Muğla’nın Bodrum ilçesinde Gümüşlük Forum Eğitim Grubu Oyuncuları, “Ayak Bacak Fabrikası” adlı oyunu sahneledi. Oyuncular ve izleyiciler, esere dair düşüncelerini Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’e anlattı.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde, Sermet Çağan’ın “Ayak Bacak Fabrikası” adlı oyunu müzikal bir yorumla sahnelendi.
Gümüşlük Forum Eğitim Grubu Oyuncuları tarafından 10 Ekim Cuma günü saat 20:00’de oynanan eserin yönetmenliğini ve müzik düzenlemesini Atila Ertekin üstlendi.
Gümüşlük Akademi Sahnesi’nde seyirciyle buluşan oyunda; efekt ve ritimde Selim Mumcuoğlu, ışık tasarımında Osman Karaduman, dekor ve kostüm tasarımında Seher Erdede ile Şermin Karaduman, afiş tasarımında ise Meral Güneş görev aldı.


“Ayak Bacak Fabrikası”, toplumsal eleştiriyi müzik ve mizahla harmanlayarak izleyiciyi hem güldürdü hem de düşündürdü.
1963 yılında Sermet Çağan tarafından kaleme alınan Ayak Bacak Fabrikası, hala güncelliğini koruyan bir toplumsal hiciv örneği olarak kabul ediliyor.
Evrensel temalarıyla Türkiye’de ve yurt dışında birçok kez sahnelenen, çeşitli dillere çevrilmiş ve birçok ödül kazanmış bu oyun, Gümüşlük Forum Eğitim Grubu tarafından çağdaş bir müzikal uyarlamayla yeniden yorumlandı.
Oyun, derebeylerinin yönettiği hayali bir ülkede yaşananları konu ediniyor. O yıl halk, emeğinin karşılığını bolca buğdayla alıyor fakat derebeylerinin stokladığı “kara tohumlar” çürümek üzereydi.


Çıkarları için halkın elindeki buğdayı alıp dört katı kara tohum vermeyi planlayan derebeyleri, halkın dinî duygularını da kullanarak yeni bir düzen kurar.
Kara tohumla beslenen tüm köylüler kötürüm kalır. Yöneticiler ise bu durumu fırsata çevirip “Ayak Bacak Fabrikası” kurma vaadiyle sahte bir umut satar.
Eser, açık havada ve ücretsiz olarak izleyiciyle buluştu.
Eserde rol alan oyuncular ve izleyiciler, “Ayak Bacak Fabrikası” oyununa dair düşüncelerini Gündem Fethiye muhabiri Songül Karadeniz ile paylaştı.
“TARİH TEKERRÜR EDECEK BU OYUNDA”
Nilüfer Tuğal, “Ayak Bacak Fabrikası oyunumuzun adı. Atilla Ertekin yönetiyor. Bana şef rolü düştü. Tarih tekerrür edecek bu oyunda tekrar, tekrar” şeklinde konuştu.


Oyunda papaz rolünü canlandıran Fuat Yetkinler ise “Sermet Çağan’ın, Atilla Ertekin’in uyarlamasıyla Ayak Bacak Fabrikası’nı bu akşam sergileyeceğiz. Papaz rolündeyim, dini değerlerimizi bütün arkadaşlarımıza anlatmaya çalışıyorum” ifadesinde bulundu.
Oyunda vatandaşlardan birini canlandırdığını belirten Seher Erdede, “Oyunumuz, amatör ruhla, heyecanla hazırladığımız bir oyun ve zamansız bir oyun. Her döneme uyarlanabilecek, her dönemi yansıtabilecek bir oyun” dedi.
Hatice Coşkun ise şunları aktardı:
“Oyunda halkı uyandırmaya, ayaklandırmaya çalışan biraz aydın bir vatandaşı canlandırıyorum ama yine de dini değerlerim var. Dolayısıyla sonradan biraz asimile oluyorum. Vatandaşlara uyuyorum ama ilk başta halkı aydınlatmak için uğraşıyorum, çaba veriyorum. Bu uğurda hapisler yatıyorum.”


“HER DEVRİN OYUNU”
Tülin Mumcuoğlu, “Ayak Bacak Fabrikası oyununda tüccar rolünü oynuyorum. Yani her devrin insanı oluyorum. Zamanımıza uygun bir oyun, her devrin oyunu. Çok keyifli provalarımızı sürdürdük. Şimdi de bu gece çok güzel bir oyun olacağını tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.
Oyunu izlemeye gelen Meral Saraçbaşı, düşüncelerini şu sözlerle aktardı:
“Uzun süredir böyle güzel, böyle gülümseyerek, neşeyle izlediğim bir oyun olmuştu. Beni en çok etkileyen yanı ise tiyatroyla hiç ilgisi olmayanların şimdiye kadar bu oyunda rol almaları. Ya birdenbire dedim ki keşke ben de onların arasında olsaydım. Çok güzel, oyun zaten harika bir oyun. Çok güzel uyarlanmış. Keşke herkes izleyebilse.”


Çok keyifli bir oyuna geldiğini belirten Ayla Gürpınar “Bu kadar keyifleneceğimi hakikaten tahmin etmemiştim. Nefis bir uyarlama yapmışlar geçmişten günümüze. Oyuncular birer harikaydı. Öylesine güzel yorumlamışlar ki” dedi.
Gürpınar, epeydir özlediği ortamı bulduğunun altını çizerken sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha çok bu tür oyunlara ihtiyacımız var. Aynı ekipten yeni oyunlar bekliyoruz heyecanla. Teşvik etmek için de onlara hep birlikte destek olacağız inşallah. Ama daha çok bu tür oyunlara ihtiyacımız var. Çok keyifliydi.”


“BİR KALAS, BİR HEVESLE BİR DÜNYA YARATILIYOR”
Oyuncu Mihriban Er ise oyunu şahane bulduğunu ve ikinci kez seyrettiğini belirterek şunları söyledi:
“Düşünün yani öyle güzel bulmuşum ki ikinci kez de geldim ve bütün diğer arkadaşlarıma da söyledim. Yaklaşık bir 10 kişi geldik. Onlar da çok beğendiler. Şimdi şey çok güzel. Tiyatro bir kalas, bir heves. Oradan başlıyor. Biz burada onu görüyoruz. Sahneyi görüyor musunuz? Bir kalas, bir hevesle bir dünya yaratılıyor.
Hepsi de böyle amatörce ama çok büyük bir kalple yapılıyor. İnanarak yapılıyor. Değerli Selim hocamız ile Aytekin hocamıza çok teşekkür ediyorum. Arkadaşlar o kadar güzel çalışmışlar ki rollerini ve hepsi amatör ama içlerinde kocaman bir tiyatro sevgisi var. Ben çok beğendim. Hepsinin emeklerine sağlık.”
Oyuncuları tebrik ettiğini ve desteklediğini belirten Er, “Onlara demiştim ki bu oyunu bir kere oynamayacaksınız. Ayda bir oynayın. Oynadıkça tadına varın. Tadına vardıkça daha güzel oynayacaksınız demiştim. Dinlediler beni, ikinciyi oynadılar. Şimdi üçüncüyü, dördüncüyü bekliyoruz. Yeni oyunlar da bekliyoruz” dedi.

