Celal Şengör Ege Denizi’ndeki depremleri değerlendirdi: “Tsunaminin olabilmesi için deniz tabanında yer değişimi olması lazım”
Paylaş
Paylaş
Prof. Dr. Celal Şengör, 28 Ocak tarihinden itibaren Ege Denizi’nde gerçekleşen 400’ün üzerindeki depremleri değerlendirdi.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Muğla‘ya gelen Prof. Dr. Celal Şengör, Ege Denizi’nde meydana gelen depremlerin ne tür deprem olduğunu ve yedi kilometre derinlikte olduğunu öğrendiğini belirtti.
Şengör, Ege Denizi depremleri ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Yani burada normal bir derinlik, beklenilen bir şey ama depremler ne tür depremler? Bir de tam olarak nerede kümeleniyorlar?”
Santorini Adası’ndaki yanardağın aktif olduğunu belirten Şengör; “Yalnız orası patlarsa hepimize Allah’a ısmarladık. Depremlerin türleri ne? Onu görebilmeyi çok isterim” dedi.
Ege Denizi’ndeki fayların, her birinin normal fay olduğunu söyleyen Şengör; “Bunların hepsi tsunami yapar çünkü tsunaminin olabilmesi için deniz tabanında yer değişimi olması lazım. Topografyanın değişmesi lazım” dedi.
İstanbul’daki fayın, yan yana fay olduğunu dile getiren Şengör; “Orada tsunami tehlikesi, ancak yer kayması olursa olur ama bir yer kayması olduğu zaman da orada yedi metreye kadar olabiliyor” ifadeleri kullandı.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD); Ege Denizi’nde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısının 400’ün üzerine çıktığını açıkladı ve şu ana kadar kaydedilen en büyük depremin 4.8 büyüklüğünde olduğunu duyurdu.
Yunanistan’da bulunan Santorini Adası’nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda artış gösteren depremlerin derinliğinin 5 – 25 kilometre arasında değiştiği belirtildi.
AFAD, Türkiye kıyılarına en yakın depremin ise 140 kilometre mesafede gerçekleştiğini açıkladı.
DEPREM ANINDA NELER YAPILMALI?
Boğaziçi Üniversitesi’nin deprem anında yapılması gerekenlere ilişkin bilgilendirme metni şu şeklide:
DEPREM ANINDA YAŞAM ÜÇGENİ OLUŞTURUN
(ÇÖK-KAPAN-TUTUN)!
Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere gibi eşyalardan uzak durulmalıdır.
Okulda sınıfta ya da büroda sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa yanına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap gibi) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
Kısacası, güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖKÜNÜZ, başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde KAPANINIZ, düşmemek için sabit bir yere TUTUNUNUZ.
DEPREM DURUNCA YAPILMASI GEREKENLER
Deprem anında bina içerisindeyseniz;
Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
Balkona çıkılmamalıdır.
Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.
Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve benzeri cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanaları kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.
Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.
Gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak daha önce tespit edilen yoldan binayı derhal terk ederek toplanma bölgesine gidilmelidir.