CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, TBMM Genel Kurulu’nda “Öğrencilerin sınava hazırlıkta kitaplarla ilgili yaşadıkları sorunlar” hakkında araştırma komisyonu kurulması önerisi hakkında konuştu.
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda İYİ Parti’nin “Öğrencilerin sınava hazırlıkta kitaplarla ilgili yaşadıkları sorunlar” hakkında araştırma komisyonu kurulması önerisi üzerine partisi adına söz aldı.
Özcan; öğrencilerin sınav streslerinden, velilerin çocuklarını okutmakta yaşadıkları ekonomik zorluklara kadar birçok konuya değinerek, “Öğrencilerin ne kadarı hayaline kavuşuyor” diye sordu.
“ÖĞRENCİLERİN NE KADARI HAYALİNE KAVUŞUYOR?”
Özcan konuşmasında, “Ülkemizde yapboz tahtasına dönen, sürekli bozup dağıtılan, sonra da yama projelerle toparlanmaya çalışılan en önemli sosyal politika alanı eğitimdir. Bırakın, en iyisini, iyi değil, kötüsüyle karşı karşıyayız. Eğitim sistemimiz tamamen sınav merkezli anlayış ve uygulamalara sahip, hâl böyleyken LGS, YKS ve tüm sınavlarla 15 milyona yakın öğrenci sınava giriyor, üniversite sınavlarında da 3 milyona yakın. Peki, ne kadarı seviniyor, ne kadarı hayaline kavuşuyor” ifadelerini kullandı.
Ailelerin asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışırken nitelikli eğitim ortamı yaratamayacaklarına değinen Özcan, “Anayasaya göre herkesin eğitim hakkı ortadayken eğitim süreci evde başlıyor. Evde durum nasıl? Bugün 10 milyon kişinin asgari ücretle, 3 milyon 400 bin kişinin asgari ücretin altında bir ücretle çalıştığı, 1 milyon 700 bin kişinin 1.500 liradan az ücretle geçindiği bir ortamda nitelikli eğitim koşullarını nasıl sağlayabilir anne ve babalar” dedi.
“EKONOMİK GÜCÜ OLMAYANLARA KAPILARIN KAPANDIĞI BİR EĞİTİM”
Konuşmasında okullardaki duruma ve öğretmenlerin durumuna değinen Özcan, “Eğitim sürecinin ikinci önemli ayağı okullar. Bir yanda yıllık eğitim ücreti 100 bin liraya yaklaşan kolejlerde eğitim alanlarla, özel okullarda okuyanlar, diğer yanda devlet okullarında okuyanlar, ders kitapları, yardımcı ders kitaplarıyla sınavlara hazırlanan çocuklarımız… İşsizlik, devlet okullarında okuyan öğrencilerimiz aleyhine sürekli değişiyor yani ekonomik gücü olmayanlara kapıların kapandığı bir eğitim. Devlet okullarında ders kitapları, kaynak kitaplar ile yardımcı ders kitapları, test kitapları, yaprak testlerle sınavlara hazırlanılıyor. Eğitim sürecinin 3’üncü ayağı öğretmenler; kadrolu, sözleşmeli, ücretli, uzman, başöğretmen statüleriyle kendilerine sağlanan koşullarla çocuklarımızı hem hayata hem de sınavlara hazırlamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“MODERN EĞİTİMİN FELSEFESİNDE TEST ÇÖZMEK DEĞİL DÜŞÜNMEK VARDIR”
Sınav sistemine eleştiri getiren ve sınava hazırlık sürecinin zorluğuna vurgu yapan Özcan, “Velilere gelince, onların durumu daha vahim. Çocuklarının geleceği için dişinden tırnağından ayırdıkları her kuruşu onlar için harcıyorlar, yeter ki çocukları iyi bir eğitim alsın, akademik beceri… Tüm okul sinerjisinin lise ya da üniversite sınavlarını merkez alarak harcanması, çoktan seçmeli 4 ya da 5 seçenek arasından doğru olanı bulma becerisi olmamalı. Modern eğitimin felsefesinde test çözmek değil düşünmek vardır. Sorun alanlarını keşfetmek çözüm önerisi sunmak, duygularını ifade etmek olmalıdır, akla ve bilime dayanmalıdır. Bu kapsamda, sınavlara hazırlık süreci öğrenciyi, öğretmeni ve velileri çok olumsuz etkilemekte, derin yaralar oluşturmaktadır” dedi.
Konuşmasının devamında İYİ Parti’nin önerisini desteklediklerini ifade eden Özcan, “Başarı başta olmak üzere, sosyal, psikolojik etkilerin yansımalarının saptanarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla İYİ Parti Grubunun araştırma komisyonu kurulması önerisini destekliyoruz” diye konuştu.
“İLK SEÇİMDE MİLLETİMİZ DE SİZE ‘HAYIR’ DİYECEKTİR“
Özcan konuşmasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Tabii, şimdi, iktidar partisi ve destekleyen milletvekilleri her muhalefet önerisinde olduğu gibi ‘hayır’ diyecekler ancak unutulmamalıdır ki yapılacak ilk seçimde milletimiz de size ‘hayır’ diyecektir.”