25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla Bodrum’da bir araya gelen kadınlar yaptıkları basın açıklamasında kadınların haklarını kazanacak iradelerinin olduğuna vurgu yaptı ve “Mücadele edecek inadımız, eşit ve özgür bir şekilde yaşamak için politikalarımız var, hiçbir iktidar ve hiçbir güç, bunları elimizden alamadı ve alamayacak” dedi.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla “Kadın dayanışması sınır tanımaz” diyerek dün (25 Kasım 2023) bir araya geldi.
Kadınlar, “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Kadınlar özgür olsa dünya yerinden oynar” sloganları ile Tepecik Cami Meydanı’ndan Bodrum Belediye Meydanı’na yürüdü ve burada acıkama yaptı.
Açıklamayı bir araya gelen kadınlar adına Avukat Evrim İnan okudu. İnan, 25 Kasım’ın yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak ilan edilmesine rağmen, dünya genelinde 63 yıldır erkek şiddetinin de kadın düşmanlığının da katlanarak arttığını söyledi.
Dünya genelinde tüm hükümetlerin kadına yönelik erkek şiddetini durdurmamak üzere bir sistem oluşturduğunu söyleyen İnan, sözlerine şöyle devam etti:
“Artarak devam eden bu kadın düşmanlığının odağında, kazandığımız haklarımızın siyasiler tarafından yok edilmesine yönelik her gün yeni bir uygulamanın hayatlarımıza el koyma manevralarına tanıklık ediyoruz.
Şimdi sırada, Medeni Kanun’un değiştirilmesi, erken yaşta evliliklerin önünün açılması, Aile Bakanının daha iki gün önce, ‘yuva kurma adı altında şiddet barındıran evlilikleri onaylama politikaları’ sonucu bütçe ve hibeler ile kadınları evlilik birliklerin içerisine hapsetme, çocuk doğurma ve aslında hayatın en önemli tarafında yer almamaya dair politikalar izleniyor.”
Dünyanın her noktasında hukuk farklı gerekçeler ile işletilmediğini söyleyen İnan, “Gazze’de İsrail’in başlattığı işgal ve milyonlarca insanın yaşama haklarını yok edebilmesi ve dünyanın bu işgali durdurmamak için ortaklaşması ayrımcılık temeline inşa edilen sistemlerin savaş ve şiddeti sonlandırmak doğrultusunda olmadıklarının ayırdında olmalıyız. Erkek egemen sistem, savaşın öznesi olarak barışın sağlayıcısı ve çözümünü hiçbir şekilde üretemiyor” dedi.
Mevcut durumun kadınların bugüne kadar ağır bedellerle kazandığı hakların yok edilmesine yönelik politikalara yol açtığını söyleyen İnan, “Peki biz kadınlar bunun neresindeyiz?” diye sordu ve şöyle devam etti:
“Her birimiz kendimize bu soruyu sormalıyız. Hatırlayalım!
Tarih boyunca özgürlüğümüz için verdiğimiz mücadelede cadı ilan edildik, bugün teknoloji daha ileride, dolayısıyla cadı ilan edilmiyor, kadın olmamızın eşit bir cins olmamız üzerine kurulan ayrımcılık siyasetine maruz bırakılıyoruz.
Köleleştirildik, savaşta ganimet olarak erkeklerin savaş madalyası haline getirildik ve Gazze’de, Afganistan’da, İran’da ve dünyanın her yerinde, hedef olarak görüldük.
Nezihe Muhiddin’in en doğal ve temel hakkı olan kadınların seçilme hakkını elde edebilmek için verdiği mücadelede ağır ithamlar ile karşı karşıya kalıp, yalnızlaştırılıp, akıl hastanesine kapatıldı.
Yani özetle; her bir direnişimiz, her bir karşı çıkışımızın ve itirazımızın çok ağır bedelleri olmuştur ve olmaya devam ediyor.”
Kadınların mücadelesinin dünya tarihinde yazılı olarak yer almayan tarihi ve mirası olduğuna değinen İnan, bu mirasa dair şunları söyledi:
“Bu miras her birimizin!
Dünyada ilk sivil itaatsizlik eylemi kadınlar tarafından yapıldı. Dünyada ilk açlık grevi kadınlar tarafından yapıldı.
Dünyada sadece seçmek değil, seçilmek için, hayatını adayan kadınlar geçti bu yeryüzünden.
Bugün normalimiz kabul ettiğimiz her hak, her kazanım, bize miras bırakılan mücadelemizin en önemli unsurlarındandır.
Bu mirasın adı itiraz, bu mirasın adı isyan, bu mirasın adı itaatsizlik, bu mirasın adı özgürlük ve eşitlik mücadelesi.”
Tüm mücadele mirası ve kazanımların ışığında kadınların ümitsizliğe kapılmaması gerektiğini söyleyen Işık, mücadele edecek güçleri ve inatları olduğunu söyledi.
Ayrıca eşit ve özgür bir şekilde yaşamak için politikaları ve hayatta kalma iradeleri olduğunu söyleyen İnan, “Hiçbir iktidar ve hiçbir güç, bunları elimizden alamadı ve alamayacak. Dolayısıyla, varsın İstanbul Sözleşmesi’nden dün çekilmiş olunsun, elbette tekrar taraf olacak iradeyi ortaya koyacağız” diye konuştu.
Bunu ise seçerek değil siyasette eşit katılım ile yani seçilerek yapacaklarını söyledi ve şöyle devam etti:
“Çünkü biz kadınlar ne istediğimizi biliyoruz.
İstediğimiz hayata nasıl ulaşabileceğimizi de biliyoruz.
Dolayısıyla, adımıza değil, kendimiz karar verme organlarında yer alarak, odağımızdaki özgür, eşit ve şiddetsiz yaşamı kendimiz kuracağız.”