Muğla’nın Bodrum ilçesinde kızının 16 yaşındaki arkadaşını cinsel istismara maruz bırakan Ömer Deniz Kocadon hakkında 16 yıl hapis cezası kararı verildi. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin yayımladığı açıklamada, “Mağdur çocuk ve annesi asla sessiz kalmadı ve hukuk mücadelesinden vazgeçmedi” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde kızının 16 yaşındaki arkadaşını cinsel istismara maruz bırakan Ömer Deniz Kocadon hakkında başlatılan soruşturma sonucunda açılan davanın karar duruşması 9 Nisan’da Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Görülen duruşmanın sonucunda, 10 ay boyunca tutuklu olarak yargılanan Ömer Deniz Kocadon hakkında Mahkeme tarafından “çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar” eyleminin sabit görülmesi üzerine 16 yıl hapis cezasına hükmü ve tutukluluk halinin devamına karar verildi.
“BASKI İLE ÖRTBAS ETME HAYALİ KURANLARIN BİLMEDİKLERİ, ÇOCUĞUN ANNESİNİN ASLA YALNIZ OLMADIĞI GERÇEĞİYDİ”
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, karar sürecine ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yayımladı.
Açıklamada, Kocadon soyadının Bodrum yerelinde tanınan bir ailenin soyadı olduğuna dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Bu tanınmışlık, suçun gerçekleştiği andan itibaren şikâyetin geri çektirilmesi ve davadan vazgeçilmesi baskılarına maruz kalmak demekti. Oysa bu baskı ile örtbas etme hayali kuranların bilmedikleri, çocuğun annesinin asla yalnız olmadığı gerçeğiydi.”
Anne ve çocuğun başlattıkları hukuk mücadelesi itibarıyla BKDD ve Derneğin feminist avukatları Emine Yenilmez Aydemir, Evrim İnan ve Meltem Salman’ın davayı üstlendiği vurgulandı.
Suça maruz bırakılan çocuk ile birlikte gerçek adalet mücadelesinde önemli bir aşamayı geride bıraktıkları ifade edildi.

“CİNSİYETÇİ BAKIŞ AÇISIYLA DAVANIN GÖRÜLMESİNE İZİN VERMEYEN BİR YÖNTEM İLE DURUŞMALARDA DEVAM EDİLDİ”
Kadınlara ve çocuklara yönelik işlenen suçların yargılanması sürecinde karşılaşılan tüm zorluklara rağmen dirençle ve kararlılıkla çocuğun mücadelesinde yer aldıkları belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu davada, olay tarihinde 39 yaşındaki bir yetişkin erkeğin 16 yaşındaki bir çocuğa karşı gerçekleştirdiği cinsel istismar suçu karşısında failin, kendi yakınları tarafından başlatılan tüm yıldırma, karalama ve yalnızlaştırma kampanyalarına rağmen mağdur çocuk ve annesi asla sessiz kalmadı ve hukuk mücadelesinden vazgeçmedi.”
Açıklamada; sanığın tanıdıkları, eşi, dostu ve akrabaları tarafından faile kefil olma telaşıyla yürütülen çabalara karşı anne ve çocuğun güç ve azimle direnç göstermekten asla vazgeçmedikleri belirtildi.
Duruşmada verilen mücadeleye dikkat çekilen açıklamada, “Suçun üzerini örtmeyi reddeden, cinsiyetçi bakış açısıyla davanın görülmesine izin vermeyen bir yöntem ile duruşmalarda devam edildi” denildi.
Kocadon’un akrabalarının, çocuğun ve annenin avukatlarını davadan uzaklaştırmak için Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun kapsamında uzaklaştırma kararı aldığı vurgulanan açıklamada; davada, avukatların başka bir alanda da mücadele etmesi gerektiği belirtildi.
“6284 SAYILI KANUN’UN; CİNSİYETÇİ KRİTERLERE İNDİRGENEREK FAİL KOLLAYICI OLARAK KULLANILMASINA İZİN VERMEDİK”
Fail yakınlarına göre bu yöntemle gönüllü feminist avukatların duruşmalara katılamayacağı ve dava avukatsız olarak görüleceğinin altı çizildi.
Açıklamada, tüm bu süreçlerle ilgili şu ifadeler kullanıldı:
“6284 Sayılı Kanun’u, failler ve yakınları için can kurtaran görevi olarak kullanılamayacağı da süreç içerisinde öğretilmiş oldu. Kanun’un; cinsiyetçi kriterlere indirgenerek fail kollayıcı olarak kullanılmasına, bu doğrultuda bir yargılama yapılmasına izin vermedik.”
Kadınların mücadelesi ile kazanılmış hakların; davaların cinsiyete indirgenerek, cinsiyetçi bir yaklaşım ile suçun normalleştirilmesi ve davanın fail lehine işlemesi demek olduğu vurgulandı.
“ERKEK ADALET DEĞİL, GERÇEK ADALET”
BKDD ve feminist avukatlar olarak kadınlara yönelik işlenen suçlar için itiraz eden her kadını savunmanın direnç noktası olduğu ifade edildi.
Kadına ve çocuğa yönelik erkek şiddetine karşı mücadelelerinin, adaletin tam ve eksiksiz uygulanması doğrultusunda devam edeceğinin belirtildiği açıklama, şu ifadelere yer verildi:
“BKDD olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da alanlarda haykırdığımız şekliyle ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet’ için hukuki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”