Muğla’nın Bodrum ilçesinde, DİSK Emekli Sen üyeleri tarafından 10 Ekim 2015’te 103 yurttaşın yaşamını yitirdiği Ankara Garı Katliamı’nın 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “Bu katliamın üzerindeki sis perdesi kalkmadan, gerçek sorumlular hesap vermeden, bu ülke için kalıcı bir barış ve demokrasi mücadelesi eksik kalacaktır” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde DİSK Emekli Sen üyeleri tarafından 10 Ekim 2015’te 103 yurttaşın yaşamını yitirdiği Ankara Garı Katliamı’nın 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla saat 17.30’da basın açıklaması yapıldı.
DİSK DEV Emekli Sen Bodrum Şubesi önünde, açılış konuşması yapan DİSK Devrimci Emekliler Sendikası Bodrum Şube Başkanı İbrahim Uzun, “Cumhuriyet tarihimizin en karanlık gününün tarihidir 10 Ekim 2015” dedi.
Türkiye’nin farklı noktalarından Ankara Garı önünde yapılacak “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne katılmak için hareket eden yurttaşların, haince katledildiğini dile getiren Uzun, şunlara dikkat çekti:
“Ölenler dövüşerek öldüler denize gömüldüler, vaktimiz yok ölenlerin matemini tutmaya, güneşi zapt edeceğiz. Güneşin zaptı yakın. Değerli arkadaşlarım, ateşi söndürmeyeceğiz. 10 Ekim’i unutma, unutturma.”
Bodrum Devrimci Emekliler Sendikası olarak Ankara Garı Katliamı’nı şiddetle kınadıklarını belirten Uzun, “Hainler hak ettiği cezayı bulsun” dedi.


“KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALLERİ YARGI SÜREÇLERİNDE GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Uzun’un konuşmasının ardından yapılan ortak basın açıklamasını, Bahtışen Karahan okudu. 10 Ekim’i unutmadıklarının, unutmayacaklarının ve adalet mücadelelerin devam ettiğinin vurgulandığı açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bugün 10 Ekim 2025, tam on yıl önce Ankara Garı önünde barış, demokrasi ve emeğin sesi olmak için bir araya gelen 10 binlerce insan, Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamlarından birine hedef oldu. 103 canımız, barış hemen şimdi diyerek bir araya geldikleri o sabah İŞİD bağlantılı canlı bomba saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.”
10 Ekim Katliamı’nın yalnızca bir terör eylemi olmadığının; Türkiye’nin barış, kardeşlik ve demokrasi umuduna yönelmiş planlı bir saldırı olduğunun belirtildiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Toplumun vicdanından silinmeyecek izler bırakan bu katliam; devletin güvenlik zaaflarının, siyasi sorumluluklarının ve cezasızlık politikalarının en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçti.”


Aradan geçen 10 yılda adaletin sağlanmadığının aktarıldığı açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Katliamın siyasi sorumluları hesap vermedi, kamu görevlilerinin ihmalleri yargı süreçlerinde görmezden gelindi; faillerin ellerini kollarını sallayarak sınırdan geçmesine göz yumanlar, korunurken barış isteyenler hedef gösterilmeye devam etti.
Bugün 2025 Türkiye’sinde demokrasiye yönelik baskıların arttığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün daraltıldığı, toplumsal kutuplaşmanın bilinçli olarak körüklendiği bir dönemdeyiz.”


“GEÇMİŞİN CEZASIZLIK POLİTİKALARI, GELECEKTE DE YENİ KARANLIKLARIN KAPISINI ARALAMAKTADIR”
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
“10 Ekim Katliamı’nın karanlık noktaları aydınlatılmadığı sürece bu ülke tam anlamıyla gerçek bir barışa kavuşamayacaktır. Geçmişin cezasızlık politikaları, sadece geçmişin suçlarını örtmekle kalmamakta geleceği de yeni karanlıkların kapısını aralamaktadır.”
Ankara Garı Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada, “Onların yarım kalan sözlerini, barışa olan inançlarını ve dayanışma ruhlarını yaşatacağız. Bu katliamın üzerindeki sis perdesi kalkmadan, gerçek sorumlular hesap vermeden, bu ülke için kalıcı bir barış ve demokrasi mücadelesi eksik kalacaktır” denildi.
Katliamın tüm boyutlarıyla aydınlatılması, siyasi sorumluların yargılanması, cezasızlık politikasına son verilmesi; barış, demokrasi ve insan haklarının güvence altına alınması için mücadelelerine devam edeceklerinin altının çizildi.
1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda toplanan 100’lerce işçi ve emekçinin uğradığı silahlı saldırının hatırlatıldığı açıklamada, “Bu ülkede her zaman nedense neşe, mutluluk, umut olduğu zaman kara bulut getirmek istiyorlar” denildi.
Basın açıklamasının ardından üyeler, saat 18.30’daki anma yürüyüşü için Tepecik Meydanı’na gitti. Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Tepecik Meydanı’ndan, Bodrum Belediye Meydanı’na yürüdüler.