MUÇEP VE TMMOB, Bargilya Tuzlası’nı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getiren Ağaoğlu ile Net Holding’in Turizm Kenti projesine Milas Belediyesinin inşaat ruhsatı vermesine karşı basın açıklaması yaptı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyeleri, Muğla’nın Milas ilçesinde koruma altında olan ve pek çok kuş türüne ev sahipliği yapan Bargilya Tuzlası’nı tehdit eden Ağaoğlu ile Net Holding ortaklığında kurulması planlanan Turizm Kenti projesine, Milas Belediyesi’nin inşaat ruhsatı vermesi üzerine dün (21 Mart) Milas Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.
MUÇEP tarafından yapılan açıklamada, “Biz binlerce yıllık tarihe dayanan ekolojik ve kültürel bağların hepimizin yaşamı açısından önemini kavramış bireyler olarak, şimdi burada Milas’ta, Milas sınırları içinde olmakla beraber, ne sadece Milas’a ait olan ne de kaderi sadece halihazırdaki kamu yöneticilerine teslim edilebilecek bir alanın önemini yeniden hatırlatmak ve bu alanın ölüm fermanı niteliğindeki projeye geçiş izni verenlere karşı sözümüzü söylemek üzere buradayız” dendi ve şu sorular soruldu:
· Bargilya Tuzla Sulak Alanı bir lagün ekosistemi ve hayatta kalması çevresindeki su toplama havzalarının korunmasına bağlı. Sizce lagünü besleyen su toplama havzasına, sulak alanın tampon bölgesine bir ‘turizm kenti’ yapmak ile sulak alan korunabilir mi? Sulak alan sadece su yüzeyinden, göl aynasından mı ibarettir?
· Bargilya Sulak Alanı, Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ve Kesin Korunacak Hassas Alan olarak en üst seviyede koruma statülerine sahip. Yetkililer için tercüme etmek gerekirse, deniyor ki, ‘buraya zarar verebilecek herhangi bir işleme izin verme. Yaşat. Koru.’ 26 Haziran 2021’deki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ‘kesin korunacak hassas alan’ ilanından sonra, Bargilya Sulak Alani için ‘koruma amaçlı imar planı’ hazırlanmış mıdır? Bu yönde bir çalışma var mıdır?
· Son 25 yılda Sulak Alani da içeren bölgede 13 kez üst ölçekli plan değişikliği ve 14 kez tarihi ve doğal koruma statüleri revize edilmişken, 90’lardan kalmış bir plan, olduğu gibi bugün geçerli olabilir mi?
· Türkiye’nin de imzacısı ve tarafı olduğu, Anayasa’nın 90. maddesi itibariyle kanun hükmünde olan ve bu alanı da doğrudan ilgilendiren Ramsar, Bern, Barcelona, Biyoçeşitlilik sözleşmeleri sizin için bir şey ifade etmiyor mu? Bulunduğunuz mevki ve yüklendiğiniz sorumluluklar itibariyle sizi ilgilendiren sadece ‘imar kanunu’ mudur? Çevre Kanunu, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği gibi hukuki normlar önceliğiniz değil midir?
Açıklamada projenin ÇED olumlu kararına karşı açılmış iki dava ve 11 bilirkişinin proje ile ilgili “ÇED olumlu kararı uygun değildir” kararı vermiş olduğu hatırlatıldı ve Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın projenin ilçe turizmine katkı sunacağı yönündeki açıklamaları eleştirildi:
“Biz size faunası, florası, arkeolojik önemi, kültürel ve toplumsal bağları daha nice çok kıymetli hususu uzun uzun anlatabiliriz. Lakin şu sorunun altını çizerek bitireceğiz, bizlere, ruhsat vermek zorunda kaldıklarını anlatma çabasına girdikleri kadar, “onlara” korumak zorunda olduklarını ifade edebilselerdi… Ne dersiniz? Bununla da kalmıyor Sayın Muhammet Tokat…Milas’taki turizm potansiyelinin hayata geçirilmesi noktasında bu yıkım projesine karşı durulmaması gerektiğini söylüyor. Sözün bittiği yer…”
Açıklamanın tamamını okumak için buraya tıklayın.
MUHAMMET TOKAT: “BU BÖLGEDE TURİZM ANLAMINDA ÇEVRE DENGELERİ DÜŞÜNÜLEREK YAPILMIŞ BİR PROJE”
Proje ile ilgili açıklama yapan Milas Belediye Başkanı Muhammet şunları söylemişti: “Eylemde açıklamalar yapıldıktan sonra biz de gerekli açıklamaları yapacağız. Tabi burada, toplumun yanlış bilgilendirilmesi ve yanlış yönlendirilmesi noktalarında rahatsızız. Sanki burada yeni bir planlama yapılıyormuş gibi bir algı var. Hayır, bu planlamalar yıllar önce yapılmış zaten. Bu planlamalar çerçevesinde burada bir yatırım var. Bu projeler, yatırımlar görülmeden herkes bir şeyler söylüyor. Tabi ki Tuzla’daki sulak alanın durumu ile ilgili biz de herkes kadar hassasız. Hatta burada açılmış bir davamız da var. Sulak Alana dokunacak, herhangi bir şekilde bir şey olursa biz onun karşısına dikiliriz. Ama burada bir mülkiyet ve buna bağlı imar düzenlemesi var. Buna göre ve Avrupa ölçeğinde planlanmış çevreci ve her türlü enerjisi, atığı, suyuyla geniş çaplı düşünülmüş ve Milas içerisine yapılması planlanmış bir yatırım. Bununla ilgili bizim yasal çerçevede yapılan müracaatlarla ilgili karar verme mecburiyetimiz var. Bu noktada keyfimiz böyle istiyor diyerek başka bir şey yapmamız mümkün değil. Ama bu bölgede turizm anlamında çevre dengeleri düşünülerek yapılmış bir proje. Ben karşı durulmaması düşüncesi içerisindeyim. Çünkü Milas, turizm potansiyeli çok yüksek bir ilçe. Bu potansiyelin hayata geçirilmesi noktasında ana noktalarda hassasiyetleri göstererek bizim bir karar üretmemiz gerekiyor.”