Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi, Kent Konseyi’nin düşürme kararını “hukuksuz ve yetki dışı” olarak nitelendirdi. Şeffaf olmayan süreci reddeden Meclis, yaptıklarını basın açıklamasında, iradelerinin yok sayıldığını belirterek görevlerine devam ettiklerini vurguladı.
Bodrum Kent Konseyi Başkanı’nın Kadın Meclisi’nin fiili olan düştüğünü duyurmasının ardından, Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi basın açıklaması düzenledi. Kent Konseyi’nde yapılan açıklamada kararın hukuksuz olduğu ve Kent Konseyi’nin meclisi düşürme yetkisine sahip olmadığı vurgulandı.


Bodrum Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu, 18 Haziran 2025 tarihinde Kent Konseyi Yürütme Kurulu’ndan gelen bir e-posta ile yönerge gereği düşmüş sayıldıklarını ve Olağanüstü Seçimli Genel Kurul yapılacağını öğrendiklerini aktardı.
Kadın Meclisi, üç asil ve beş yedek üyenin istifasıyla yedi asil üyeden oluşması gereken kurulun yeter sayısını kaybettiği yönündeki iddialara karşılık, kararın hangi hukuki dayanakla alındığına dair bilgi verilmediğini ve bunun şeffaf olmadığını belirtti.
“KARAR, KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU’NUN GÖREV VE YETKİSİNDE DEĞİL”
Dirmil Mahallesi Kadın Meclisi temsilcisi Yasemin Sağlam Özdemir’in okuduğu basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun aldığı bu karar ilgili mevzuat kapsamında Kent Konseyi Yürütme Kurulu görev ve yetkisinde ve hukuka uygun olmadığı gibi, Sayın Kent Konseyi Başkanın sık sık belirttiği gibi, kararla ilgili bilgi verilmemesi Kent Konseyi ilkeleri, varoluş anlamı açısından da şeffaf ve etik değildir.”
TOPLANTININ GİZLİ VE KAPALI BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ İDDİA EDİLDİ
Ayrıca, Kent Konseyi Başkanı’nın 17 Haziran 2025’te basına, henüz alınmamış bir kararı açıklaması eleştirildi.
18 Haziran’daki toplantıda Kadın Meclisi üyelerinin oy kullanamayacağının belirtilmesi üzerine, Meclis temsilcileri toplantıyı terk etmeyince, Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu üyelerinin ofisten ayrılarak toplantıyı gizli ve kapalı bir şekilde gerçekleştirdiği iddia edildi.
Yapılan açıklamada, “Kadın Meclisi’nin düşürülmesi kararının hangi tarihte gerçekleşen toplantıda, kimlerle nasıl alındığı kamuoyu ve Kadın Meclisi ile paylaşamıyor. Tam da bu nedenle, alınan kararın dayanağı ve karar tarih ve sayısının neden bildirilmediği daha da enteresan bir hal alıyor” ifadesine yer verildi.
“İSTİFA TALEPLERİ KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ YÜRÜTME KURULU’NA HALA İLETİLMEDİ”
Öte yandan Kadın Meclisi açıklamasında şunları aktardı:
“Kent Konseyi Kadın Meclisinden istifa ettiğini bildiren asil ve yedek üyeler yazılı istifa taleplerini Kent Konseyi Kadın Meclisi Yürütme Kurulu’na bugün itibariyle hala iletmemişlerdir.
Bu da istifa edenlerin, Kadın Meclisi’nin ve Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun mevzuatını ve hiyerarşik yapısı olmadığını kavrayamamış olduklarını göstermekte, zira Bodrumlu kadınların iradesi ve oyları vasıtasıyla bağlı bulundukları Yürütme Kurulu Kadın Meclisidir, Kent Konseyi Yürütme Kurulu değildir.”
Meclis, kararı yetkisiz ve hukuksuz bularak tanımadıklarını ve görevlerinin başında olduklarını vurgulayarak, “Bu nedenle diyoruz ki Kadın Meclisi hala aktiftir. İstifaları değerlendirme, genel kurula götürme yetkisi ve sorumluluğu bizlere aittir. Mücadeleyle kazanılmış hiçbir alanı, el koyma, boyun eğdirme, itaat ettirme politikalarına terk etmedik, etmeyeceğiz” ifadesinde bulundu.
“HERHANGİ BİR MAZERET BİLDİRMEDEN TOPLANTILARIMIZA KATILMADILAR”
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Kadın Meclisi temsilcisi Yüsra Miskioğlu ise, açıklamanın ardından Yürütme Kurulu’nun kaç kere toplandığına dair sorulan soruyu şöyle yanıtladı:
“11 tane toplantı yaptık biz ve hepimizin bulunduğu WhatsApp grubunda, toplantı bilgileri en az üç gün öncesinden kendilerine iletildi. Fakat herhangi bir mazeret bildirmeden toplantılarımıza katılmadılar. Ama biz ısrarla bu 11 toplantının 11’ini de WhatsApp grubumuzda tarihleri yer, saat ve gün olarak paylaştık. Onlardan yine de herhangi bir mazeret talebi almadık. Kayıtlarda, zaten WhatsApp görüşmelerimiz ve mesajlarımız halihazırda duruyor.”
“HİÇBİRİNDEN OLUMLU YANIT ALAMADILAR”
Miskioğlu’nun yanıtının ardından Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin Kadın Meclisi temsilcisi Figan Erozan da kendisine yöneltilen iddialarla ilgili olarak soruşturma açılıp açılmadığı sorusunu, “Hakkımda herhangi bir soruşturma yok. Belli ki çok isteniyor çünkü sağ olsunlar, her yere adımla şikayet ediliyorum. Ama bir soruşturma yok. Sadece bir tane davamız var idare mahkemesinde. Sibel Kaya’nın açtığı, ‘sözcülükten düşürülme kararının iptali’ davası. Fakat o da ara kararla, Sibel Hanım’ın düşürülme kararının yürütmesini durdurmaya gerek olmadığı ifade edilmişti” şeklinde yanıtladı.
Ayrıca Erozan şunları kaydetti:
“Sibel Hanım dört oyla seçilmişti. Onun seçilmesini sağlayan dört kişinin oyuyla da şiddet ve tehdit yöntemini kullandığı gerekçesiyle düşürülmüştü. Bunu da açıklamak istiyorum. Şu da olmuştu: Sadece beni şikayet etmemişlerdi. Burada gördüğünüz gibi hepimiz farklı farklı yapılardan geliyoruz. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, İçişleri Bakanlığı’na şikayet edildi. Dernekler Masası’na, savcılığa, kadın örgütlerine, baroya şikayet edildi. ‘Bu kişilerle çalışmayın’ diye. Hiçbirinden olumlu yanıt alamadılar. Sokakta mücadeleden gelmek böyle bir şey.”
“KENDİ SOYADIMI TAŞIMA MÜCADELESİ VERİYORUM”
Kadın Meclisi’nden istifa edenlerin açıklamasındaki eleştirilerden biri de Figan Erozan’ın kullandığı isme yönelik olmuştu. Kadın Meclisi seçimlerinde, Erozan’ın kimlikte yazan ismini değil tercih ettiği “Figan Erozan”ı kullanmaması, seçimlerde kendisine haksız avantaj yaratmak olarak eleştirilmişti. Erozan konuya dair sorulan bir soruya şu açıklamayı yaptı:
“Ben Figan Erozan’ım. Nikahlı olmam, o soyadı kullanacağım anlamına gelmiyor. Kendi soyadımı taşıma mücadelesi veriyorum. Bu açıklamayı yapan kişiler kendilerine solcu ve kadın hareketi diyor. Kadınların soyadıyla kimliklerinin belirlenememesi mücadelesi verdiklerini feministlerin bilmemeleri inanılır gibi değil. O yüzden soruyorum: Gerçekten kadın hareketinde, o büyük kocaman partilerin kadın meclislerinde kadın politikaları yaptıklarına eminler mi? Bunun için yargılanmam gerekiyorsa da hiçbir sakıncası yok. Ben hem Figan Şendikmen’im ama aslında Figan Erozan’ım.”