Bodrum’da Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı programında konuşan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, Muğla’nın çok kıymetli bir coğrafya olduğuna dikkat çekerek, sürdürülebilir ve yaşanabilir kalması için çalışmalar yapmaya devam ettiklerini anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Burak Erbay, Muğla’nın Bodrum ilçesinde “İklim Nötr Şehirler Hedefinde Adil Geçiş” temasıyla düzenlenen Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı 4’üncü Belediyeler Buluşması programında konuştu.
Heredot Kültür Merkezi’nde 10 Aralık’ta gerçekleşen programda söz alan Erbay Muğla’nın çok kıymetli bir coğrafya olduğunu dile getirerek aynı zamanda çok fazla ranta çevrilebilecek durumun da olduğunu söyledi. İl Genel Meclisi Üyesi ve genç bir avukat olduğu zamanlardan itibaren Muğla’ya yönelik saldırılara karşı mücadele ettiğini anlatan Erbay, bu topraklara borçlu olduğunu dile getirdi.
Muğla’nın domatesiyle, narenciyesiyle, fıstık çamıyla, zeytiniyle ve zeytinyağıyla dünyada önde gelen yerlerden biri olduğuna dikkate çeken Erbay, “Buna zarar gelmemesini, insanların tarım yaparak, turizmi geliştirerek katma değer sağlamasını istiyoruz. Yani sürdürülebilir, yaşanabilir olmasını istiyoruz. Birkaç yıllık rezerv için buraların öldürülmesini istemiyoruz. Buradan da şu çıkarılıyor, ‘siz her şeye karşısınız, sermaye karşısınız, enerjiye karşısınız’ deniyor. Öyle bir şey yok ama dediğimiz gibi oradaki yaşam alanlarında insanların yaşamaya devam etmesi gerek” dedi.
“MUĞLA’NIN ORTASINA SAPLANMAK İSTENEN ÇİMENTO FABRİKASININ TAMAMEN İPTAL OLACAĞINA İNANIYORUM”
Konuşmasının devamında, Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesi ile Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi’nin ortak sınırındaki Tekağaç sırtı mevkisinde kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine değinen Erbay şunları söyledi:
“Biz bunun yanlış olduğunu, doğru proje olmadığını anlattık. Çünkü çok yakınında iki tane baraj var, zeytinlikler var, yaşam alanları var. Gene o ovayı sulayan sular oradan geçiyor. Bununla ilgili uyardık, yapılmaması gerektiğini söyledik. Belki bürokratların yeteri kadar doğru bilgi vermemesi diye düşünüyorum izin verildi. Ama şu anda yargı bizim verdiğimiz uyarıların doğru olduğunu söyledi. Nasıl oldu? Danıştay, ÇED sürecindeki eksiklikleri ortaya koyarak yerel mahkemenin reddettiği kararı bozdu. Bu noktada, doğa harikası, cennet Muğla’nın ortasına saplanmak istenen çimento fabrikasının tamamen iptal olacağına inanıyorum arkadaşlar. Bu konuda da mücadelemizi veriyoruz.”
“AKBELEN’DE MÜTHİŞ BİR DİRENİŞ VAR”
Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için kesilmesine karşı verilen mücadeleye değinen Erbay, İkizköylülerin ağaçların kesilmesine engel olmak için 500 günü aşan çadırlı nöbetlerine devam ettiklerini ifade etti. Kendisinin de nöbete destek olduğunu söyleyen Erbay, “Şimdi tehlike tekrar büyüdü. Söz verdim bir gece daha gidip orada kalacağım. Bölgemizin su kaynakları oradan geçiyor. Yerel yönetimler, siyasi iktidara gelenler evet belli sermaye gruplarıyla ilişkili olabilir ama ben şöyle basitçe tanımlıyorum, elimizi kolumuzu kaptırmamamız gerek. Çünkü artık o gelişen vahşi kapitalizmle doymak bilmeyen bir yapı var. Siz ona elinizi kolunuzu kaptırdığınız zaman dönüşü mümkün olmayan zararlar doğabiliyor. İnsan odaklı süzgeçten geçmesi gerek.
Akbelen’de müthiş bir direniş var. Bölge kömür gerçekten kıymetli tabi, 1980 öncesi o yıllarda kömürden elektrik üretme öncelikliydi belki. Ama günümüzde artık alternatif enerji kaynakları doğdu. Avrupa bundan vazgeçti. Dünyanın yavaş yavaş kömürden elektrik üretmekten vazgeçtiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçmişte kömür madenleri yüzünden onlarca köyün yerinden taşındığını hatırlatan Erbay, “Bir teyzemin söylediği laf kulağımdadır, ‘Oğlum benim nerede mezarım olacak onu bilmek istiyorum’ diyor” dedi.
“ADİL GEÇİŞİ SAĞLAMAKLA İLGİLİ SORUMLULUKLARIMIZ VAR”
Konuşmasının devamında adil geçişten bahseden Erbay, adil geçişi sağlamakla ilgili sorumluluklarının olduğuna dikkat çekerek, “Yani termik santraller kapanacaksa bile, ki imzaladığımız uluslararası sözleşmeler bunu taahhüt ediyor, kapandığında orada çalışan insanlara o alanlarda tarım yapmak, hayvancılık yapmak, turizm yapmak veya kamuda çalışmakla ilgili, hayatlarını idame ettirebilmeleri ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmakla ilgili sorumluluğumuz var” ifadelerini kullandı.
Erbay, konuşmasının sonunda ise şunları söyledi: “Muğla’yı korumaya, ülkemizi korumaya çalışıyoruz. Yaşanabilir, sürdürülebilir bir hayat istiyoruz. Bu doğrultuda projeler yapıyoruz. Bu noktada katkı veren bu toplantıyı düzen herkese teşekkür ediyorum ve başaracağız diyorum.”