CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, AK Parti iktidarının ekonomi ve siyaset alanında yürüttüğü politikalara ilişkin bir açıklama yayımladı. Balcı “Yolcu ve geçiş garantili köprüler, otoyollar ve havaalanları halkın vergileriyle fonlanmakta; kamu kaynakları bir avuç seçkin şirkete adeta peşkeş çekilmektedir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, bugün (21 Nisan) Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) uyguladığı politikaları eleştiren yazılı bir açıklama yayımladı
AK Parti iktidarı döneminde Türkiye’nin ekonomik krizden geçtiğini ifade eden Balcı, “Ranta ve yandaşa dayalı çarpık ekonomi modeli nedeniyle oluşan bu krizin bedelini, yıllardır emeğiyle ayakta kalmaya çalışan milyonlarca yurttaşımız ödemektedir. Bugün pazarda, markette raflara sadece bakabilen, tenceresini kredi kartıyla kaynatmaya çalışan bir halk gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu bir kader değil, siyasi tercihin sonucudur” dedi.
Balcı, yaşanan krizin yalnızca ekonomik değil sistemsel bir çöküş olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nedeniyle Türkiye’nin yönetilemez hale geldiğini, hukuk ve denetim mekanizmalarının ise ortadan kaldırıldığını ifade etti.
“DEMOKRASİ ANCAK MECLİS’İN YENİDEN GÜÇLÜ HALE GELMESİYLE, BAĞIMSIZ KURUMLARLA, HALKIN YÖNETİME AKTİF KATILIMIYLA YENİDEN İNŞA EDİLEBİLİR”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) işlevini ortadan kaldırdığını söyleyen Balcı, şu ifadeleri kullandı:
“Oysa güçlü parlamenter sistem, halkın doğrudan temsil edildiği, yasamanın yürütmeyi denetlediği, yargının bağımsız olduğu bir sistemdi. Güçler ayrılığı ilkesi sayesinde yönetim şeffaf, hesap verebilir ve halk odaklıydı. Bugün yaşanan krizin temelinde, bu yapının bilinçli olarak ortadan kaldırılması vardır. Demokrasi ancak Meclis’in yeniden güçlü hale gelmesiyle, bağımsız kurumlarla, halkın yönetime aktif katılımıyla yeniden inşa edilebilir.”
AK Parti iktidarının, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verileri aracılığıyla ekonomik krizi gizlemeye çalıştığını vurgulayan Balcı, şunları söyledi:
“Ancak halk gerçeği raflarda, etiketlerde, boş cüzdanında, buz gibi mutfağında iliklerine kadar hissetmektedir. Açlık sınırı 23 bin 615 TL’ye, yoksulluk sınırı 76 bin 922 TL’ye ulaşmışken, en düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL, net asgari ücretin 22 bin104 TL olduğu bir ülkede yaşamak mucizeye dönüşmüştür. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 30 bin 617 TL’dir. Bu tablo, sadece ekonomik değil; sosyal adaletin, insan onurunun ve eşit yurttaşlık hakkının da çöküşüdür.”
“BU LÜKS VE İSRAF DÜZENİ; NE EKONOMİK KRİZLERİ ÇÖZER, NE DE HALKI REFAHA ULAŞTIRIR”
AK Parti iktidarının, yurttaşlardan aldığı vergileri ‘yandaşlarına’ aktardığını belirten Balcı, “Yolcu ve geçiş garantili köprüler, otoyollar ve havaalanları halkın vergileriyle fonlanmakta; kamu kaynakları bir avuç seçkin şirkete adeta peşkeş çekilmektedir. Bu lüks ve israf düzeni; ne ekonomik krizleri çözer, ne de halkı refaha ulaştırır” dedi.
Rant ekonomisinin yerine üretim ekonomisinin geçmesi gerektiğini ifade eden Balcı, “Sarayların çıkarı yerine halkın refahını koyan bir anlayış gereklidir. Günlük hamasetin yerine planlı kalkınmayı, yandaş kayırmacılığının yerine kamucu bir devlet anlayışını hâkim kılmak zorundayız” sözlerini kullandı.
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında yaşananlara dikkat çeken Balcı, son olarak şunları söyledi:
“Ya bu ülke bir avuç azınlığın değil, 85 milyonun evi olacak ya da bu halk bir kez daha ayağa kalkacak. Bu karanlık sistemin alternatifi vardır. O alternatif, halkın alın terini esas alan, eşitliği, adaleti ve onurlu yaşamı merkeze alan halkçı ve demokratik düzendir. Zulüm ile abad olanın sonu berbad olur. Bu topraklar baş eğmedi ve eğmeyecektir.”