Muğla’nın Bodrum ilçesine 16 buzağıyı satmak için Samsun’dan gelen üç kişiyi darp ettikleri ve buzağılarına el koydukları gerekçesiyle yedi şüpheli gözaltına alındı.
Muğla’nın Bodrum ilçesine, 16 buzağıyı satmak için Samsun’dan gelen R.T.G, H.E. ve S.E, telefonla İ.A. isimli kişiyle konuşmaları üzerine satış için anlaşarak, Türkbükü Mahallesi’nde buluştu. İ.A, mandıraların Cennet Koy mevkisinde olduğunu belirterek, satıcıları buzağılarla birlikte oraya yönlendirdi.
İddiaya göre; Cennet Koy’da İ.A. ile silahlı grubu A.Ç, M.Ç, D.K, Y.A, H.A, H.D. tarafından karşılanan satıcılar, silah ve bıçak zoruyla darp edilerek telefonları alındı. Ayrıca şüphelilerin, tehditler eşliğinde satıcıların buzağılarını alarak, olay yerinden ayrıldığı öne sürüldü.
İhbar üzerine Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından Aydın’a doğru hareket ettikleri belirlenen şüpheliler, Güvercinlik Jandarma Karakol Komutanlığı’na bildirildi.
Jandarma ekipleri tarafından yedi şüpheli yakalanırken, olayda kullanılan tabancalara ve bıçağa el koyuldu.
Ayrıca, buzağılardan ikisinin kaçırılma sürecinde soğuk ve açlık nedeniyle zayıfladığı belirlendi. Bodrum Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen iki buzağı hayatını kaybetti.
Bunların yanı sıra, Aydın’da yaşayan şüphelilerin, daha önce buzağı satıcılarından hayvan aldıkları ve hayvanların ölmesi üzerine bu olayı gerçekleştirdikleri öne sürüldü.
Emniyetteki işlemlerinin ardından şüphelilerin, adliyeye sevk edilecekleri bildirildi.
NEDEN ‘TELEF OLDU’ DEĞİL DE ‘HAYATINI KAYBETTİ’ DİYORUZ?
Barış Gün ve Çiçek Tahaoğlu’nun P24 Akademi’de yaptığı Türcülük Karşıtı Habercilik modülüne göre;
Türcülük karşıtlığı, hâkim tür insanın, insan olmayan canlıları ötekileştirerek daha az değerli ya da önemsiz görmesine karşı çıkan, tüm canlıların eşit yaşama hakkını savunan bir yaşam felsefesi. Yeryüzünü tüm canlılarla birlikte paylaştığımız gerçeğinden yola çıkarak, hissedebilen her canlının yaşama hakkına saygı duyulması gerektiği fikri üzerine kurulu.
‘Telef’, ‘itlaf’, ‘leş’ gibi haberlerde sıradanlaşan kelimeler, hayvanları nesneleştiren, can değil mal olarak görmelerini onaylayan tanımlamalar. İnsan kaynaklı ihmalden ya da şiddet sonucu öldürülen hayvanlar için ‘katledildi’ ifadesi, doğal ölümlerde ise ‘öldü’ ve ‘yaşamını yitirdi’ ifadeleri tercih edilebilir.
‘Şu kadar balya saman ile üç küçükbaş hayvan telef oldu’ başlığı örneğinde samanla koyun aynı kefede değerlendiriliyor. Oysa koyun yangının meydana geldiği çiftlikten kaçamıyor çünkü özgürlüğü kısıtlanmış durumda. Kaçamadığı için de yangından dolayı ölüyor. Böyle başlıklarla hayvanların doğumundan ölümüne kadar çektikleri hak ihlalleri sanki hiçbir acı yaşamamışlar gibi görmezden geliniyor, normalleştiriliyor. Oysa özgürlükleri kısıtlanmış olmasa hayvanlar ölmeyecekti.
Ölü hayvan bedenine ‘ceset’ yerine ‘leş’ denilmesi de benzer şekilde hayvanlarla insanlar arasında bir ayrım olduğunu varsayıyor.
Muğla’da hak odaklı habercilik yapan Gündem Fethiye’nin haberlerinde konu edindiği olaylarla ilgili suçlayıcı, hak ihlalleri yaratabilecek ifadelerden kaçındığı için ‘telef’, ‘itlaf’ ve ‘leş’ gibi ifadeleri kullanmaz.