Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Süleyman Girgin Cennet Koyu’nda 678 bin metrekarelik hazineye ait arazinin Cengiz Holding’e satılmasının Danıştay tarafından iki defa iptal edildiğini hatırlatarak, “Halka ayrı, 5’li çeteye ayrı hukuk uygulayanlar unutmasınlar ki böyle yaparak kendi siyasi sonlarını hazırlıyorlar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Muğla’nın Bodrum ilçesi Cennet Koyu’nda Cengiz İnşaat’ın, özelleştirme ihalesini iptal eden Danıştay kararını yok sayarak inşaata başlayacak olması ile ilgili açıklama yaptı.
Girgin, “Hukuk herkesi bağlar, ne demek Danıştay kararını yok saymak? Cengiz İnşaat buna uymak zorundadır” dedi.
“DANIŞTAY İKİ KERE ÖZELLEŞTİRMEYİ İPTAL ETTİ”
Cengiz Holding tarafından Cennet Koyu’ndaki hazineye ait arazinin alınma çabasının Danıştay tarafından iki defa iptal edildiğini söyleyen Girgin süreci şu şeklide açıkladı.
“Cennet Koy’da koruma altında olan 678 bin metrekarelik hazineye ait arazi, Mehmet Cengiz tarafından 278 milyon TL’ye alındı. Buraya turistik tesis, villa, rezidans ve marina inşaatına başlanacağı açıklandı. Ancak, bu arazinin kendilerine ait olduğunu iddia eden yurttaşlar, satış ihalesinin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtılar ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2016’da aldığı kararla davacıları haklı bularak satış işleminin iptaline karar verdi.
Buna rağmen, Özelleştirme Yüksek Kurulu, 28 Nisan 2017 tarihinde ‘Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun satış iptali kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik herhangi bir işlem tesis edilmemesine’ karar verdi. Bu sefer Danıştay 13. İdaresi, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun bu kararını 7 Kasım 2019 tarihinde iptal etti. Bu iptal kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 11 Haziran 2020 tarihli kararı ile de kesinleşti. Yani Danıştay bir değil iki kere bu özelleştirmeyi iptal etti.”
“HALKA AYRI 5’Lİ ÇETEYE AYRI HUKUK UYGULAYANLAR KENDİ SİYASİ SONLARINI HAZIRLIYORLAR”
Girgin, Danıştay kararlarının uygulanmadığına dikkat çekerek, “Hem halkın mücadelesi hem de hukuka riayet eden hakimlerin kararı yok sayıldı. İşte tehlike burada başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma niteliğine, peşkeş hevesiyle son vermek, “ben güçlüyüm benim dediğim olur” demek, mafya usulüdür. Bu halk mafya usulüne hiçbir zaman diz çökmedi, çökmeyecek.
Halka ayrı, 5’li çeteye ayrı hukuk uygulayanlar unutmasınlar ki böyle yaparak kendi siyasi sonlarını hazırlıyorlar.”