Bodrum Kadın Platformu, İklim Kanunu teklifinin Meclis’te kabul edilmesine ilişkin yayımladığı açıklamada, “Gerçek bir doğa koruma yasası değil; sermayeye uyumlu, karbon ticareti odaklı bir düzenlemedir” ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bugün (3 Temmuz) yayımladığı açıklamaya göre; 20 madde, iki geçici madde ve üç farklı kanunda değişiklik içeren Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzası ile Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu Teklifi”, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi.
Diğer yandan Bodrum Kadın Platformu, konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı açıklamada; “Ülke yanıyor. Ormanlar, zeytinlikler, yaşam alanları göz göre göre kül oluyor. Yangınlara karşı önlem almamak bir tercih, doğayı ve yaşamı gözden çıkarmaktır” denildi.
“Doğa yanıyor, sorumluluk alın” başlığıyla yayımlanan açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“2 Temmuz 2025’te TBMM’de kabul edilen İklim Kanunu, iklim krizine karşı doğayı ve toplumu gözeten bir acil eylem planı olmaktan uzak. Gerçek bir doğa koruma yasası değil; sermayeye uyumlu, karbon ticareti odaklı bir düzenlemedir. Doğanın değil, piyasaların çıkarını gözetiyor.”
Ekoloji mücadelesinin, kadın mücadelesi olduğunun belirtildiği açıklamada, “Doğa yok olursa yaşam da yok olur. Sessiz kalmayacağız. Toprağı, suyu, havayı, zeytini, yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Yaşam için, doğa için, kadınlar için mücadeleye” ifadeleri kullanıldı.
NE OLMUŞTU?
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzası ile Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu Teklifi” 20 Şubat 2025 tarihinde Türkiye Büyük Miller Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulmuştu.
Yaklaşık üç yıl boyunca hazırlıkları süren İklim Kanunu teklifi, 26 Şubat 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu’nda görüşmeye açılmıştı.
Görüşmelerin ardından 8 Nisan 2025’te ilk defa Meclis Genel Kurulu’nda Kanun maddeleri görüşülmüştü.
Bu süreçte sivil toplum örgütleri, İklim Kanunu’nun iklim krizine karşı toplumu korumak ve güçlendirmek için somut adımlar içermediği, fosil yakıtlardan kademeli vazgeçişe dair hedeflerin eksikliği ve iklim kanunundan ziyade “ticaret kanunu” olduğu gibi gerekçelerle eleştirilmişti. Ayrıca kanun teklifi yurttaşlar ve ekoloji örgütleri tarafından protesto edilmişti.
92 çevre ve sivil toplum örgütü “Doğayı ve yaşamımızı koruyan gerçek bir iklim kanunu istiyoruz” başlıklı bir açıklama yayımlayarak İklim Kanunu Teklifi’ne karşı imza kampanyası başlatmıştı.
Gelen tepkiler üzerine ise 15 Nisan’daki Genel Kurul toplantısında, yeniden görüşülmek üzere Komisyon’a çekileceği açıklanmış fakat komisyona gönderilmediği ortaya çıkmıştı.
Kanun teklifi revize edilerek 25 Haziran 2025 tarihli Genel Kurul’da yeniden görüşülmeye başlamış, 5’inci ve 6’ncı maddeler kabul edilmişti. Görüşmeler devam etmiş ve 27 Haziran’da İklim Kanunu Teklifi’nin 11 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edilmişti.
Meclis, 1 Temmuz 2025’te toplanmak üzere kapanmış ve 1 Temmuz’da Kanun teklifi yeniden görüşülmeye başlanmıştı ve aynı tarihte beş madde daha kabul edildi.