TİP Fethiye İlçe Örgütü’nün çağrısıyla Fethiye Beşkaza Meydanı’nda toplanan yurttaşlar, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Fethiye İlçe Örgütü’nün çağrısıyla bugün (3 Ocak) Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı’nda bir araya gelen yurttaşlar Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti.
Eyleme, TİP’in yanı sıra SOL Parti, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Türk Tabipler Birliği (TTB), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Fethiye Kadın Platformu, Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği (FKDD), Tüm Emeklilerin Sendikası katıldı.
Davet edilmesine rağmen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fethiye İlçe Başkanlığı ve Muğla Barosu’nun eyleme katılmadığı bildirildi.


Yurttaşlar adına basın açıklamasını TİP Fethiye İlçe Yönetimi’nden Cavidan Ökten okudu.
Yargıtay kararını Bekir Bozdağ’ın okumasına değinilen açıklamada, şunlar söylendi:
“Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken Yargıtay’ın Hatay Milletvekili’miz Can Atalay hakkında verdiği hukuk dışı karar AK Parti Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Meclis kürsüsünden okutulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün Hatay halkının iradesini yok sayan bir karara imza atarak Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmüştür.”


“ATALAY’IN MİLLETVEKİLİ OLABİLECEĞİ YSK TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞTİR”
Atalay’ın milletvekili olarak seçildiği ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından milletvekilliğinin kabul edildiği belirtilen açıklamada, Hatay halkının iradesiyle milletvekili seçilen Atalay’a milletvekili mazbatası verildiği aktarıldı.
TBMM’de milletvekillerinin yemin etmek için kürsüye çağırıldığı hatırlatılan açıklamada, Can Atalay’ın adının ‘Hatay milletvekili’ olarak okunduğuna değinildi.
Atalay’ın TİP tarafından TBMM Başkanlığı için aday gösterildiği belirtilen açıklamada, şu sözlere yer verildi:
“Can Atalay’ın Meclis Başkanlığı’na adaylığı kabul edilmiş, ayrıca Meclis’teki tüm siyasi partilerin oy birliği ile Can Atalay, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi olmuştur. Dolayısıyla, ortada Can Atalay’ın milletvekili sıfatı kazandığına dair hiçbir şüphe yoktur.”


“AYM, CAN ATALAY’IN DERHAL TAHLİYE EDİLMESİNE KARAR VERMİŞTİR”
Atalay’ın tahliye edilmemesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldığı aktarılan açıklamada, “AYM, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine karar vermiştir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada; kararın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği fakat mahkemenin kararın gereğini yerine getirmediği ve dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiği aktarıldı.


“HUKUKEN BİR KARAR OLARAK DAHİ ADLANDIRILAMAYACAK BİR METNE İMZA ATMIŞTIR”
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin ise Anayasa’yı tanımamaya devam ettiği vurgulanan açıklamada, “AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır” ifadelerine yer verildi.
Ayrıca açıklamada, “Bu hukuksuzluk üstüne AYM’ye bir başvuru daha yapılmış ve bu kez AYM, dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesine oy birliğiyle karar vermiştir” denildi.
“TBMM, YARGITAY ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİLEN DARBE GİRİŞİMİNİN ORTAĞI HALİNE GELMİŞTİR”
Açıklamada, Atalay’ın tutukluluğunun devam ettiği ve bunun hukuksuz olduğu dile getirilerek, “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Yargıtay eliyle gerçekleştirilen bu darbe girişiminin bir ortağı haline gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Anayasa hükmünün yürürlükten kaldırıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar söylendi: “AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ve tüm yargı kurumlarını bağladığı yönündeki Anayasa hükmü önce Yargıtay tarafından, ardından da TBMM tarafından fiilen yürürlükten kaldırılmıştır.”


“TÜRKİYE’DE BİR ANAYASANIN BULUNMADIĞI TBMM TARAFINDAN TESCİLLENMİŞTİR”
Ayrıca açıklamada, “Türkiye’de artık bir anayasanın bulunmadığı, anayasal güvencelerin ortadan kaldırıldığı, TBMM tarafından tescillenmiştir” sözlerine denildi.
“HESABINI MUTLAKA VERECEKSİNİZ”
“Sanılmasın ki yılacağız, sanılmasın ki pes edeceğiz, ‘öyle olsun’ diyeceğiz. Biz bugün, bir kez daha yeniden başlıyoruz” ifadeleri kullanılan açıklamada, kararda payı olan ve karar imza atanlara seslenilerek, şunlar söylendi:
“Bu ülkenin tarihinin en aydınlık sayfalarından biri olan Gezi Direnişi’ni kirletebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Ölümü reva gördüğünüz, ölüme mahkum ettiğiniz Hatay halkının iradesini hiçe saymanın hesabını mutlaka vereceksiniz.”


“YENİDEN MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”
Açıklamanın sonunda halka da bir çağrıda bulunularak, şu ifadelere yer verildi:
“Biz, Saray’dan büyüğüz, biz iktidarlardan, patronlardan büyüğüz. Bu yüzden şimdi bir kez daha yan yana gelmek, yeniden mücadele etmek zorundayız.
Can Atalay er ya da geç esir tutulduğu o dört duvar arasından çıkacak. Hatay halkı vekiline kavuşacak.”
“TÜRKİYE, BU KURALSIZLIK, HUKUKSUZLUK DELİ GÖMLEĞİNE SIĞMAYACAK”
Basın açıklaması sonrası Can Atalay’ın hapishaneden yazdığı mektup Eğitim-Sen’den Tülay Ünal Gökçe tarafından okundu. Atalay’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Yurttaşlar, bu da oldu, bunu da yaptılar.
Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini ‘düşürdüler.’
Hukuk tanımazlığın, kuralsızlaşmanın bu boyutlara gelmesine yine de şaşırıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu suça ortak edilebilmesine onun adına üzülüyorum. Kimin hangi hakkı, hangi yetkiyi nasıl kullanacağının öngörülemediği; kuralsızlığın egemen olduğu bu halin memlekete vereceği zararlardan ülkem adına endişe duyuyorum.
Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz…
Peki onlar ‘bitti’ dediler diye ben görevimi yapmaya çalışmaktan geri mi duracağım?
Asla!
Ülkeme, Hatay halkına, yıkılmış bir kentin ortasında oy kullanan insanlara karşı borçluyum. Zor koşullarda olsa da olanaklarımız çok sınırlı olsa da başta Hatay ve deprem bölgesi olmak üzere; halkımızın, emeği ile geçinen yurttaşlarımızın meramına tercüman olmaya çalışacağım.
Eksik ve gediklerimin sorumlusu özgürlüğümü engelleyenlerdir. Başta Hataylılar olmak üzere tüm yurttaşlarımın durumu açıklıkla gördüğüne inanıyorum.
Tam bir hafta sonra 6 Şubat. Yarından itibaren ana gündemimiz budur.
Uygulamaya bulaşmak istemeyenler, kendini dışında tutmak isteyenler varmış… Uygulamayı bir arayış olarak takdim edenler varmış… Milletvekillerinin haklarını korumaktan birinci dereceden sorumlu olan TBMM Başkanı yurt dışına gitmiş…
Başka biçimde takdim etseler de başka yere baksalar da başka yere gitse de, imzaları olmasa da tarihe Anayasa’nın askıya alınmasına ortak olanlar olarak geçecek.
Saygılarımla yurttaşlarıma duyururum.”


Atalay’ın mektubunun okunmasının ardından panel gerçekleştirildi ve katılımcılar görüşlerini dile getirdi.
TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik Yargıtay kararı 30 Ocak’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda okunmuştu.