Muğla’nın Bodrum ilçesinde Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği güvenli ilişkiler ve cinsel şiddete karşı farkındalık yaratma amacıyla etkinlik düzenledi. Katılımcılar kolaj çalışması, sergi ve müzik dinletileri eşliğinde geçen etkinliğe dair düşüncelerini Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’e anlattı.
Muğla’nın Bodrum ilçesi Dereköy Mahallesi’nde 17 Eylül Çarşamba günü saat 16:00’da Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği tarafından etkinlik düzenlendi.
Etkinlik kapsamında; Sanat Terapisti Esra Kalkan eşliğinde “Güvenli İlişkiler” konulu “Grup Sanat Terapisi”, Nöropsikolog Alkım Seven’in “Cinsiyetli Beyin” üzerine açılış konuşması, Barkın Çoruh and Friends’ten canlı müzik dinletisi, DJ performansı ve “Drag Show” yapıldı.
Ayrıca tüm gün Expose Moi kürasyonu sergilendi.


Gündem Fethiye’den Songül Karadeniz’e konuşan Nöropsikolog Alkım Seven, sivil toplum alanındaki ekonomik koşullara değinerek şunları aktardı:
“Enerjinin devam etmesi için kaynağın olması gerekiyor. Eğer bu kaynak niyetli bir kaynaksa yani bir israf halidir aslında STK’cılık. İsraftan yararlanan bir girdap gibi düşünün ki vortex beslenebilsin daha da büyük olabilsin.
Nihayetinde güneş bütün enerjisini kendisine saklasaydı herhangi bir şekilde dünyada güneş ışığından ve ısısından yararlanmak üzere bir feragat gerçekleşmezdi.”
Seven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak biz israfı ile yapabiliyoruz. Sağ hükümetler israf olarak görüyor STK’cılığı ya da herhangi bir şekilde sivil toplumun kurmuş olduğu tüm teşebbüsleri. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde Rusya’da ya da birçok dünya ülkesinde olduğu gibi sorun bu kadar yüksek bir enerji ve enformasyonu ne yapacağıdır.”
“HALKLA PAYLAŞTIRMAZSA YANİ İSRAF ETMEZSE O DEVLETİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASINI RİSKE ATAR”
Bu noktada iktidarların başladığını vurgulayan Seven, şöyle devam etti:
“İktidar politik de olabilir, biyolojik de olabilir, ekolojik de olabilir. Politik iktidarlar zaten en başta devletlerdir. Tanınan akredite olmuş, atanmış ve kabul edilmiş bir yönetim biçimi olması gerektiği gibi çünkü devletsizlik özellikle Türk kültürü açısından çok önemli bir yerde.
Şu anda en azından sol faşizminin görmüş olduğu o sağcılığın devletçilik politikasında, Gazzelilerden daha iyi anlayabiliyorlardır güçlü bir devletin ne kadar önemli olduğunu fakat eğer güçlü devletler kendi enerjilerini ve enformasyonlarını halkla paylaştırmazsa yani israf etmezse o devletin sürdürülebilir, düzenli ve sürekli hale getirilebilir olmasını riske atar.”
Ayrıca Seven, “Benim burada gördüğüm özellikle Avrupa Birliği’ndeki sağ hareket Birleşik Devletler’deki sağ hareket ardından yanlış üretilmiş sol politikalar ciddi anlamda STK’lara yönelik desteği kesmiştir” ifadesinde bulundu.


“BU KONUNUN ASLINDA HAYATLARIMIZDA NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU FARK EDECEĞİZ”
Broker ve DJ olan Özlem Öztürk, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin başlattığı farkındalıkla herkesin biraz olsun bunları düşünmesinin sağlandığını belirterek şunları söyledi:
“Aslında kadın, erkek fark etmiyor bütün insanlar cinsel şiddete maruz bırakılabiliyor. Gündelik hayatımızda, özel hayatımızda hiç fark etmiyor. Herkes kendine dönüp aynalama yaptığında bu konunun aslında hayatlarımızda ne kadar önemli olduğunu fark edeceğiz.
Umuyorum ki bunu duyduğumuz andan itibaren bu konuyla ilgili kendi dünyamızda, kendi farkındalığımızı oluşturur ve güzel bir dönüşüm yaşarız.”
Türkiye’deki büyük çaplı gece kulüplerinin sahibi olan Şeniz Bengüer, etkinliği düzenleyenlere teşekkür ederek “Cinsel tacize uğrayanlar için kurulmuş bir Derneğin gecesindeyiz. Ev sahibimiz sevgili Alkım, müthiş bir sorumluluk ve bilinç. Çok güzel bir ekip olarak bir araya gelmiş durumdayız. Ne kadar bir araya gelirsek büyüyerek çoğalacağımızı düşünüyorum” dedi.


Etkinliğe katılan Sanatçı Vivian Saragosi, etkinliğe dair şunları söyledi:
“Burada çok güzel bir etkinliğin içerisindeyiz. Buluşmamızın sebebi Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği. Bu isim bana ilk başta biraz itici geldi çünkü cinsel şiddet dendiği zaman ilk aklıma gelen bir mağdur ve buna sebep olan fail oluyor. Yani kurbanlık hissi, bir çaresizlik hissi uyandırıyor bende.
Fakat sonra etkinliği düzenleyen arkadaşım Esra’yla bu düşüncemi paylaştığımda onun da aslında benzer bir yerden, mağduru ve faili kendi içimizde bulup oraya ışık tutup bu farkındalıkla varlığımızda köklü bir dönüşüme vesile olması üzerine bir yaklaşım benimsediğini söylemesiyle burada bulunmaya karar verdim. İyi ki de yapmışım.”


SANAT TERAPİSİ VE KOLAJ ÇALIŞMASI YAPILDI
Etkinliğin çok keyifli geçtiğini ve özel bir çalışma yaparak herkesin kendi içinde konuya olan bakış açısını paylaştığını belirten Saragosi, şunları kaydetti:
“Yargısız bir alanda herkes kendi içindeki bu konuya dair yaklaşımını paylaşabildi. Bir şekilde hepimiz, varoluş sürecimizde kendi gerçeğimizle, sınırlarımızla ve olduğumuz hâlle yaşamayı öğreniyoruz. Öyle doğmuyoruz yani. Bir sürü şartlanmalarla aileden gelen doğrular, yanlışlar, ahlak kuralları, sevilmek için yaptıklarımız, onay görmek için yaptıklarımız.
Dolayısıyla bu konular bizi hep kendi gerçeğimizden, özümüzden bunun perdelenmesine sebep oluyor. Sonrasında da bundan acı çekerek öğreniyoruz ve bir şekilde pişiyoruz diye düşünüyorum. Benim de yolculuğum tamamıyla böyleydi.”
Düşüncelerin konuşulmasının ardından kolaj çalışması yapıldığına değinen Saragosi, “Her birimiz çok özel kolajlar yaptık ve herkes dinlerken onlara dair bir bağ kurdu. Bir kolajla onun dünyasına açılmak, onun üzerinden paylaşımlarını dinlemek, bir parçası olmak da çok özeldi” dedi.












