Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda asgari ücrete ilişkin konuşma yaptı. Özcan, “Yoksulluğu, ‘kader’ diye pazarlayanlara karşı bu kürsüden ilan ediyoruz: Emeğin hakkı bu ülkenin yarınıdır” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, TBMM Genel Kurulu’nda asgari ücret hakkında açıklama yaptı. 2026 yılı asgari ücretinin belirlenmesine az kaldığını vurgulayan Özcan, şunlara dikkat çekti:
“2025’in sonunda resmî enflasyon yüzde 34 civarında kesinleşirse bir işçi yıllık 50 bin TL’nin üzerinde alım gücü kaybı yaşamış olacak. Asgari ücretli bir ailenin evinden yılda 50 bin lira çalan enflasyon hırsızına ülkede teslim olmuş bir düzendeyiz. Hedeflenen enflasyona göre asgari ücrete zam yapılmaktan vazgeçilmelidir.”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
Enflasyon hedefinin değil, hane halkının geçim maliyetinin hesaba katılması gerektiğini söyleyen Özcan, “Mevcut yöntem, bilinçli yoksullaştırma stratejisi uyguluyor” dedi.


“TÜRKİYE ARTIK ASGARİ ÜCRETLİLER ÜLKESİ”
Türkiye’de milyonlarca ailenin gıdaya erişemediğini, ailelerin okula gönderdikleri çocuklarının beslenme çantasını doldurmadığını belirten Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye artık asgari ücretliler ülkesi. Asgari ücretlinin millî gelirden aldığı pay 50 yıl önce kişi başına düşen gelirin yüzde 80’i düzeyindeydi, 10 yıl önce yüzde 60’tı, bugün yüzde 43’e mahkûm edilmiş durumda. Yani pastayı üreten işçinin eline, o pastadan pay almaya kalktığında vuran bir düzen var.”
Özcan, konuşmasının devamında; “Emekçinin ürettiği zenginlik büyüdükçe emekçinin ücreti küçülmekte; bunun temel nedeni de işçinin pazarlık kefesine koyacağımız ağırlığı olan örgütlülüğünün olmaması” dedi.
Türkiye’de toplu iş sözleşmesi kapsamının yüzde 10 civarında olduğunu, Avrupa Birliği’nde ise bu oranın yüzde 80’lere ulaştığını vurgulayan Özcan, şunları dile getirdi:
“Toplu pazarlık kapsamı yükseldikçe asgari ücret geriler, kapsam düştükçe tüm ücretler asgariye sıkışır. Bu bir ekonomik tercih, işçiyi yoksullaştıran bir sınıf politikası. Tabloyu tersine çevirmek için bir asgari ücret yalnızca işçinin kendisine göre değil, bakmakla yükümlü olduğu ailesiyle birlikte hesaplanmalıdır.”
“KADIN EMEĞİNİ YOK SAYAN ÜCRET REJİMİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Asgari ücret ve altında alan kadın işçilerin oranının yüzde 60 olduğuna dikkat çeken Özcan, şunların altını çizdi:
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!
“Kayıt dışı çalışan kadınların yüzde 90’ı asgari ücret altında çalışmaya mahkûm edilmiştir. Bu tablo, yoksulluğun toplumsal cinsiyet temelli adaletsizliği de katmerlediğinin açık bir göstergesidir.”
Özcan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Sarayın bir günde 2 bin 624 asgari ücret, 3 bin 625 emekli maaşı harcadığı bir ülkede asgari ücretin, kişisel takdire bahşedilir gibi sunulmasını kabul etmiyoruz. Kadın emeğini yok sayan ücret rejimini kabul etmiyoruz. 39 bin liranın altında asgari ücreti kabul etmiyoruz.
Bu ülkenin emekçisi alın teriyle büyüttüğü pastadan artık kırıntı değil, hakkını istiyor. Yoksulluğu ‘kader’ diye pazarlayanlara karşı bu kürsüden ilan ediyoruz: Emeğin hakkı bu ülkenin yarınıdır.”
Sen de Gündem Fethiye'ye abone ol, gerçeğin yanında ol!












