CHP’li Alban’dan ‘çimento fabrikası’ çıkışı: “Vicdanları rahat mı?”

CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Bayır’da yapılmak istenen çimento fabrikası hakkında konuştu: “ÇED raporuna olumlu görüş veren, imza atan kurumların vicdanları rahat mı?”

CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi ile Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi’nin ortak sınırında bulunan Tekağaç sırtı mevkiinde yapılması planlanan Entegre Çimento Fabrikası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Alban, çimento fabrikasının yapımı adına olumlu görüş bildiren ve imza atan kurumların vicdanlarının rahat olup olmadığını merak ettiğini dile getirdi.

“TELAFİSİ İMKANSIZ SONUÇLAR VERECEK ADIMLAR ATILMAMALIDIR”

Muğla’da yapılacak yatırımların aceleye gelmemesi gerektiğini ifade eden Alban, “Çimento fabrikasının yapımı hakkında öneride bulunan, olumlu görüş bildiren, ÇED raporu veren ruhsatlandırma yapan kurumların vicdanlarının rahat olup olmadıklarını çok merak ediyorum. Muğla, bir turizm ve tarım merkezi olmanın yanında yıllar önce il merkezinde ‘okullar kenti’ olmaya karar vermiş, tercihini ‘bacasız sanayi’den yana koymuş bir yerleşmedir. O nedenle Muğla’da bir yatırım söz konusu olduğunda bunlar göz önüne alınmalı ve acele edilerek olumsuz ve telafisi imkansız sonuçlar verecek adımlar atılmamalıdır” dedi.

“MUĞLA’NIN ÇÖPLÜK HALİNE GETİRİLMESİNE İZİN VERMEMELİYİZ”

Muğla’ya yapılacak yatırımların çevreye zarar vermesi durumunda bu yatırımlara karşı olacaklarını ifade eden Alban, “Kaldı ki bu konuda demokratik kitle örgütleri tarafından çeşitli vesileler ile çeşitli kereler uyarılar yapılmıştır. Hepsinin uyarı ve önerileri değerlidir. Özellikle Muğla Tabip Odası’nın değerlendirmeleri göz ardı edilecek türden değildir. Biz yapılacak yatırımlara karşı değiliz. Fakat yapılacak yatırımlar çevreye zarar verirse buna karşı çıkarız. Hiçbir yatırım insan sağlığından daha önemli değildir. Kurulmak istenen bu tesisin bir kirletici olduğu tescillidir. Bugün Fransa’da bir tek çimento fabrikası yoktur. Ülkemizin iktidar tarafından yabancıların çöplüğü haline getirildiği malumdur. Ama Muğla’nın çöplük haline getirilmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Alban, uygulamanın Zeytincilik Kanunu’na aykırı olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Yıllardan bu yana kanun ve yönetmeliklerin birçoğunun değiştiğini, geçmiş tarihte alınan izinlerin şu an öncelikli olarak Zeytincilik Kanunu’na aykırı olduğu aşikardır. Bu kanuna rağmen alınan ÇED raporu tartışılır bir rapordur. Bu ÇED raporuna olumlu görüş veren imza atan kurumların vicdanları rahat mı?”

“ÇED RAPORLARINA VE RUHSATLARA DAVA AÇILMALIDIR”

ÇED olumlu kararı veren kurumların kararlarını tekrar gözden geçirmelerini talep eden Alban, “Muğla’nın ilk sanayi tesisi olan Kireç Fabrikası 50 yıldır hizmet verirken, yeni kanun ve yönetmelikler çerçevesinde mahkeme kararı ile geçen sene kapatıldı. Çimento fabrikalarından daha masum olan Kireç Fabrikası’nın kapatılma gerekçesinde de Zeytincilik Kanunu olarak gösterilmiştir. Zararlı maddeleri yayacak ve insan sağlığına son derece zararlı olacak bu fabrikaya olumlu ÇED raporu ve ruhsat veren tüm kurumlar kararlarını bir kez daha gözden geçirmelidir. Ayrıca burası için verilen tüm ÇED raporlarına ve ruhsatlara dava açılmalıdır” dedi.

“MUĞLA HALKININ YANINDAYIM, KONUNUN TAKİPÇİSİYİM”

Olumsuz çevresel etkileri sebebiyle projeye tamamen karşı olduklarını bildiren Alban, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Muğla’mızın tarım alanları başta olmak üzere su kaynaklarını büyük tehlike altında bırakacak bu projeye tümüyle karşıyız. Milletvekili olduğum günden beri seçim bölgem Muğla’nın bir yağma ve talan girişimi altında olduğunu haykırıyorum. Birçok kez yapılan yağma girişimlerinin önüne geçtik. Muğla halkımızla birlik olup bu girişimleri savurduk. Jeotermal Santrallere izin veren Cumhurbaşkanı kararlarını iptal ettirdik. İnanıyorum ki Muğla halkı sağlığını tehlikeye atacak, doğasını kirletecek tüm girişimlerin karşısında olacak ve bunlara izin vermeyecektir. Bu mücadelede Deştin ve Bayır başta olmak üzere tüm Muğla halkının yanındayım, konunun takipçisiyim.”