CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, TBMM Genel Kurulu’nda Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi hakkında konuştu: “Öğretmenlik mesleği tüm yönleriyle düzenlenmiyor”
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 3. Maddesi görüşmelerinde söz aldı. Özcan, teklifin öğretmenler için birçok eksiğe sahip olduğunu belirterek, Millet İttifakı iktidarında öğretmenler hakkında yapılacak düzenlemeleri aktardı.
Özcan konuşmasının başında öğretmenlerin eğitim sürecini bir bambunun yetiştirilmesine benzeterek, “Eğitim-öğretmen-öğrenci ilişkisini Çinlilerin bambu ağacı yetiştirmesiyle ilişkilendirdiğimizde, önce tohumu ekerler, sularlar ve gübrelerler. Beş yıl boyunca sulanıp gübrelenen bambu, beşinci yıla kadar yeşermez, filiz vermez. Ancak beşinci yılın sonunda doğru yeşermeye başlayıp, altı haftada 27 metre boyuna ulaşır. Eğitimin en önemli parçalarından biri olan öğretmenin de eğitim-öğretim sürecini bambu ağacı yetişmesine benzetebiliriz” ifadelerini kullandı.
“BU ISRARA KİMSE ANLAM VEREMİYOR”
“Bu kanuna Öğretmenlik Meslek Kanunu denebilir mi?” diye soran Özcan, “Eğitimde sonuca ulaşmanın koşulu; inanmak, çalışmak, sabretmek, çevre ve kamu tarafından desteklenmektir. Öğretmenliğin çok önemli görev ve sorumluluğu herkes tarafından kabul edilirken, görüşmekte olduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi eğitim sendikaları başta olmak üzere eğitimin tüm bileşenlerinin ve öğretmenler odasına görüşleri alınmadan, karşı olmalarına rağmen bu ısrara kimse anlam veremiyor. Bu konuda kanunla öğretmenlik mesleği tüm yönleriyle düzenlenmiyor. Sadece ilk atama ve kariyer basamakları ve 2023’te yürürlüğe girecek 3600 ek gösterge. Bu kanuna Öğretmenlik Meslek Kanunu denebilir mi? 2004 tarihli kanun ile bugün kanun teklifi, 1995 tarihli taslağın kötü bir kopyasıdır. 2018 yılında CHP olarak tüm paydaşlarla bir araya gelerek bir kanun teklifi verdik. Teklifimiz hala bekletiliyor” dedi.
“ÜCRETLİ ÖĞRETMENLERİN ALDIKLARI ÜCRETİ, HANGİ VİCDAN KABUL EDEBİLİR”
Teklif hakkında konuşan Özcan, teklifin birçok açıdan öğretmenlerin sorunları ve isteklerine karşılık vermediğini belirterek, “Öğretmenler bu meslek kanun teklifinden memnun değil. İş barışını sağlamıyor. Adaletsizlikleri, eşitsizlikleri gidermiyor. Özlük haklarını, örgütlenme ve sendikal hakları güçlendirmiyor. Öğretmenlerin ekonomik sıkıntılarla iyileştirmiyor. Aile birliğini sağlamıyor. Atamayı bekleyenleri atamıyor. Sözleşmeli-Ücretli öğretmenlerin sorunları çözmüyor. Engellilere kadro açmıyor. Öğrencileri yaz saati uygulamasıyla özellikle ilkokul öğrencilerini sabahın karanlığında yollara düşürülmesi uygulamasına bile seyirci kalınıyor. Mevcut uygulama ile kadrolu-sözleşmeli-ücretli öğretmen ayrımcılığı varken yeni sorun ve işsizliklerin önü açılacaktır. Sınav odaklı eğitim sistemine öğrencilerden sonra öğretmenlerde katılacaktır. Öğretmenlerimiz sınav stresi ve ayırdığı zamanla mesleğini olumsuz etkilemeyecek midir? Baş öğretmenlik ve uzman öğretmenliğin, öğretmen niteliksel gelişimine ve eğitimine ne gibi katkısı olacaktır. Görev aynı iken unvanların alt ve üst ilişkisi biçimde düzenlenmesi, çalışma düzenini bozucu bir etkiye sahip olacaktır. Ücretli öğretmenlerin aldıkları ücreti, hangi vicdan kabul edebilir” ifadelerine yer verdi.
“ANAYASANIN 128’İNCİ MADDESİNE AYKIRIDIR”
Teklifte yer alan başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik kavramları hakkında konuşan Özcan, “Teklifin bir maddesinde öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olarak nitelendirilmesine rağmen bir başka fıkrada öğretmenliği kariyer basamaklarına ayırmaktadır. Öğretmenler zaten uzmandır. Bu süreçlerde; mülakatta, liyakat esas alınacak mıdır? Öğretmenler kamu da öğretmenlik mesleğine başladıklarını değil öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından mezun olduklarında öğretmendirler. Bu sebeple ‘aday öğretmen’ diye bir tanım olamaz ‘istihdam edilmiş’ bir öğretmen olur. Teklifin 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen, ‘Öğretmenlerin çalışma şartları eğitimde kalitenin yükseltilmesi belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenir’ ifadesi belirsizlik içermektedir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri de belirlilik ilkesidir. Maddenin bu haliyle öğretmenlerin çalışma süre ve şekilleri ile ilgili keyfi uygulamaların önü açılacaktır. Teklifin 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında, ‘Öğretmenlik mesleği aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır’ denmektedir. Anayasanın 55’inci maddesinde; ‘Ücret, emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal olanaklardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır’ denmektedir. Kanun teklifi, kariyer basamakları görev ve yetki farklılaşmasına dayanmaktadır. Teklifte, öğretmenler için öngörülen mesleki ilerleme unvanları, görev ve yetki farklılaşması getirmeksizin farklı ücret elde etme amacına matuftur. Teklif bu yönüyle, 55’inci maddenin ‘yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri’ hükmüyle anayasanın 128’inci maddesinde yer alan ve memur ve diğer kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinin kanunla düzenleneceği kariyer basamakları düzenlemesini içermediğinden 128’inci maddeye aykırıdır” dedi.
“MİLLET İTTİFAKI İKTİDARINDA, ÖĞRETMENLER STATÜYE AYRILMAYACAKLAR”
Konuşmasının sonunda Millet İttifakı iktidarında öğretmenler için yapılacak düzenlemelere değinen Özcan, “Millet İttifakı iktidarında, öğretmenler statüye ayrılmayacaklar. Öğretmenlerin aylık ücretleri ile göreve başladığında en yüksek devlet memurunun maaşının yüzde 50’sinden aşağı olmayacak. Öğretmenlere 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde birer maaş ikramiye verilecek. Emekli ve çalışan öğretmenlerin maaşlarının hesaplanmasında 3600 ek gösterge esas alınıp, önceden emekli olanlarda 3600 ek göstergeden yararlanacaklar. Öğretmenlere eğitim-öğretim dönemi başında bir maaş tutarında hazırlık ödeneği verilecektir. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin ücretleri; resmi okullarda çalışan, aynı hizmet süresindeki öğretmenlerin en düşük maaşından daha düşük olmayacak. Öğretmenlere çalıştıkları her dört yıla bir yıl fiili hizmet zammı verilecek. Öğretmenlerin çalışma koşulları ve ekonomik hakları ILO ve UNESCO’nun ilgili tavsiye kararına aykırı olmayacak” ifadelerini kullandı.