleri en asgari seviyeye indirmektir. Yani bu felaketlerin daha fazla büyük zarar vermemesi için tedbir almaktır.
İşte CHP olarak en baştan söylediğimiz tam da budur. Yangın söndürme helikopterleri, uçakları ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidarın zamanında kendimize ait, bizim envanterimize dahil olan uçak ve helikopterleri bulunmuş olsaydı, Türk Hava Kurumu’nun uçakları gerçekten yeteri kadar, zaman içerisinde tamir edilip devreye sokulabilseydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi Cumhurbaşkanı’na 8 tane 10 tane uçak alacak gücü var da Orman Bakanlığı’na Orman Genel Müdürlüğü’ne 1 tane uçak alacak gücü yok mu? Söylediğimiz şey bu.”
“SUÇU BAŞKASINA ATMANIN YANAN ORMANLARA FAYDASI YOK”
Özkoç konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Yangınlar çıkacak, çıktıktan sonra bu konuda görevli olanlar hangi kurumda görevli olurlarsa olsun canla başla çalışacaklar çünkü bu vatan hepimizin ama tedbir hükümetin. İktidar bu konuda tedbirli davranmak zorunda yangın bölgelerindeki yangından sonra ‘Suç bizim değildi onundu’ demenin bizim ülkemize bir faydası var mı? Yanan ormanlara bir faydası var mı? Yok.
O yüzden ilk defa gece görüşü olan bir helikopter müdahalede bulundu. Ne kadar faydası oldu tek helikopterin bilemem. Ama faydası olmuştur.
Rüzgarın etkisiyle 1000 futbol sahası büyüklüğünde bir alan maalesef yandı, yok oldu. Bununla ilgili elbette erken tedbir almak, uzman ve tecrübeli kişilerin bu alanda çalışıyor olması, Türk Hava Kurumu’nu belki de AFAD pozisyonunda değerlendirilmesi gerekliliği, gerekirse bütün güçlerimizi birleştirerek ormanla ve yangınlara ilgili uzmanlaşmış profesyonel ekiplerin yetiştirilmesi, kendi envanterimize ait orman yangınlarında kullanacağımız uçakların ve helikopterlerin olması bu büyük felaketi asgari seviyeye indirecektir.
Tek mutlu olduğumuz, ebetteki ormandaki canlılarımız yandılar ama bunun dışında bir felaketle karşı karşıya kalmadı. Ölen arkadaşımız olmadı. O yüzden bundan dolayı mutluyuz ama bu üzüntümüzü kapatmıyor. Bu felaketleri engellemek için elimizden geleni yapmalıyız.”