CHP Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ‘8. Yargı Paketi’ hakkında değerlendirmelerde bulundu: “İktidar yasama kurnazlığına kaçarak 10 kaşık zehre bir kaşık bal koymakta ve bunu yutmamızı istemektedir.”
Kamuoyunda “8. Yargı Paketi” olarak bilinen “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda dün (21 Şubat) kabul edildi.
Ceza Hukuku ve Kişisel Verilerin Korunması Hukuku’na ilişkin hükümlerle birlikte emeklilerin bayram ikramiyelerini de düzenleyen 42 maddelik teklife ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Cumhur Uzun değerlendirmelerde bulundu.
“ANAYASA’YA AYKIRILIĞI DAHİ İNCELENMEDEN ÖNÜMÜZE SUNULMUŞ BİR TEKLİFTİR”
Kanun tekniğinin Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizen Uzun, “Bu teknikle ayrıca iktidar yasama kurnazlığına kaçarak 10 kaşık zehre bir kaşık bal koymakta ve bunu yutmamızı istemektedir. Getirilen bu teklif Anayasa’ya aykırılığı dahi incelenmeden önümüze sunulmuş bir tekliftir” ifadelerini kullandı.
Hukuk güvenliği gereği bu teklifin Anayasa’ya aykırılığı dolayısıyla bu yöntemden vazgeçilmesinin gerektiğini söyleyen Uzun, şunları söyledi: “Üzerine yemin ettiğimiz Anayasa’mızın 7’nci maddesi, bize yasama yetkisinin Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğunu ve bu yetkiyi devredemeyeceğimizi çok açık ifadelerle emrediyor.”
“KONUNUN UZMANLARININ KATKI SUNMASINA MAALESEF KOMİSYONDA OLANAK VERİLMİYOR”
Komisyonda uzmanların katkı sunmasına olanak verilmediğini ifade eden Uzun, ”Teklifte birçok alanda düzenleme var ve bu alanların her biri kendi açısından başka başka alanların uzmanlık konularını irdeliyor. Ama konunun uzmanlarının katkı sunmasına maalesef komisyonda olanak verilmiyor” dedi.
“BU ÜLKEDE EKONOMİNİN DOĞRU YÖNETİLMEDİĞİNİN AÇIKÇA İKRARI VAR”
Teklifte yer alan bazı maddelerin ülkenin doğru yönetilmediğinin kanıtı olduğunu belirten Uzun, Şu ifadeleri kullandı:
“Eğer 2005 yılında kanunlarımıza konulmuş olan Türk lirası cinsinden paralar bugün artırılmak zorunda kalınıyor ve bunun gerekçesine ‘Ülkede yaşanan ekonomik gerçekler ve paranın alım gücündeki eksilmeler nedeniyle rakamların artırılması gerektiği’ gibi bir gerekçe konulmak durumunda kalınıyor ise o takdirde, bu ülkede ekonominin doğru yönetilmediğinin açıkça ikrarı var demektir.”
“TEMEL GERÇEK, ÜLKENİN EKONOMİK OLARAK DOĞRU YÖNETİLMEMİŞ OLMASIDIR”
“Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” politikasını eleştiren Uzun, ülke ekonomisinin doğru yönetilmemesi sebebiyle bu teklifte adli para cezalarının artırıldığını ifade etti ve şöyle devam etti:
“Ekonomik olarak iyi yönetilmiyoruz. Biz bu ülkede dünya ekonomi tarihinde hiç kabul görmeyen ‘Faiz neden, enflasyon sonuçtur’ gibi iktisatçılar tarafından bile reddedilen, bizzat AKP bakanı tarafından irrasyonel, akıl dışı olduğu ifade edilmek suretiyle terk edilerek ‘Hatta bundan sonra daha rasyonel, akılcıl çözümlerle ilerleyeceğiz’ denmek durumunda kalınan bir durum yaşadık.
İşte iki gündür komisyonumuzun gündeminde, yasamızda değişikliğe gidilmesine sebep olan para cezalarının çevrilmesinde esas alınan günlük rakamın 20 Türk Lirası’ndan 100 Türk Lirası’na, 100 Türk Liralık kısmının da 500 Türk Lirası’na çıkarılmasına sebep olan olgunun altında yatan temel gerçek, ülkenin ekonomik olarak doğru yönetilmemiş olmasıdır.”
“ANAYASA MAHKEMESİ ADETA HAVLU ATTI”
Anayasa Mahkemesi’nin on binlerce hak ihlali davasına baktığının altını çizen Uzun, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlerde vermiş olduğu bir pilot kararla, önünde bulunan hak ihlali dosyalarının sayısını da zikretmek suretiyle adeta havlu attı ve dedi ki: ‘Benim bu dosyalara bakma ihtimalim artık kalmadı! Ben eğer bu dosyalara bakmak durumunda kalır isem başkaca hiçbir şey yapamam. Bunu sürdürmem hiç mümkün değildir.’”
“ASLİ GÖREVİMİZ BATAKLIĞI KURUTMAK OLMALI”
Hak ihlali dosyalarının çok olmasına bir çözüm aramak yerine hak ihlali oluşturmadan yargılamalar yapabilmenin çarelerinin üretilmesi gerektiğini vurgulayan Uzun, şu ifadelere yer verdi:
“Asli görevimiz bataklığı kurutmak olmalı. Sivrisinekle mücadele şeklindeki çalışmalar bizi sonuçsuz, etkisiz ve bir süre sonra tıkanmalara mecbur bırakır. O nedenle, bugün birçok alanda haklı olarak eleştirilere sebebiyet veren ve en masum olanında bile makul sürede yargılanmamak suretiyle oluşturulmuş hak ihlallerinin doğduğu bir ülke ve yargı sistemimizin önüne geçmek durumundayız.”
“YENİ MAĞDURİYETLER DOĞURACAK NİTELİKTE ÖNÜMÜZE GETİRİLİYOR”
Teklifteki birçok maddenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına dayandırıldığını ifade eden Uzun, “Fakat Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğru yorumlanmayarak kararların özüne dönük bir düzenleme yapılmadığı gibi yeni mağduriyetler doğuracak nitelikte önümüze getiriliyor” dedi.
“’BİR ALT KOMİSYON ÇALIŞMASI HEPİMİZE YAPTIĞIMIZ İŞİN ARKASINDA DURMA NOKTASINDA GÜÇ VERİR’ DEDİK, KABUL EDİLMEDİ”
Torba kanun için alt komisyon kurulmasını önerdiklerini ancak önerilerinin reddedildiğini aktaran Uzun, şunları söyledi: “Teklifin kapsamında kişisel verilerin korunması hakkında düzenlemeler ve afet bölgelerinde sanayi alanlarındaki iş yerleriyle ilgili düzenlemeler var. ‘Burada teknik birçok değerlendirmeye ihtiyaç var. O nedenle bununla ilgili de bir alt komisyon çalışması hepimiz açısından aydınlatıcı ve hepimize yaptığımız işin arkasında durma noktasında güç verir’ dedik, kabul edilmedi.”
Avukatların sorunlarına ve yurttaşların yargıya erişimine dair çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını belirten Uzun, emeklilere verilen bayram ikramiyelerinin de asgari ücret düzeyine çekilmesi hakkındaki önergelerinin de kabul edilmediğini söyledi.
“BİR ÜLKE KENDİ EMEKLİSİNE AÇLIK SINIRININ ALTINDA PARA VERİYORSA EMEKLİSİNE SAYGI GÖSTERMİYOR DEMEKTİR”
Uzun, emekli maaşlarının açlık sınırı altında olduğuna dikkat çekti ve şu ifadelere yer verdi: ”Teklifin içinde emeklilerimize verilecek olan bayram ikramiyelerinin 2 bin TL’den 3 bin TL’ye çıkarılması da var. Bunları söylerken içim acıyor ama bir ülke kendi emeklisine açlık sınırının altında para veriyor ve ‘Bununla geçinin’ diyorsa çok özür diliyorum ama o ülke yaşlısına saygı göstermiyor, emeklisine saygı göstermiyor demektir.”
“BU AÇIK BİR ÇELİŞKİ, BU AÇIK BİR HAKSIZLIKTIR”
Adli para cezalarının beş kat oranında artırıldığını ancak emekli ikramiyelerinin yalnızca 2 bin TL’den 3 bin TL’ye çıkarıldığını ifade eden Cumhur Uzun, “Bu açık bir çelişki, bu açık bir haksızlıktır. Bu rakamın 17 bin liraya çıkarılması için verdiğimiz teklif kabul edilmedi” dedi.