Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı adına Milli Eğitim Gölge Bakan Yardımcıları; Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, Muğla Milletvekili Gizem Özcan ve Parti Meclisi Üyesi Armağan Erdoğan 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı başlangıcı dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı adına Milli Eğitim Gölge Bakan Yardımcıları Parti Meclisi Üyesi, Isparta Milletvekili Hikmet Yalım Halıcı, Parti Meclisi Üyesi Armağan Erdoğan ve Muğla Milletvekili Gizem Özcan; CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı açılışı ve eğitim sisteminde yapılması gerekenlerle ilgili birçok değerlendirmede bulunuldu.
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan konuşmasında Mesleki Eğitim Merkezleri, köy okulları, deprem bölgesindeki okullar ile İmam Hatip okullarının ve öğrencilerinin sayısı ile ilgili birçok konuya değindi.
“2024 YILININ İLK YEDİ AYINDA DOKUZ ÇOCUK İŞ CİNAYETLERİNDE HAYATINI KAYBETTİ”
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) iktidarında mesleki ve teknik eğitimin itibarının giderek zedelendiğini ve eğitimin niteliğinin düşürüldüğünü ifade eden Özcan, “Bu okullar öğrenciler tarafından tercih edilmez hale gelmiştir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen akademik başarısı düşük öğrencilerin kayıt yaptırdığı okullar haline gelmiştir” dedi.
Dört gün işe bir gün okula diye yoksul ailelerin çocuklarını mesleki eğitim merkezleri (MESEM) yönlendirildiğini belirten Özcan, “Çocuklarımızın devlet eliyle ucuz, güvencesiz işgücü olarak kullanıldığı, yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüşmüştür. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre 2024 yılının ilk yedi ayında MESEM programı kapsamında dokuz çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.
“ÇEDES PROTOKOLÜ İLE DİN GÖREVLİLERİ OKULLARDA MANEVİ DANIŞMAN OLARAK GÖREVLENDİRİLMİŞTİR”
Özcan, AK Parti iktidarında imam hatip okullarının sayısının da plansız ve programsız bir şekilde arttırıldığını ve eğitim sistemi içerisinde kapladığı alanın genişlettirildiğini vurguladı.
2002 yılın olan 450 imam hatip lisesi sayısının günümüzde bin 714’e yükseldiğini söyleyen Özcan, şunları söyledi:
“71 bin olan öğrenci sayısı ise 476 bin 739’a yükselmiştir. Okul sayısı yüzde 280, öğrenci sayısı ise yüzde 570 oranında arttırılmıştır. 4+4+4 eğitim modelinin uygulamasıyla hiçbir okul türüne ait ortaokul kademesi yokken imam hatip ortaokulları yeniden açılmıştır. 2012-2013 eğitim öğretim yılında bin 99 okul açılmış, bu okullara 94 bin 467 öğrencinin kaydı yapılmıştır. 2023 yılına geldiğimiz zamansa okul sayısı 3 bin 432’ye öğrenci sayısı ise 695 bin 499’a yükseltilmiştir.”
Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında değerler eğitimi, personel eğitimi gibi çok sayıda protokol imzalandığını ifade eden Özcan, “ÇEDES protokolü ile din görevlileri okullarda manevi danışman olarak görevlendirilmiş, çocukların yaşlarına ve gelişimlerine uygun olmayan etkinlikler yaptırılmıştır. AKP iktidarında Diyanet İşleri Başkanlığı en az Milli Eğitim Bakanlığı kadar eğitimin içinde var olan bir eğitim kurumu haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
“AKP İKTİDARINDA 18 BİN 432 KÖY OKULU KAPATILMIŞTIR”
Köy okullarının kapatılması, okullar arasındaki nitelik farkının artması gibi sebeplerden dolayı milyonlarca öğrencinin okula ulaşmak için her gün saatlerini yollarda geçirmek zorunda kaldığını hatırlatan Özcan, “2014-2015 eğitim öğretim yılında 15 bin 397 okul taşınırken, 2022-2023 eğitim öğretim yılında 18 bin 291 okul taşınır olmuştur. Her gün 1,2 milyon öğrencimiz taşımalı eğitim kapsamındaki okullara gitmek zorunda bırakılmıştır” sözlerini kullandı.
Özcan, son yapılan düzenleme ile birlikte 30 kilometre üzerindeki mesafelerde taşımalı eğitimin sonlandırıldığını, öğrenciler yatılı okullara yönlendirildiğini söyledi. Köy okullarını açmak, öğrencilerin yaşadığı yerde okula gitmesini sağlamak, yerine taşınan öğrenci sayısını düşürmek için böyle bir düzenlemeye başvurulduğunu ifade etti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre 2002 eğitim öğretim yılında köylere 32 bin 401 okul, 3 milyon 275 bin 579 öğrenci bulunduğunu hatırlatan Özcan, “22 yılın ardından 2023 yılında köylerdeki okul sayısı 13 bin 969’a, öğrenci sayısı 623 bin 902’ye gerilemiştir. AKP iktidarında 18 bin 432 köy okulu kapatılmıştır. Bu durum eğitim alanında olduğu kadar, sosyolojik olarak da köylerimizin gerilemesine sebep olmuştur” dedi.
Deprem bölgesinde yıkılan okulların yerine yenileri yapılmadığını hatırlatan Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Çok sayıda okulla birleştirilmiş okul uygulamasına devam edilmektedir. Deprem bölgesinin dışındaki illerde de çeşitli nedenlerle okul binası kullanılmaz hale gelen, bu nedenle başka okullarda aynı binada eksik ders saatleriyle eğitimi sürdürmeye çalışan çok sayıda okul bulunmaktadır. AKP iktidarı okulların fiziksel koşullarını iyileştirmek bir yana yeterli sayıda okul yapmayı bile başaramamıştır. AKP her zamanki gibi okullar açılırken sorunlar yumağını okulların ve velilerin kucağına bırakmış durumdadır.”
“LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMDEN GİDEREK UZAKLAŞILMIŞTIR”
22 yıllık AK Parti iktidarının Cumhuriyetle ve onun ulusal egemenlik anlayışıyla savaş haline geçtiğini söyleyen Özcan, “Laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşılmıştır. Yönetici kadrolar devletin çalışanı değil, AKP’nin çalışanı haline getirilmiştir. Liyakatsiz kadrolaşma, mevzuat ve program değişiklikleri, protokol ve özel teşviklerle dini tarikatlarla ilişkili vakıf ve derneklerin eğitimin paydaşı yapılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın eğitim öğretim faaliyetlerinin daha fazla içine alınması yoluyla eğitim dinselleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Tüm kademelerde tüm paydaşlar için eğitim her geçen gün daha kötüye gittiğini ve okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin niteliği her geçen yıl biraz daha düştüğünü belirten Özcan, “Ülkemizin kurtarıcısı, Cumhuriyeti’mizin kurucusu, Başöğretmen’imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı esnasında Maarif Kongresi’ni toplayarak eğitimin ne kadar önemli oluğunu bizlere bir kez daha göstermesine hep birlikte tanıklık ettik” sözlerini kullandı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce savaş günlerinde dahi eğitimin önemine vurgu yaptığını hatırlatan Özcan, son olarak şunları söyledi:
“Biz de eğitim sistemimizi bugünden daha iyiye götürmek, 22 yıllık iktidarın açtığı yaraları sarmak için canla başla çalışacağız. Partimizin 101’nci yıl dönümünde kuruluşun ve kurtuluşun partisi olmanın verdiğini inanç ve sorumlulukla çocuğun ve gencin üstün yararını gözeten, nitelikli, laik, bilimsel, kamusal ve erişilebilir bir eğitim için mücadele etmeye, Cumhuriyet aydınlanmasından aldığımız ilhamla çalışmaya devam edeceğiz.”
