Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi haklarında yapılan sosyal medya paylaşımlarından dolayı Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallelerinin ortak sınırında kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı mücadele eden çevre aktivistleri hakkında bazı sosyal medya hesapları tarafından ‘para karşılığı eylem yaptıkları’ yönünde iddialarda bulunulmuştu.
Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi haklarında sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar nedeniyle bugün (13 Haziran) saat 13.00’da Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Grup adına basın açıklamasını Halime Şaman okudu.
“Mücadelemiz Çimentocu Şirket Muğla’yı Terk Edene Kadar Sürecektir!” isimli basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Muğla’nın Menteşe İlçesi Bayır mahallesi ile Yatağan ilçesi Deştin köyü ortak sınırı Tekağaçsırtı Mevkiine kurulmak istenen Çimento Fabrikasına karşı mücadele veren yaşam savunucuları Ferah Gümüş, Haluk Özsoy, İsmail Şener, Mustafa Tuncaelli ve davanın avukatları Av. Nuray Şahbudak ve Av. Kadriye Tuncaelli arkadaşlarımız çimentocu firmanın karalama kampanyasının hedefi haline getirilmişlerdir.”
Açıklamada, daha öncesinde sahte Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporları ve inşaat ruhsatlarının iptal edilen kurumun yaşam savunucularına saldırdığı ifade edildi.
“SAHTE HABER SİTELERİNDEN ÇİMENTO KARŞITI YAŞAM SAVUNUCULARINA SALDIRILIYOR”
Sosyal medya üzerinden sahte hesaplarla çimento karşıtı insanların hedef gösterildiği belirtilen açıklamada, “Facebook üzerinden oluşturdukları sahte haber sitelerinden çimento karşıtı yaşam savunucularına saldırmakta, ardından da Muğla’da yeni satın aldıkları Muğla Postası Gazetesi’nde kendilerinin oluşturduğu bu sahte haber sitesini kaynak göstererek aynı sahte haberi yaygınlaştırmaktadırlar” ifadeleri kullanıldı.
Hedef gösterilme sebepleri açıklanan açıklamada, şunlar söylendi:
“Bayır-Deştin sınırında, Bayır Barajı ve Kazan Göleti’nin arasında, tamamen bal ormanlarının içinde bu çimento fabrikası ve hammadde ocakları kurma girişiminin başlangıcı 2006 yılıdır. Yunanistan merkezli Titan Karteli’nin yüzde 75 ortağı olan ADOÇİM Çimento tarafından başlatılan bu girişim, Deştin ve civar köylülerinin hem fiili hem de hukuki mücadeleleri sonucu birinci ÇED Olumlu raporu ve imar planları iptal edilerek önlenmişti.”
2010 yılında hazırlanan ve 2014 yılında Bakanlık tarafından onaylanan ikinci ÇED raporu ise 2017 yılında yürürlüğe sokulduğu ve iptal edilen imar planının geçerli hale geldiği belirtilen açıklamada, “2020 yılında çimento fabrikası Kent Çimento’ya satılmış ve çimentocu şirket Menteşe Belediyesi’nden aldığı inşaat ruhsatı ile 2022 yılında ilk kazmayı vurmuştu” denildi.
“ARKADAŞLARIMIZI YALAN HABERLERLE, İFTİRALARLA HEDEF HALİNE GETİREREK DEVRE DIŞI BIRAKMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Açıklamada; Menteşe Kent Konseyi, MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi olarak aynı dönemde hem hukuki hem de fiili mücadele başlattıkları belirtildi
Bunun yanı sıra açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Deştin, Alaşar, Şerefköy, Esenköy ve Bayır başta olmak üzere tüm köylülerle birlikte biz yaşam savunucuları da çimento karşıtı mücadelenin içinde yer aldık. Mücadelemiz sahte, uyduruk ve eksik verilerle oluşturulmuş 2.ÇED Olumlu raporunun ve yapı inşaat ruhsatının iptali ile sonuçlandı.”
Mahkeme sonuçlarının Danıştay tarafından onanarak kesinleştiği ve çimentocu şirketin ikinci girişiminin de boşa düştüğü belirtilen açıklamada, “Üçüncü bir girişim daha başlatabilmek için engel olarak gördükleri arkadaşlarımızı yalan haberlerle, iftiralarla hedef haline getirerek devre dışı bırakmaya çalışıyorlar” ifadeleri kullanıldı .
Ayrıca açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“19 sene önce başlamış olan bu mücadele kişilere bağlı değildir. Bu mücadele köylülerimiz için yaşam mücadelesidir, bir ölüm kalım mücadelesidir. Şu kişi gider, bu kişi gelir ama bu mücadele durmaz.”
“HUKUK ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIZ”
Açıklamada son olarak, çimento fabrikasına karşı mücadelelerini sürdürecekleri belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Yalan haberlerinizle, karalama kampanyanızla hedef haline getirdiğiniz arkadaşlarımız yalnız değildir. Yalan haber yapan siteniz, gazeteniz ve sanki bu haber doğruymuş gibi bunu yaygınlaştıran web siteleri hakkında gerekli suç duyuruları yapılmıştır. Maddi-manevi tazminat davaları yakın zamanda açılacaktır. Hem sizin hem de satın aldığınız kalemşörlerinizden hukuk önünde hesap soracağız. Çimentocu şirket Muğla’yı terk edene kadar bu mücadele sürecektir.”
NE OLMUŞTU?
Muğla’da Deştin ve Bayır mahallelerinden kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptalinin ardından, farklı bir şirket ile yeniden başvuru yapılması ve yeniden ÇED olumlu kararının verilmesi üzerine karara itiraz edilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.
4 Mayıs 2023 çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan davada, 23 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen bilirkişi keşfinin raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi heyeti değerlendirilen her alanda projenin yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Mahkeme bilirkişi kararına rağmen ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurmamış ve inşaat çalışmaları devam etmişti. Bu süreçte şirket, birinci ÇED ile saptanan eksiklerin giderilip giderilmediğine dair ek bilirkişi raporu istemiş ve Mahkeme iki hafta ek süre verdiğini açıklamıştı.
Bilirkişilerin projeye olumsuz görüş vermesine rağmen mahkemenin hala yürütmeyi durdurma kararı vermemesine karşı ise yurttaşlar 13 Temmuz 2023 tarihinde Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde “Deştin için adalet” nöbetine başladı.
ÇED olumlu kararına karşı açılan davada ise Muğla 2. İdare Mahkemesi 7 Eylül 2023 tarihinde iptal kararı vermişti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) Mimarlar Odası Muğla Şubesi, projeye verilen ruhsatların iptal edilmesi için 13 Eylül 2023 tarihinde Menteşe Belediyesi’ne yazı göndermişti.
18 Eylül 2023‘te Menteşe Belediyesi’nden yapılan açıklamada, projeye verilen yapı ruhsatlarının da iptal edildiği duyurulmuştu.
Danıştay 4. Dairesi, 9 Kasım 2023 tarihli kararında; yürütmenin durdurulması talebini oy birliğiyle reddetmişti.