Muğla’nın Bodrum ilçesi, artan göçle birlikte yoğun yapılaşma sürecine girdi. Özgün mimarisi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan ilçede, altyapı eksiklikleri, su krizi ve kaçak yapılaşma gibi sorunlar büyüyor. TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Sekreteri Mustafa Erdoğan, plansız büyümenin Bodrum için yarattığı risklere dair uyarılarda bulundu.
Haber: Songül Karadeniz
Muğla’nın Bodrum ilçesinde yıllar içinde artan göçle birlikte yoğun bir yapılaşma süreci yaşandı. Özellikle kıyı bölgelerinde betonlaşma ilçenin çehresini de değiştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Muğla’da 2019’da toplam konut satış sayısı 18 bin civarındayken pandeminin başı olan 2020’de 22 bin 243’e yükseldi. 2023 yılına gelindiğinde ise yine 20 binin altına inerek 15 bin 292’ye kadar geriledi.
“MERKEZİ YÖNETİM DE YEREL YÖNETİM DE OY KAYGILARIYLA KAÇAK YAPILAŞMAYA YETERLİ ÖNLEM ALMIYOR”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bodrum İlçe Koordinasyon Sekreteri Mustafa Erdoğan, Bodrum’da yalnızca nüfus artışının yapılaşmayı arttırmadığını, yapılaşmanın da nüfusu arttırdığını vurgulayarak ekledi:
“Pandemi döneminde insanlar güvenli bölgelere kaçmak için kıyılara yöneldi. Mali durumuna göre kimisi Bodrum’a, kimisi Ayvalık’a, kimisi Datça’ya, kimisi kıyıya yakın olan Mumcular gibi bölgelere yöneldi. Tabii ki bu nüfusu arttırdı. Aynı zamanda kaçak yapılaşma da Bodrum’da nüfusu arttırdı. Bodrum’a olan talep de aynı zamanda kaçak yapılaşmayı arttırdı. Merkezi yönetim de yerel yönetim de oy kaygılarıyla kaçak yapılaşmaya yeteri kadar önlem almıyor. Bu da kaçak yapılaşmada yapma cesaretini arttırıyor. Bodrum’da yapılan inşaatların yaklaşık yüzde 20, yüzde 30’u kaçak. İnşaatları başlamadan engellemek lazım. Bittikten sonra engellemek bir takım yasal mevzuatlara takılıyor. Yeteri kadar önlem almıyorlar.”
TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre Muğla’nın 2023 yılı nüfusu 1 milyon 66 bin 736. Pandemi sonrasına denk gelen 2020 yılında resmi nüfusu ilk kez 1 milyonu aşan Muğla’da 2022 yılı nüfusu 1 milyon 48 bin 185’iken, 2021’de ise 1 milyon 21 bin 141. 2021’den 2022’ye yıllık nüfus artış hızı yüzde 26,1.
Bodrum’da ise 2019’da 175 bin 435 olan toplam nüfus 2020’de 181 bin 541 olmuştu. Vatandaşlara “İkametini Bodrum’a al!” çağrısında bulunan Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, resmi nüfusun 198 bin 335 olmasına rağmen Bodrum’da yaşayan sayısının 450 bine ulaştığını, yaz nüfusunun ise 1 milyonun üzerinde olduğunu belirtti.
Bodrum’daki yapılaşma oranı da son yıllarda giderek arttı. Altyapı ve su sorunları yaşanan Bodrum’daki bu yapılaşma miktarı Google Earth ile de görülebiliyor.
Son dönemde Cengiz Holding’in Cennet Koyu’nda otel ve villa inşaatına başlaması, sonrasında ise kapasite artışı ve 7 dalgakıran yapımı için izin talep etmesi eleştirilmişti.
Göltürkbükü gibi lüks kesime hitap eden bölgelerde de yapılaşma miktarı dikkat çekiyor.
Rant meselesinin de yapılaşmaya olan etkisine değinen TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Sekreteri Mustafa Erdoğan, “Rant olan bölgelerde ister istemez Türkiye’nin en büyük sermayedeleri devletle bağlantılı olarak oralarda tahsisler alarak büyük inşaatlar yapıyor. Çünkü satma rakamları çok yüksek yaptıkları binaların. Yani 5 milyon, 10 milyon eurolara, dolarlara ev satıyorlar buralarda. Bu nedenle büyük meblağlar harcayarak buralarda tahsisler alıyorlar. En son aldıkları tahsis 70 dönümlük bir alanda Maxx Royal’ın oryentalasındaki bir arazi burası. Vedat Aşçı tarafından satın alındı” dedi.
“BODRUM’UN ÖZGÜN MİMARİSİ KALMADI”
Beyaz, çatısız ve çok büyük olmayan Bodrum’un özgün mimarisindeki evlerin kalmadığını ifade eden Mustafa Erdoğan, özellikle büyük metropollerden gelenlerin kendi mimari alışkanlıklarını da buraya taşıdıklarını belirterek ekledi:
“Ağır ağır İstanbul’un lüks semtlerindeki müstakil evlerin mimarisi buraya geldi. İstanbul’daki Zekeriyaköy, Kemerburgaz gibi bölgelerde yapılan ev mimarileri buraya taşındı. Bu da Bodrum’un özgün mimarisini yok etti. Bodrum’da iki kat sınırı var. Fakat bazı yerlerde kot farklarından yararlanarak beş kata kadar çıkıyorlar. Önden iki kat, arkadan beş kat gözüküyor. Yokuşbaşı’na liman yolundan çıktığınızda sola doğru bakın. Alttan beş kattır. Ana cadde üzerinden geldiğinizde ise iki kat gözüküyor. Deprem açısından tabii ki riskli. Burası birinci derece deprem kuşağında bir bölge. Özellikle Bodrum’un kıyıları Gümbet’tir, Bitez’dir, Ortakent’tir, Yahşi’dir. Kıyı bölgeleri zemin sıvılaşmasına müsait yerler. Eski yapı özellikle 2000 yılından önce yapılan binalar sıkıntılı. Bunların dönüşüme girmesi gerekiyor. Ama şimdiye kadar böyle bir şey yapıldığını görmedim.”
“GELECEK PROJEKSİYONUYLA PLANLAMA YAPILMASI GEREKİYOR”
Yapılaşma, özgün mimarinin kaybolmasının yanında Bodrum için en büyük risklerin su ve atık sorunu olduğuna değinen Erdoğan şunları kaydetti:
“Bodrum su eksikliğinin yoğun olduğu bir bölge. Her yapılan inşaat ve yoğunlaşma su ihtiyacını daha fazla arttırıyor. Mevcutta zaten su yetmiyor. Yeni inşaat yeni nüfus, yeni nüfus ise suya ulaşımı zorlaştıracak. Geçen yıllarda büyük susuzluk çekildi. Önümüzdeki yıllarda daha büyük susuzluk çekilecek. Nüfus projeksiyonuna göre zaten 2100 yılında Bodrum’un nüfusu 5 milyon olarak gözüküyor. Şimdi bu olmayan suya büyük bir nüfusun eklenmesi demek. Aynı şekilde susuzluk tek başına sorun değil. Bu nüfusun atık sorunu da var. Yani bunların atıkları nereye gidecek? Bodrum’da yeteri kadar bir atık sistemi yok. Bir sürü bölgede arıtma sistemi yok. Eski yöntemlerle atıklar toprağa veriliyor. O toprak da su kaynaklarına ve denize ulaşıyor. Bu anlamda da bir olumsuzluk söz konusu. Bu nedenle bir gelecek projeksiyonuyla planlama yapılması gerekiyor. Yeterli bir planlama söz konusu değil. Biz TMMOB olarak gelecekte paydaşlarımızla bu konuda bir sempozyum yapmayı düşünüyoruz. Bu sempozyumda da bu konuları masaya yatıracağız.”
*Bu haber, bir Avrupa Birliği projesi olan Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi projesi kapsamında Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Gündem Fethiye‘nin sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir
YAZAR HAKKINDA
Songül Karadeniz
Sakarya Üniversitesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Fakülte gazetesinde foto muhabirliği yaptıktan sonra National Geographic dergisinde staj yaptı. Serbest olarak gazetecilik yapmakta ve telifli haber üretmektedir. Veri Gazeteciliği, Kadın Hakları ve Gazeteci Hakları alanında eğitimler aldı. Gazeteciler Cemiyeti üyesi. Hak haberciliği, araştırmacı gazetecilik ve edebi gazetecilikle ilgileniyor.