CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Muğla’nın Menteşe ilçesinde bugün (28 Eylül) gerçekleştirilen Toprağımızı Vermiyoruz mitinginde Gündem Fethiye’ye konuştu. Tanal, “Madencilik bahanesiyle veya enerji bahanesiyle, rant bahanesiyle şirketler için kesilen her ağaç, vatandaşın oksijeni“ dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzasını taşıyan ve enerji ile maden yatırımlarına ilişkin düzenlemeler içeren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 19 Temmuz 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edilmişti.
Türkiye’nin farklı bölgelerinden çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel yaşam savunucularının bir araya gelerek “Süper izin yasası” olarak bilinen 7554 Sayılı Kanun’a karşı Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası başlattı.
Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası, bugün Muğla’nın Menteşe ilçesinde “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz” sloganıyla miting gerçekleştirdi.
Menteşe Atatürk Bulvarı’nda düzenlenen mitinge katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal Gündem Fethiye’ye konuştu.
“YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA BU ZEYTİN AĞAÇLARI HASAT DÖNEMİNDE KESİLİR Mİ?”
Tanal, “Madencilik bahanesiyle veya enerji bahanesiyle, rant bahanesiyle şirketler için kesilen her ağaç, vatandaşın oksijeni” dedi.
Zeytinlerin hasat dönemi olduğuna ve hasat döneminde ağaçların kesilmemesi gerektiğine dikkat çeken Tanal, şunları aktardı:
“Yangından mal kaçırırcasına bu zeytin ağaçları hasat döneminde kesilir mi? Bu hem dinen günahtır, hukuken kamu yararı yoktur, yazıktır ve hukuka aykırıdır.”
Anayasa‘nın 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler” ifadelerini hatırlatan Tanal, şunların altını çizdi:
“Mevcut olan bu uygulamalarla Anayasa’nın hükümleri ihlal ediyor. Anayasa Mahkemesi, bu zeytinlik ağaçlarının kesilmesini engellemek için kamu yararı adına, hukuk devleti adına bir an önce bu talana dur demeli.”
Maden aranmasına karşı olmadıklarını ifade eden Tanal, şunlara dikkat çekti:
“Biz tarım ülkesiyiz. Tarım ülkesinde olan bir ülke yurt dışından buğdayını, mısırını, mercimeğini, nohutunu, kuru fasulyesini ithal ediyor. Burada tarım politikasını, orman politikasını bu iktidar yapamıyor. Artık çeyrek yüz yıl oldu. Bence artık bu iktidar değişmeli. Bu ülkeye artık bir faydası kalmadı.
Can suyu taşımak için gidip Amerika’dan, şuradan buradan icazet alıyor. Bunun panzehiri nedir? Erken seçim, erken seçim, erken seçim.”