CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan; TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüp kabul edilen turizmle ilgili kanun teklifi üzerine konuştu: “Sektörün taleplerini ciddiye almayan iktidar anlayışı yüzünden turizmdeki potansiyel hayata geçirilmiyor.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan; Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülüp, kabul edilen turist rehberleri ve seyahat acentelerine ilişkin düzenlemeler içeren Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine konuştu.
Özcan, turizm sektöründeki sorunlarının acil ve yakıcı olduğunu belirterek, “Sarayın dehlizlerinde yandaşların çıkarlarına kanun yapmak yerine, turizmi büyütmek için gecesini gündüzüne çalışanları dinlemeniz yeter” dedi.
Turizm sektörünün dinamik bir sektör olduğunu söyleyen Özcan, son yıllarda küresel turizmde sürdürülebilirlik, teknoloji, kültürel deneyimler, sağlık ve güvenlik gibi unsurların giderek öne çıktığını aktardı.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÇEVRE DOSTU SEYAHAT SEÇENEKLERİ DAHA ÇOK TERCİH EDİLMEKTE”
Özcan, sürdürülebilir ve çevre dostu seyahat seçeneklerinin daha çok tercih edildiğine dikkat çekerek, “Karbon ayak izini azaltan uçuşlar, yeşil konaklama ve ekolojik turist faaliyetleri, bilinçli turistin seyahat tercihlerini belirlemektedir” sözlerine yer verdi.
Türkiye turizminin durumunun trendleri yakalamaktan uzak olduğunu belirten Özcan, “Nasıl uzak olmasın? Sektörde nitelikli bir işgücü, dinamik bir yaratıcılık hakimdir hâkim olmasına. Ancak potansiyelimiz var olanın çok üstündedir. Ülkemiz küresel turizmin amiral gemilerinden olabilir” dedi.
“İKTİDAR SEKTÖRÜN TALEPLERİNİ CİDDİYE ALMIYOR AMA SEKTÖRÜN BAŞARILARIYLA ÖVÜNMESİNİ BİLİYOR”
Özcan, turizm sektörünün taleplerini ciddiye almayan iktidar anlayışı olduğunu söyleyerek, bu yüzden turizmdeki potansiyelin hayata geçirilmediğini dile getirdi ve şu ifadelere yer verdi:
“İktidar sektörün taleplerini ciddiye almıyor ama sektörün başarıları ile övünmesini biliyor. Bakın 2023’te turizm gelirimiz yüzde 17 artarak 54.3 milyar dolar oldu. Ziyaretçi sayısı ise yüzde 11 artarak 57 milyon kişi oldu. Ortalama kişi başı gecelik turizm geliri 89 dolardan 99 dolara çıktı.”
Artışta, emeğiyle katkısı olan bütün sektör bileşenlerine saygısını sunan Özcan, “Bütün çabamız onların hakkını, hukukunu savunmak içindir. Bu amaçla, buradan iktidara bir çağrı yapıyorum: Kültür ve Turizm Bakanlığı diyor ki hedefimiz 2024 yılında turizm gelirini 60 milyar dolara, turist sayısını 60 milyona, gecelik harcamayı da 99 dolardan 109 dolara çıkarmak” dedi.
“SÖZÜNÜ KAALE ALMADIĞINIZ BİR SEKTÖRÜN SIRTINA SORUMSUZCA YÜKLEMEKTEN VAZGEÇİN”
Ayrıca Özcan, “Bu hedefi, sözünü kaale almadığınız bir sektörün sırtına sorumsuzca yüklemekten vazgeçin. Çok zor değil! Sarayın dehlizlerinde yandaşların çıkarlarına kanun yapmak yerine, turizmi büyütmek için gecesini gündüzüne çalışanları dinlemeniz yeter!. Biz hazırız!” dedi.
Sektörün ihtiyacını karşılayacak kanun teklifini, birlikte yapmaya davet eden Özcan, “Sektör bileşenlerinin taleplerini dikkate alan, sorunlarını çözen, nitelikli bir turizm dünyasına sahip olmamız için gerekli desteklemeleri hayata geçirecek düzenlemeyi hep beraber yapalım” sözlerine yer verdi.
Özcan, yönettikleri kamu kaynaklarının onlara miras kalmadığını vurgulayarak, “Bu halkın alın teri o kaynaklar. Bu kaynakları turizme yatırmak ve böylece ülkemizin turizmle zenginleşmesi için üzerinize düşeni yapın!” ifadelerini kullandı.
“YENİ DÜZENLEME DEYİNCE İKTİDARIN AKLINA KENDİSİNE YETKİ TRANSFERİ GELİYOR”
Kanun ile Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin yetkilerinin budandığını ve bu yetkilerin Bakanlığa transfer edildiğini söyleyen Özcan, şu sözleri dile getirdi:
“Yeni düzenleme deyince iktidarın aklına kendisine yetki transferi geliyor. Soruyorum: Neden? Hangi ihtiyaca bir cevap bu? Kim talep etti bunu? Tam tersine, sektörün işleyişine Turizm Fakültesi bulunan üniversiteleri dahil etmek gerekmiyor mu?”
Bunların yanı sıra Özcan, “Yetmemiş, kanuna göre, ‘milli güvenlik, kamu düzeni, suçun işlenmesinin önlenmesi’ gibi soyut gerekçelerle turizm birlikleri ve rehber odalarının faaliyetlerine yargı kararı beklenmeksizin, son verilebilecek! Neresinden tutalım?” dedi.
“TURİZMLE İLGİLİ BİR KANUNA CUMHURBAŞKANINA HAKARETİ KARIŞTIRMAK NASIL BİR AKLIN ÜRÜNÜDÜR?”
Düzenlemenin, sadece Anayasa’nın adil yargılanma hakkına değil; dernek kurma ve örgütlenme özgürlüğüne de aykırı olduğunu belirten Özcan, şu ifadelere yer verdi:
“Bakıyoruz, Turist rehberi olmayı engelleyen hükümler arasına Cumhurbaşkanına hakaret suçu da eklenmiş. Neden? Kendisi muğlak ve iktidarın çokça sopa olarak kullandığı bir suçun, turizmle ilgili bir düzenlemede yer almasının maksatı ne? Turizmle ilgili bir kanuna Cumhurbaşkanına hakareti karıştırmak nasıl bir aklın ürünüdür? Bunun devlet ciddiyeti ile bağdaşır yanı var mı?”
Özcan, ‘Türkçe rehber’ adı altında yeni bir uygulama getirildiğini söyleyerek, “Neden? Kokartlı rehberlikte yabancı dil şartı kaldırarak 14 bin civarında rehberin daha ucuza çalıştırılmasının önü açılıyor” sözlerine yer verdi.
“YOKSULLUK KANGREN GİBİ TOPLUMU SARMIŞKEN, NEDEN REHBERLERİMİZİN ÜCRETİNİ DÜŞÜRÜYORSUNUZ?”
Taban ücretin o mesleği icra edenler için asgari ücret olduğunu vurgulayan Özcan, “Türkçe rehberlik yapanlar için bu taban ücretin yüzde 70’ine kadar ücret ödenebilmesi sosyal hukuk devleti ile bağdaşır mı?” dedi ve ifadelere yer verdi:
“Güvencesizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk bir kangren gibi toplumu sarmışken, neden rehberlerimizin ücretini düşürüyorsunuz? Küresel trendler, doğa turizmi, inanç turizmi, gastronomi gibi alanların öne çıkacağını gösterirken, rehberlik mesleğini müze ve ören yerlerine hapsetmek hangi aklın ürünüdür?”
Özcan son olarak şu sözleri dile getirdi: “Biz ülkemizin turizmine yakışır düzenlemeleri, mutfak masrafından kısarak çocuklarını rehberlik bölümünde okutan ailelerle birlikte, mesleğini nitelikli yapmak için gecelerce emek eden rehberlerimizle birlikte, inatla örgütlenen birliklerle, meslek odalarıyla, derneklerle birlikte, Parti’mizin iktidarın hayata geçireceğiz!”