CHP Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan; Adalet Bakanlığı’nın 2025 bütçesi görüşmelerinde, yargının siyasallaşmasını ve kayyum uygulamaları ile ilgili konuşma yaptı. Özcan, kayyum uygulamaları ile ilgili; “Kayyumlar millî iradeye ihanettir, bunu yapamazsınız” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, dün (28 Kasım) Adalet Bakanlığı’nın 2025 Bütçesi görüşmeleri yapıldı. Adalet Komisyonu Üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Komisyon’da konuşma yaptı.
Özcan yaptığı konuşmada, adalet sistemi ile ilgili; “Adalet sistemini tam bel kemiğinden kıran yargının siyasallaşması, onun da en uç noktası olarak kayyım siyaseti” dedi.
İktidarın seçim sonuçlarını hazmedemediğini dile getiren Özcan, bu konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Adalet Bakanlığı ise seçimle alamadığı belediyeleri zor yoluyla ele geçirmenin âdeta karargâhına dönüştü. İktidar, 22 yıldır siyasetini millî irade üzerinden kurduğunuzu iddia etti, millet irade koyup ‘Koltuk Cumhuriyet Halk Partisi’nin’ dediği anda millî iradeyi ezip geçmenin adresi oldun. Sayın Adalet Bakanı, bunu sizin siyasetinizden arındırmanız gereken mahkemeler eliyle yapıyorsunuz, bunun da farkında değil misiniz?”
“KAYYUMLAR MİLLÎ İRADEYE İHANETTİR”
Özcan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, Meclis komisyonunda görüşüne başvurulduğunda terörist olarak nitelendirilmediğini, ancak Esenyurt’u kazandıktan sonra bu suçlamanın gündeme geldiğini belirtti.
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, 12 yıl önce katıldığı bir cenaze nedeniyle görevden alınmasını hatırlatan Özcan; “Ucuz bir millî irade hırsızlığı değil midir?” dedi.
Özcan, yargıya müdahale ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Sonra biz diyoruz ki: Bu kayyumlar millî iradeye ihanettir, bunu yapamazsınız. Cevabınız bu konuda ne oluyor? ‘Top yargıda, yargıya müdahale etmeyin.’ Sayın Bakan, ben size bir yargıya müdahale örneği göstermek istiyorum: Konu, 450 hâkim ve savcının Danıştay’ca görevine iade edilmesi. “Danıştay’ın aldığı bu kararda sessiz kalmamız mümkün değil. Nasıl ki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak burada sessiz kalamayız.’ Kim demiş bunu? Sayın Cumhurbaşkanı. Bu şimdi, yargıya siyasal müdahale değil mi? Açık talimat değil mi? Elinizi vicdanınıza koyun. Peki, siz Sayın Cumhurbaşkanı’na bu konuda tek bir cümle söylediniz mi, yoksa ‘Yargıya müdahale etmeyin’ ilkesini söz konusu muhalefet olunca mı hatırlıyorsunuz?”
Tunç’un, Kılıçdaroğlu ile ilgili açıklaması hakkında Özcan; “Biz başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün genel başkanlarımızı örnek alıyoruz, bu konuyu da açıkça belirtmek istiyoruz” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 21 Kasım’da eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili, şu açıklamayı yapmıştı:
“Bugün siyaset yapanlar, özellikle geçmişte bu kötü örnekleri yine kendilerine örnek alırlar ve aynı siyasete devam ederlerse, onların sonu da bu eski genel başkan gibi olur. Siyasetçilerimiz için ibret vesikasıdır. Hakaret ede ede maalesef siyasi hayatının sonuna kadar gelmiş kendi Partisinde genel başkan bile yapılmamıştır.”
“AHMET ÖZER’LE GÖRÜŞMEMİZİ HUKUKSUZCA ENGELLEDİNİZ”
Özcan, tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile bugün (29 Kasım) görüşme yapacaklarını belirtti.
Özcan, Ahmet Özer ile görüşme süreçlerini şu şekilde ifade etti:
“Sayın Bakan, tutukladığınız ve yerine kayyım atadığınız Sayın Ahmet Özer’le görüşmemizi hukuksuzca engellediniz, sonunda da yarın bir görüşme olacak. Genel Başkan’ımız bunu dile getirince şu cümleleri kullandınız: ‘İzin istiyorsanız düzgün bir şekilde izin istersiniz, adam gibi istersiniz.’ Ben de bir hukukçuyum, hukukun usul esaslarında ‘adam gibi izin isteme’ diye bir kavram olduğunu hiç duymadım; salondaki bütün hukukçulara soralım, böyle bir kavram var mı, bizlere ifade etsinler. Ayrıca, bu cinsiyetçi dili, oturduğunuz makam da yakıştıramıyoruz.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan ve siyasi yasak istenen dava ile ilgili Özcan, şu ifadeleri kullandı:
“Zannediyorsunuz ki yerelden genele ördüğümüz halk iktidarını “Ekrem Başkan’a siyasi yasak verirsek engelleriz. Karar verilene kadar da bu tehditle CHP’yi kontrol altında tutarız.” Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun da Başkanı olarak hâkimin sürgünüyle ilgili itirafı gündeme almazsanız üzülerek sizlerin de bu siyasi kumpasın parçası olduğunu öğrenmiş olacağız.”