Bu siteye girerek Gizlilik İlkeleri ve Kullanım Şartlarını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Accept
Gündem FethiyeGündem Fethiye
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Okunuyor Bodrum’un Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu | MUÇEP Datça Gönüllüsü Ayhan Çelik: “Deşarj edeceğimiz su, sadece tuzluluğu artmış masum bir su değildir”
Paylaş
Aa
Gündem FethiyeGündem Fethiye
Aa
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Arama
  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan
Takip edin
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.
EkolojiÖzel Haberler

Bodrum’un Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu | MUÇEP Datça Gönüllüsü Ayhan Çelik: “Deşarj edeceğimiz su, sadece tuzluluğu artmış masum bir su değildir”

Son güncelleme: 21 Ağustos 2025 15:42
 Haber:  Songül Karadeniz  
21 Ağustos 2025 15:29
Paylaş
Paylaş

Bodrum Belediyesi’nin deniz suyu arıtma projesinin ekolojik ve ekonomik boyutunu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Datça Meclisi Gönüllüsü Ayhan Çelik, Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’e anlattı. Çelik; ters ozmoz sistemini uygulayan ülkelerin bu yöntemi son çare, hatta bazı durumlarda tek çare olarak tercih ettiğinin altını çizdi.

Muğla’nın Bodrum ilçesi, son zamanlarda ana isale hattı patlamaları ve su kesintileriyle yerel gündemde yer buluyor. Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (MUSKİ) 2024 yılı faaliyet raporuna göre, 2024’teki su kayıp kaçak oranı yüzde 43,4 oldu.

Kayıp kaçak oranlarını da etkileyen ana isale hattı patlamalarından biri 14 Ağustos’ta Kumbahçe Mahallesi’nde diğeri ise 16 Ağustos’ta Bitez Mahallesi’nde meydana gelmişti.

Bodrum’un Bitez Mahallesi’ndeki su isale hattı patladı  

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muğla Milletvekili Yakup Otgöz, 14 Ağustos’taki Bodrum ziyaretlerinin ardından su ve kanalizasyon sorununun Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğunu dile getirmişti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, AK Partili Otgöz’ün Bodrum’daki su sorununa dair söylemlerine 15 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklamadaki “Yakup Otgöz’ün Bodrum’daki su sorununu Belediyemize yıkmaya çalışması, iktidarın siyasi sefaletinin Muğla’daki yansımasından başka bir şey değildir” sözleriyle tepki göstermişti.

CHP’li Özcan’dan, AK Partili Otgöz’ün su sorununa ilişkin sözlerine tepki: “Sorumlu, Muğla’ya hak ettiği yatırımı yapmayan AKP iktidarıdır”

Bodrum Belediyesi ise 31 Temmuz’da“Yenilikçi Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu” projesinin açılışını yapmıştı.

Önceki dönem Bodrum Belediye Başkanlığı yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da kendi döneminde Bodrum’daki su sorununu çözmek için deniz suyu arıtma projesi önermişti fakat o dönemde de böyle bir projenin uygulanmasının ekolojik boyutu tartışılmıştı.

MUSKİ’nin 6 Ağustos tarihli bülteninde de Ahmet Aras, “Turgutreis ve Ekinanbarı bölgelerinde de desalinasyon tesisi kurarak buralarda deniz suyunu içme suyuna çevireceklerini” ifade etmişti.

Gündem Fethiye olarak Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik ile Bodrum’da açılışı yapılan yüzer deniz suyu arıtma platformunun ekolojik ve ekonomik boyutunu konuşmuştuk.

Bodrum’un Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu | Doç. Dr. Ceyhun Özçelik: “Bu çalışma veya sistemin su temininde işlevsel bir katkısı olamaz”

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Datça Meclisi Gönüllüsü, Mimar ve eski Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ayhan Çelik, Bodrum “Yenilikçi Yüzer Deniz Suyu Arıtma Platformu”nun ekolojik ve ekonomik boyutunu Gündem Fethiye için değerlendirdi.

“KURAKLIK VE BUNA BAĞLI SU KRİZİ DE DERİNLEŞİYOR”

Yurtdışında, özellikle Dubai’de altyapı konusunda da çalışmış olan Çelik, şunları kaydetti:

“İklim krizinin derinleşmesine bağlı olarak, yeryüzünün birçok yerinde kuraklık ve buna bağlı su krizi de derinleşiyor. Akdeniz havzası, dolayısıyla Bodrum bu krizden en çok etkilenen ve etkilenecek olan bölge içerisinde yer alıyor. Daha önemlisi, mevcut gidiş içerisinde bu krizin azalmayacağı, çok daha artacağıdır.”

Çelik, Bodrum’daki su sorunun giderek ağırlaşmasının nedenini ise “Genel iklim krizi ve kuraklık durumuna ek olarak, Bodrum’da turizm ve ikinci konut sayılarının kontrolsüz bir şekilde katlanarak büyümesidir” şeklinde değerlendirdi.

Çelik, “Bu durumda Belediye’nin, MUSKİ’nin ve DSİ’nin çok ciddi ve acil tedbirler alması gerekiyor. Nedir ciddi tedbir öncelikle ve asıl olarak bunu konuşmamız, buraya odaklanmamız gerekir” dedi.

Çelik ayrıca, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin tanıtımını yaptığı deniz suyu artırma platformunda kullanılan ‘reverse osmos’ teknolojisinin yaygın kullanıldığıyla ilgili söylemini ise şu sözlerle değerlendirdi:

“Ters ozmoz sistemini de içeren deniz dahil, tuzlu sulardan tatlı su elde etme yönteminin dünyada yaygın olarak kullanıldığı doğrudur. Uzun süredir kullanıldığı ve bilinen bir yöntem olduğu da aynı şekilde doğrudur.

Kurakçıl iklime sahip, suyunu doğal kaynaklardan güçlükle sağlayan ya da sağlayamayan bölgelerde tatlı su elde etmek için birçok yöntem denenmiş ve kullanılmıştır. Denizden tatlı su elde etme yöntemi ise farklı nedenlerle nüfus çeken, nüfus patlaması yaşayan ve tatlı su ihtiyacı da çok fazla artan ülkelerde çok yaygınlaşmıştır.”

TERS OZMOZ SON YA DA TEK ÇARE Mİ?

Çelik, bu doğruların yanı sıra göz ardı edilen en önemli unsuru şu sözlerle aktardı:

“Tüm bu ülkelerde tuzlu sudan, tatlı su gereksinimini karşılamanın son çare, hatta bazen tek çare olarak yapılmasıdır. Atlanan çok önemli husus bu. Biz de son çare mi, tek çare mi, en ekonomik ve ekolojik etkileri en az olan çare mi buna bakmak gerekir.

Ekonomi demişken tuzlu sudan, tatlı su elde etmenin yaygın olduğu ülkelerin çoğunun bir başka özelliklerinin bu konuya çok ciddi kaynak ayırabilen ve güncel halleriyle yüksek maliyetleri kaldırabilen ülkeler olmalarıdır.”

TERS OZMOZ NEDİR?

Ters ozmoz sisteminin çok karmaşık bir sistem olmadığından söz eden Çelik, bu sistemin ne olduğunu ise maddeler halinde sıraladı:

  1. “Tuzlu suyun klasik filtre sistemlerinden geçirilerek tortu ve partiküllerden arındırılması,
  2. Suyun içerisindeki iyonların türü ve oranına bağlı olarak bazı kimyasallar eklenerek tuzların membranlar üzerinde kristalleşmesinin azaltılması,
  3. Yüksek basınçla tuzlu suyun membranlardan geçirilmesi, membranın bir tarafında suda çözülü bulunan iyonların, biz kısaca tuz diyelim ve bir miktar suyun kalması, diğer tarafa ise yüzde 95-99 oranında iyonlardan (tuzdan) arındırılmış neredeyse saf hale gelmiş suyun elde edilmesi,
  4. Belirli aralıklarla geri yıkanan membranlardan gelen iyonlar, tuzlarla birlikte tuzluluk oranı iyice artmış suyun bir alıcı ortama deşarj edilmesi,
  5. Elde edilmiş, neredeyse saf hale gelmiş suyun kullanım amacına göre farklı yöntemlerle iyon zenginleştirilmesine tabi tutulması ve kullanıcıya iletilmesi.”

Ters ozmoz sistemine son çare denmesinin nedeni olan iki önemli konu olduğunu vurgulayan Çelik, bunların maliyet ve ekolojik etkiler olduğunu belirtti.

Ters ozmoz sisteminin hala çok pahalı bir yöntem olduğuna değinen Çelik, şunları aktardı:

“Son yıllarda membran üretiminin yaygınlaşması, ucuzlaması, pompa verimliliğinin artması ve enerji tüketiminin görece azalması vb. nedenlerle ters ozmoz yöntemi ile tatlı su elde etmenin maliyeti görece düşmüştür. Ancak hala çok yüksektir. En pahalı demek istemem.”

“TERS OZMOZ İLE TATLI SU ELDE ETMEK HALA EN PAHALI YÖNTEMLERDEN BİRİDİR”

Çelik, bunun gerekçesini ise şu sözlerle ifade etti:

“Çünkü herhangi bir durumda su elde etmenin olası alternatiflerini karşılaştırarak en pahalı, en ucuz gibi sonuçlara ulaşabiliriz. Bazı durumlarda, örneğin çok uzaklardan su taşımak, iletmek, pompaj yapmak vb. gereklilikler bulunan özel durumlarda ters ozmoz çok daha ekonomik çıkabilir.

Ama ‘tüm gelişmelere rağmen, ters ozmoz ile tatlı su elde etmek hala en pahalı yöntemlerden biridir’ dersek kimseyi yanıltmış olmayız. Bu maliyet asıl olarak tüketilen enerjinin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır.”

Çelik, şöyle devam etti:

“Çok yüksek olan ilk yatırım maliyetini kenarda tutarsak, 10 birim maliyetin en fazla 1 birimi membran ve kimyasallar, 1 birimi işletme işgücü maliyetleri ise en az 8 birimi enerji maliyetlerinden oluşur. Yani kısaca ters ozmoz sistemleri hala enerji obur sistemlerdir.”

“BU MALİYETİ PEK DÜŞÜRMEZ”

Enerjiyi Rüzgar Enerji Santrali (RES) ya da Güneş Enerji Santrali’nden (GES) sağlamanın ters ozmoz maliyetine etkisini ise şu şekilde değerlendirdi:

“Eğer ters ozmoz ile tatlı su elde edilecekse ve bu tek ya da son çare ise, bunun için sağlanacak enerjinin RES ya da GES’den sağlanması doğrudur. Belediye’nin bu yönde bir arayışının olması değerli ama bu maliyeti pek düşürmez.”

Bu tür sürdürülebilir kaynakların ilk yatırım maliyetlerinin hala çok büyük olduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:

“Sürdürülebilir kaynaklardan enerji sağlamak, fosil yakıt kullanımını azalttığı ölçüde önemlidir. Amaç daha çok enerji tüketmek değil; bir yandan enerji tüketimini azaltmak, minimize etmek, diğer yandan minimize edilmeye çalışılan tüketimi de sürdürülebilir kaynaklardan sağlamak olmalıdır.

Fosil yakıtlardan üretilen enerjiyi sıfırlamak yönünde ilerlediğiniz ölçüde ekolojik rehabilitasyona katkınız olabilir. Bu yanıyla baktığınızda tüm sürdürülebilir enerji kaynakları fosil yakıtları ikame edecek şekilde kanalize edilmelidir.”

“TERCİHLERİMİZİ HEP DAHA AZ ENERJİ TÜKETMEKTEN YANA YAPMALIYIZ”

“Prensip olarak enerji tüketimini azaltacak politikaları ve çözümleri geliştirmediğiniz sürece, konuları ekolojik hassasiyetlerle ele aldığınız iddiası sadece şov düzeyinde kalır” ifadesinde bulunan Çelik, cümlesine şöyle devam etti:

“Daha basit bir anlatımla birileri bize ücretsiz enerji sağlıyorsa bile, tercihlerimizi hep daha az enerji tüketmekten yana yapmalıyız. Her enerji üretimi direkt ya da dolaylı olarak kaynak tüketiyor. Dünyanın farklı yerlerinde başka tahribatlarla ortaya çıkarır.

Gerçekte herhangi bir üretim faaliyeti, ki enerjiye dönük olanlar bunların en olumsuzudur, doğal çevreye ve ekolojik dengeye etkisi olmadan yapılamaz. Bunların azı ya da çoğunu konuşabiliyoruz ama biliyoruz ki bunun etkisi yoktur. Yani masum bir enerji üretiminden bahsetmek mümkün değildir.”

Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarında yer seçiminden itibaren ciddi hatalar yapıldığını belirten Çelik, projelerde ekolojik etkilerin göz ardı edildiğini ve sadece yatırım maliyetlerinin düşürülmesinin esas alındığını ifade etti.

Dünyadaki iyi örneklerin aksine, Türkiye’de rüzgar ve güneş enerji tesislerinin çevresinde yıllarca süren doğa tahribatı oluştuğu, hektarlarca alanın teknik gereklilik olmaksızın kapatıldığını dile getirdi.

Çelik, “Kısacası enerji elde etmenin en az ekolojik tahribata neden olan türlerini bile ekolojik yıkımın aracı haline getirme konusunda benzersiz bir yeteneğimiz var. Ekoloji aktivistleri bunları dile getirdiğinde ‘buna da mı karşısınız?’ serzenişinin yaygın olmasını bir de bu paradoks belirlemektedir” ifadesinde bulundu.

“AKDENİZ KIYILARI DENİZ EKOSİSTEMİ VE DENİZ ÇAYIRLARI AÇISINDAN HAYATİ ÖNEMDEDİR”

Mevcut durumda Belediye’nin tanıttığı, platform üzeri rüzgar ve güneş enerjisinin tutarlı görünebileceğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yönde arayışlar yaygındır. Ancak özellikle rüzgar türbinleri daha çok sığ denizlerde deniz dibine çakılan kazıklar ve bunlara monte edilen direk ve platformlar üzerine kurulur.

20 metreye kadar derinlikte olan Akdeniz kıyıları deniz ekosistemi ve deniz çayırları açısından hayati önemdedir. Daha derinlere gidildikçe bu iş teknik olarak çok güçleşmekte, denizel ekosisteme etkileri daha ayrıntılı incelemeler gerektirmektedir.”

Çelik, GES ve RES’lerin platform üzerine kurulmasının risklerine dair, “Güneş panelleri için nispeten yaygın olsa da ki bu konuda da çok ciddi sorunlar yaşanmakta, rüzgar içinse henüz deneysel aşamadadır. Çok ciddi ve inovatif araştırmalara ve deneylere ihtiyaç duyulmaktadır. Maliyetler ise bu aşamada öngörülemez büyüklüktedir” dedi.

“AŞIRI RÜZGAR VE DALGALARA KARŞI DİRENÇLİ OLACAK ŞEKİLDE TASARLANMALARI GEREKİR”

Yüzer platform denince bunun suyun üzerinde serbestçe duran yüzeyler olarak algılanmasının büyük bir yanılgı olduğunu aktaran Çelik, şunları kaydetti:

“Halbuki bu platformlar yer değiştirmezler, hatta aşırı rüzgar ve dalgalara karşı dirençli olacak şekilde tasarlanmaları gerekir. Bunun anlamı her platformun boyutlarına ve üzerinde yapılacak işe, üzerinde kurulacak tesise göre değişen boyutlarda kazıklar, direkler veya çelik halat ağları ile deniz dibine sabitlenmesini gerektirir.

Bunların tümü hem büyük maliyetlerde hem de şu veya bu boyutta deniz ekosistemini zedeleyen, tahrip eden müdahalelerdir. Demem o ki, Belediye şu veya bu amaçla güneş ve rüzgar enerjisinden yararlanmak istiyorsa çok ayrıntılı çalışmalar yapmalı ve örnek uygulamalarla yol açıcı olmalıdır.”

Çelik ayrıca, “Kişisel tercihim ise coğrafyamızın her yerinde tüm çatılar ve kullanılabilecek tüm kaplanmış alanlar güneş enerjisi üretecek düzeyde donatılmadığı sürece, ölçeğine bakılmaksızın her türlü yeni enerji yatırımına hayır demek yönündedir” şeklinde konuştu.

“İKİ KATI TUZLANMIŞ ÇOK TUZLU SU”

Ters ozmoz yönteminin maliyeti kadar çalışma prensibi nedeniyle ekolojik boyutunun da önemli bir gösterge olduğuna değinen Çelik, şunları aktardı:

“Denizden aldığınız tuzlu suyu bu sistemden geçirdiğinizde bunun ortalama yarısı kadar tatlı su elde edersiniz. Diğer yarısı da kaçınılmaz olarak iki katı tuzlanmış çok tuzlu sudur. Siz bunu bir ortama aktarmak ve bertaraf etmek zorundasınız.

Eğer tesisiniz çok küçük ve tuzlu su miktarınız çok az ise yeterli alanınız da varsa buharlaşma havuzuna aktarıp, buharlaştırabilirsiniz. Bu çok küçük kapasiteler için geçerlidir.”

Kullanılan en yaygın yöntemin, Bodrum Belediyesi’nin de önerdiği gibi tuzlanmış suyu yeniden denize deşarj etmek olduğunu belirten Çelik, “Başkanın bunu uzağa, derine ve basınçlı olarak ve yayılacak şekilde vereceğiz dediği de yeni bir uygulama değildir” dedi.

“TEDBİRLER ARTTIKÇA MALİYETİNİZ DE ARTAR”

Çelik, şöyle devam etti:

“Suyu aldığınız yerle, ekstra tuzlanmış suyu verdiğiniz yerin uzak olması, olabildiğince uzak mesafelere, olabildiğince derin yerlere ve mümkünse bunu daha uzağa açık denizlere taşıyacak akıntı varsa tespit ederek oralara deşarj etmek gibi mühendislik çözümleri vardır.

Ayrıca tek bir nokta yerine birçok noktadan, difüzörlerle deniz suyu kitlesine deşarj etmek de uygulanan bir yöntemdir. Tedbirler arttıkça maliyetinizin artacağı da bilinmeli ve tabi bundan kaçınılmamalıdır.”

Ancak bunların tümünün mühendislik çözümleri olduğunun altını çizen Çelik, bu yöntemlerin etkiyi sıfırlamadığını sadece çok tuzlu suyu daha büyük bir deniz suyu kütlesi ile buluşturarak etkisini seyrelttiğini ya da zamana yaydığını belirtti.

Çelik, ayrıca şunları kaydetti:

“Kaldı ki deşarj edeceğimiz su, sadece tuzluluğu artmış masum bir su değildir. Çoğu zaman kullanılan kimyasalların kalıntılarını da içermektedir. Son yıllardaki araştırmalar deniz ekosisteminin bildiğimizden çok daha karmaşık ve hassas olduğunu ortaya koymaktadır.

Denizler ve okyanuslar yerkürenin bütünsel yaşamı açısından temel önemdedir ve oksijenimizin büyük kısmını sağlamaları bile başlı başına onlara dokunmamamız gerektiğini, en azından büyük bir hassasiyetle yaklaşmamız gerektiğini söylemektedir bize.”

“BİZDE NEDENSE SU BÜTÇESİ HAZIRLAMAK DİYE BİR ALIŞKANLIK YOK”

Bodrum’un su gereksinimi için ters ozmoz seçeneğine gelene kadar çok fazla alternatifin olduğunu belirten Çelik, onlara yoğunlaşmanın çok daha önemli olduğunu ifade etti.

Çelik, “Bizde nedense su bütçesi hazırlamak diye bir alışkanlık yok. Halbuki büyük ya da küçük her yerleşmenin bir su bütçesi olması gerekir. Bu yerel bütçelerin de havza ya da coğrafi bütünlüğün su bütçesi ile uyumlu olması gerekir” dedi.

Su bütçesinin, tüm su olanaklarının yıllara dayalı verilerle üretilmiş gelecek yıllar için öngörüler içerdiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:

“Aynı şekilde, su ihtiyacının değişimine dair geçmiş verilerden de beslenerek hesaplanmış gelecek öngörüleri içerir. Bu dengeyi bilmezseniz neyi neden konuştuğunuzu, neyi neden önerdiğinizi ya da projelendirdiğinizi gerekçelendiremezsiniz kendinize ya da topluma karşı. Tabi böyle bir derdiniz varsa.

Ayrıca büyük ve önemli kararlar için, evet ya da hayır demek için, su bütçesine etkisini bilmek gerekir ve böyle bir bilimsel dayanak olmadan söylenen her şey sadece hamasettir. Tabi bilimsel dayanak gibi bir derdiniz varsa. Bence Belediye’nin böyle bir derdi olmalıdır.”

“TOPLUMUN ÖNÜNE BİR BÜTÜN RESİM KOYABİLMEK ÇOK DAHA DEĞERLİDİR”

“Topu topu 100 kişinin ihtiyacını karşılayacak bir prototip üzerinden, toplumu bir çözüme angaje etmeye çalışmaktansa toplumun önüne bir bütün resim koyabilmek çok daha değerlidir” şeklinde konuşan Çelik, şöyle devam etti:

“Bir zamanlar Datça Kent Konseyi Su Çalışma Grubu durumun kolay anlaşılması için bir havuz gösterimi içerisinde havuza giren ve çıkan suyu gösteren şemalar yapmıştı durumu anlatmak ve yapılacakları tartışabilmek için.

Ben hep bir belediye başkanının böyle ya da buna benzer bir gösterimin başında konuyu halkla tartıştığı görüntüyü hayal ediyorum. Çünkü bu tür şeylerde her bir başlıktaki sayısal değer dünya kadar araştırmanın, verinin bir sentezidir.”

“ATIK SUYU ARITMAK, DENİZ SUYUNDAN TATLI SU ELDE ETMEKTEN ÇOK DAHA EKONOMİK”

Çelik dikkat çekilmesi gereken konuları ise şöyle maddeledi:

  1. “Bodrum nereye kadar büyüyecektir. Sınırsız bir büyüme mi? Ya da sınırlarına dayandı veya aştı mı? Başkan hangi büyüklük için su arayışı, çözümü peşindedir. 5-10-25-50-100 sene sonrası için öngörülen nedir?
  2. Mevzuatımız su tahsisinde önceliği evsel kullanımlara vermektedir. Ama biliyoruz ki Bodrum’un coğrafi çeperinde termik santraller çok yoğun su tüketmektedir. Bunlara dair Muğla Su İnisiyatifi’nin çalışmaları bulunmaktadır. Belediyenin ters ozmoz gibi sistemlere yönelmeden önce, yurttaşların bu hakkını talep etmesi ve bunun peşine düşmesi, bu konuda toplumsal baskı örgütlemesi gerekmez mi?
  3. En ekonomik ve ekolojik su elde etme yöntemi yağmur suyunun yeraltı suları ile buluşması ya da toprakta tutulmasıdır. Genel olarak yağmur suyu hasadı dersek buna, Bodrum’da bu yönde yapılacaklarla ne kadar ek su sağlanabilmektedir. Giderek çok daha fazla yüzey kaplanmakta ve geçirimsiz yüzeyler suyun akışa geçmesine neden olmaktadır. Aşırı iklim olayları ile bu sorun çok daha derinleşmektedir. Suyun bekletilmesi, geciktirilmesi, süzülmesi, dereleşmemesi için yarımada da binlerce yapılacak iş vardır. Birçok yerleşmede yağmur suyu depolama, gri su tesisatı zorunlu hale gelmiştir. Bodrum’da durum nedir? Tüm geçirimsiz alanların, geçirilmiş hale gelmesi için kafa yorulmalıdır. Bodrum’da durum nedir?
  4. En önemli handikabımız belediyelerimiz ve su idarelerimizin hala atık suyu bela olarak görmesidir. Ama artık dünyanın her yerinde atık su çok değerli bir kaynaktır. Ki atık suyu arıtmak, deniz suyundan tatlı su elde etmekten çok daha ekonomiktir, kolaydır ve ekolojiktir. Organik madde arıtımı, iyonik tuz arıtımından daha kolay bir prosestir. Yetersiz arıtma tesislerinden çıkan, iyice arıtılmamış suyu, ne kadar uzağa götürür deşarj ederseniz edin denizel ortam için faciadır. Eğer iyi arıtılmışsa bunu denize deşarj etmek ise büyük israftır. Yarımadanın bazı yerleşimlerinde insanların, kendi atık sularının başka bir havzadaki başka bir arıtma tesisine pompajla aktarılmasını, orada arıtılmasını ve oradan denize deşarjını istediklerine tanık olmuştum. Bu yaygın bir davranış. Halbuki Bodrum gibi turizm tesisi çok ve yeşil alan sulamasının yoğun olduğu yerlerde bu alanlarda ve tarım alanlarında sulama amaçlı tüm su kullanımları sulama kriterlerine göre arıtılmış su ile ikame edilmelidir. Bu alanlardaki su kullanım miktarını bilmiyorum. MUSKİ, DSİ ve Belediye’nin bilmesi gerekir. Ama şunu söyleyebiliriz, şebekede kullanılan ve ölçülen suyun yarısına yakını, iyi yönetilirse daha fazlası içme suyu kalitesinde geri kazanılabilir. Bunun içme suyu olarak kullanımında psikolojik engeller olduğunu elbette biliyorum. Ama bu büyük olanağın sulamada, sulamada kullanılan büyük su miktarının ise içme suyunda kullanımı büyük önemdedir. Dahası sulamada en çok su kullanılan dönem, tatlı suyun da en yoğun kullanıldığı dolayısıyla atık suyun da en çok olduğu dönemdir. Bu bulunmaz bir avantajdır. Eğer sulama ihtiyacından fazla arıtılmış suyumuz varsa bu denize değil, akiferi/akiferleri besleyecek şekilde oluşturulacak sistemlere deşarj edilmelidir.
  5. Bodrum’da su iletim hatlarında ve şebekelerde kaybedilen su miktarını bilmiyorum. Nedense idareler bu konularda şeffaf değiller. Esasen genel olarak kayıp kaçak oranlarını bilseler dahi, bunların yoğunlaştığı bölge ve alt bölgeleri ölçecek sistemleri de kurmuş değiller. Bu çok zor bir işlem değildir ama çok önemlidir. Özellikle sürekliliği olan boruların kullanılmasıyla son yıllarda kayıp kaçak oranları çok aşağı çekilebilmektedir. Eğer nerelerde, hangi bölgelerde kaçak oranının yüksek olduğunu bilirseniz, sisteminiz bunu bilecek şekilde kurulmuşsa oradan başlayarak ve aşamalandırarak, kaybı önleyebilirsiniz. Ara sıra yapılan açıklamaları bir araya getirdiğimizde kayıp kaçak oranının yüzde 30-35 aralığında olduğu ve yapılan iyileştirmelerle bunun 20-25 aralığına çekildiği anlaşılıyor. Yeni olanaklarla bunu tek haneli rakamlara çekmek çok temel önemde görünüyor.
  6. Tarımsal sulamada, yeşil alan ve bahçe sulamasında kullanım oranlarını, miktarlarını bilmiyoruz. Kuyulardan ne kadar su çekildiğini bilmiyoruz. Bunların tümünü bilmek ve su gereksinimi az olana nasıl geçeceğimizin yollarını bulmak zorundayız.”

Bodrum’da ve Muğla’da ters ozmoz sistemiyle su elde etmeye gelene kadar yapılacak çok şey olduğunu vurgulayan Çelik, “Her şeyden önce tam bir şeffaflığa ve ayrıntılı verilere ihtiyacımız var. Toplumun tüm bu bilgileri bilmesi ve önerilen her şeyi bu bilgiler temelinde değerlendirmesi ve kendi sorumluluğunu da haklarını da net olarak anlaması gerekiyor” dedi.

“İNSANLAR SU YÖNETİMİ SEÇİMİNİ, BELEDİYE YÖNETİMİ SEÇİMİNDEN ÇOK DAHA CİDDİYE ALIYORLAR”

Suyun çok önemli hale geldiğini ve bazı ülkelerde insanların artık yerel yönetimi seçtikleri gibi su yönetimini de seçimle belirlediklerini kaydeden Çelik, son olarak şuna değindi:

“Adaylar durumu ve gelecek öngörülerini ve bu temelde su yönetimi stratejilerini ortaya koyarak seçmeni ikna etmeye çalışıyorlar. Böyle bir seçime bizzat kendim tanık oldum.

İnsanlar su yönetimi seçimini, belediye yönetimi seçiminden çok daha ciddiye alıyorlardı. Velhasıl su çok önemli. Önümüzü ve bütünü görmeye hakkımız var.”

Paylaş:

  • X'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) X
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Facebook
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) WhatsApp
  • Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır) Telegram

İlginizi Çekebilecek Haberler

Seydikemer’de makilik alanda başlayan ve ormana sıçrayan yangına 55 araçla karadan, 13 araçla havadan müdahale ediliyor

Seydikemer’de makilik alanda çıkan yangın ormana sıçradı: Havadan ve karadan müdahale ediliyor

Milaslı ve Yatağanlı zeytin üreticileri, “Süper izin yasası”na karşı dava açtı

Bodrum’da otomobilin çarptığı yaya hayatını kaybetti

Menteşe’de otomobil içerisinde bir kişinin tüfekle vurulmuş halde cansız bedeni bulundu

Paylaş
Önceki Haber ısparta elektrik kesintisi, ısparta elektrik kesintisi son dakika, aedaş elektrik kesintisi ısparta, aedaş elektrik kesintisi, aedaş ısparta Isparta elektrik kesintisi 22 Ağustos 2025
Sonraki Haber Disney+ en iyi diziler, Disney Plus dizileri, Disney+ önerileri, Star Wars dizileri Disney+, Marvel dizileri Disney+ En iyi Disney+ dizileri

Bizi Takip Edin

37.8k Takipçi Beğen
3k Takipçi Takip Et
28.7k Takipçi Takip Et
2.4k Abone Abone Ol

En Çok Okunan Haberler

Menteşe’de Kent Lokantası açılacak
Yaşam
‘Romeo ve Juliet’ ile ‘Don Kişot’un bale sanatçıları Bodrum Bale Festivali’ni anlattı
Kültür&Sanat Özel Haberler
Seydikemer’de makilik alanda çıkan yangın ormana sıçradı: Havadan ve karadan müdahale ediliyor
Gündem
Bodrum’un Bitez Mahallesi’ndeki su isale hattı patladı  
Yaşam
Bodrum’da içinde üç kişinin olduğu tekne arızalanarak Çatal Adası’na oturdu
Yaşam

Hakkımızda

  • Biz Kimiz?
  • Gizlilik İlkeleri / Privacy Policy
  • Künye
  • İletişim
  • Politika Belgeleri

Kategoriler

  • Gündem
  • Politika
  • Toplumsal Cinsiyet
  • Ekoloji
  • Yaşam
  • Kültür&Sanat
  • Spor
  • Özel Haberler
  • Resmi İlan

Sosyal Medya

  • Twitter
  • Facebook
  • İnstagram
  • Youtube

İlçeler

  • Fethiye
  • Bodrum
  • Menteşe
  • Marmaris
  • Datça
  • Milas
  • Seydikemer
  • Köyceğiz
  • Ortaca
  • Dalaman
  • Ula
  • Yatağan
  • Kavaklıdere

Copyright © 2023 Gündem Fethiye. Tüm Haklı Saklıdır.

Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?