Muğla’nın Bodrum ilçesinde Güneşin Sofrası Platformu öncülüğünde 12 Eylül 1980 Darbesi’nin 45’inci yıldönümünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “12 Eylül 1980, bu topraklarda halkın belleğine bir utanç günü olarak kazınmıştır” denildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Güneşin Sofrası Platformu ve DİSK Devrimci Emekliler Sendikası Bodrum Şubesi 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümü nedeniyle dün (12 Eylül) saat 17:30’da basın açıklaması düzenledi.
DİSK Bodrum Şube binası önünde yapılan basın açıklamasına, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın da katıldı.
Ayrıca CHP Bodrum Gençlik Kolları Başkanı Çetin Avcı, DİSK Devrimci Emekliler Sendikası Bodrum Şube Başkanı İbrahim Uzun ve Türkiye Komünist Partisi Üyesi Hasan Hüseyin Yalçın konuşma yaptı.


Basın açıklaması öncesinde konuşan Güneşin Sofrası Platformu’ndan Aydın Doğer şunları söyledi:
“12 Eylül 1980’de üzerimizden buldozer gibi geçen, bütün gençliğimizi çalan faşist bir rejimin, faşist bir darbenin yıldönümündeyiz. Bizler bugünleri ne unuttuk ne de unutturacağız. Yaşadığımız travmanın mutlaka hesabını soracağız.”
Basın açıklaması esnasında alkollü olduğu öne sürülen bir kişi bağırdı ve sloganlar attı. Uzaklaştırılmaya çalışılan kişi arbedeye yol açınca yakında bulunan trafik polisleri tarafından açıklama yapılan alandan uzaklaştırıldı.
Güneşin Sofrası Platformu adına Bahtışen Karahan’ın okuduğu basın açıklamasında şunlar aktarıldı:
“12 Eylül 1980, bu topraklarda halkın belleğine bir utanç günü olarak kazınmıştır. Askeri cunta eliyle demokrasi askıya alınmış, seçilmiş hükümet devrilmiş, TBMM kapatılmış, partiler yasaklanmış, on binlerce insan işkencelerden geçirilmiş, gençler darağaçlarına gönderilmiştir.
Bu darbe yalnızca bir iktidar değişimi değil, toplumun ilerici damarına vurulmuş ağır bir darbedir.”
Açıklamada, Bodrum’da 1980 öncesi gençlik hareketlerinin bileşenleri olduklarının altı çizilirken “Dev-Genç’ten Kurtuluş’a, İGD’den Halkın Kurtuluşu’na, DDKD’den DHKD’ye, Militan Gençlik’ten nice devrimci derneklere uzanan çizginin bugüne kalan son neferleriyiz” denildi.


“İŞKENCELERLE, İDAMLARLA BİZLERİ EZİP GEÇTİ”
Açıklama şöyle devam etti:
“1980 öncesinin ‘kavga eden’ gençlerinin bugün kol kola, omuz omuza olabileceğine, birlikte mücadele edebileceğine inananlarız. Tüm sol-sosyalist güçlerin eylem birliğinden yanayız.
Çünkü biliyoruz ki faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşur. 12 Eylül faşizmi hepimizden bir şeyler aldı. Gençliğimizi çaldı; kimimizin kolunu, bacağını, organlarını çaldı; kimimizin yaşamını çaldı. İşkencelerle, idamlarla bizleri ezip geçti.”
Erdal Eren, İlyas Has, darağaçlarında idam edilenler ve işkencelerle hayatını kaybedenlerin anıldığı açıklamada şunlar kaydedildi:
“Biz sadece geçmişin karanlık günlerine takılıp kalan, tünellerde dolaşan devrimciler değiliz.
Geçmişin deneyimlerini bugüne taşıyarak toplumun sorunlarına çözüm üretmeye çalışan, kadına, çocuğa, hayvana, doğaya sahip çıkma savaşını veren inatçı, uslanmaz, boyun eğmez devrimcileriz.”


“BUGÜN YAŞANAN BASKILAR, DÜNÜN POSTALLI DARBESİNDEN BİLE AĞIRDIR”
Açıklamada, “Bugün yaşanan baskılar, dünün postallı darbesinden bile ağırdır” denilirken son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Milletvekilleri içeri alınmakta, belediye başkanlarına kayyum atanmakta, gazeteciler, sanatçılar, gençler, sosyal medyada fikrini açıklayan yurttaşlar tutuklanmaktadır.
Ormanlarımız yanmakta, kıyılarımız ve denizlerimiz yağmalanmakta, halkın nefes alacağı alanlar bir bir yok edilmektedir.”
“İDAMLARIN VE BASKININ SİSTEMATİK HALE GETİRİLDİĞİ BİR DÖNEM OLMUŞTUR”
Basın açıklamasının ardından konuşan, CHP Bodrum Gençlik Kolları Başkanı Çetin Avcı ise şunları söyledi:
“12 Eylül 1980 faşist darbesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. Darbenin üzerinden 45 yıl geçse de ülkemize dayattığı antidemokratik düzen, kurumlara ve topluma verdiği ağır zararlar hâlen hafızalardadır.
12 Eylül, işkencelerin, faili meçhullerin, yasakların, idamların ve baskının sistematik hale getirildiği bir dönem olmuştur.”
“DEMOKRATİK SİYASET ALANI TAMAMEN YOK EDİLMİŞTİR”
Avcı, “Yüzbinlerce insan gözaltına alınmış, anne karnında bebekler sürgüne gönderilmiş, sendikalar, dernekler, siyasi partiler kapatılmış, demokratik siyaset alanı tamamen yok edilmiştir” ifadesinde bulundu.
İnsan onurunun ayaklar altına alındığını ve halkın iradesinin gasp edildiğini vurgulayan Avcı, “Gençlik olarak bir kez daha vurguluyoruz: 12 Eylül faşizmi, yalnızca geçmişte kalmış bir karanlık dönem değildir” dedi.
Avcı, ayrıca şunları söyledi:
“Hukukun, özgürlüklerin ve demokrasinin gaspına karşı duyarlılığımızı diri tutmak, bu topraklarda bir daha hiçbir darbe zihniyetine izin vermemek, hepimizin tarihsel sorumluluğudur.
Darbelerin değil, halkın iradesinin egemen olduğu bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
“12 EYLÜL 1980 DEMOKRASİ TARİHİMİZE SÜRÜLMÜŞ KARA BİR LEKEDİR”
Sonrasında DİSK Emekli-Sen Bodrum Şube Başkanı İbrahim Uzun, konuşma yaptı. “45 yıl önce, 12 Eylül 1980 demokrasi tarihimize sürülmüş kara bir lekedir” diyen Uzun, şunları aktardı:
“45 yıl önce bugün sosyal devleti ortadan kaldırmayı, sendikal hakları baltalamayı hedefleyen neoliberal ekonomi programlarının uygulanabilmesi için yapılan darbe önce Melis’i kapattı, Anayasa’yı yürürlükten kaldırdı.
Daha sonra siyasi partileri ve sendikalarımızı kapatmıştı. En büyük darbeyi de Devrimci İşçi Sendikaları’nın 10 binlerce üyesini gözaltına alıp, tutuklayarak yapmıştı.”
Uzun, Kemal Türkler ve Abdullah Baştürk’ü anarak şunları kaydetti:
“DİSK’e bağlı tüm sendikaların faaliyetini durdurduğunu zannedenler DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk’ün şu sözü 12 Eylül duvarlarına çarpmıştır:
‘Siz ancak benim ceketimi asarsınız’ diyerek tarihe geçmiştir. Abdullah Baştürk’ü unutmadık, unutturmayacağız.”
“HALKIN İRADESİNİ TANKLAR VE POSTALLARLA EZMEYE KALKTI”
Türkiye Kominist Partisi (TKP) Bodrum Şube adına konuşan Hasan Hüseyin Yalçın, şunları kaydetti:
“Bugün 1980, 12 Eylül faşizminin 45’inci yılını anıyoruz, kutlama değil. Yitirdiğimiz yoldaşlarımıza selam olsun. 12 Eylül faşist darbesi, işçi sınıfının gençliğini ve halkın iradesini tanklar ve postallarla ezmeye kalktı.
O gün işkencehanelerde gençlerimizi katlettiler. Dar ağaçlarında devrimcilerimizi astılar. Bunların içinde Erdal Eren var, 17 yaşında. Sendikaları dağıttılar DİSK başta olmak üzere grevleri yasakladılar ama başaramadılar. Biz buradayız hala.”
Yalçın, “Bugün aynı zihniyet kayyum siyasetiyle, yargı darbeleriyle, emek düşmanlığıyla sürüyor. Seçilmişleri hapse atan, gazetecileri susturan, ormanları denizleri yağmalayan düzen 12 Eylül’ün devamıdır” dedi.
Yalçın, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kahrolsun 12 Eylül faşizmi, kahrolsun sermaye düzeni. Yaşasın işçiler, emekçilerin iktidarı. Bu bağlamda boyun eğmiyor, diz çökmüyoruz. İşçiler, köylüler, emekçiler birleşin çünkü örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.”