Milas’ta ormanlık ve tarım arazilerini ve köylülerin yaşam alanlarını tahrip edecek Bodrum Barajı Projesi için ÇED Olumlu kararı verildi.
Muğla’da Milas, Bodrum ve Yatağan İlçesi sınırları içerisinde Devlet Su İşleri (DSİ) 21. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan “Bodrum İçmesuyu Barajı ve Malzeme Ocakları, Kırma-Eleme, Yıkama-Eleme Tesisi ve Beton Santrali Projesi” için 4 Ocak 2021 tarihinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılmıştı. Bakanlık 3 Ocak 2022 tarihinde proje için ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu’ kararı verdi.
Baraj tamamlandığında 83 milyon metreküp kapasitesiyle bölgedeki en büyük olması planlanıyor. Ancak Milas’ın çevre köylerinde büyük bir tahribata yol açacak barajın yalnızca Bodrum yarımadasının içme suyu sağlaması planlanıyor.
KIZILÇAM GEN ORMANI, TARIM ARAZİLERİ VE EVLER SU ALTINDA KALACAK
ÇED dosyasında da belirtildiğine göre, Bodrum Barajı’nın yapımıyla birlikte Milas ilçesi Kayaderesi Mahallesi ve Yatağan ilçesi Bencik Çamlı Mahallesine bağlı bazı haneler ve tarım arazilerinin bir bölümü baraj rezervuar alanında kalacak.
Diğer yandan, Bodrum Baraj sahası toplanmada 1 milyon 86 bin metrekare yer kaplayacak. Sahanın içinde baraj ve baraj üniteleri, içme suyu arıtma tesisi, iletim hattı, üç adet kireçtaşı ocağı ve bir adet kum-çakıl ocağı, kırma-eleme tesisi, yıkama-eleme tesisi, hazır beton santrali, geçici kazı fazlası malzeme depolama sahası ve bitkisel toprak depolama üniteleri yer alacak. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 83 No’lu koruma alanı içindeki kızılçam gen ormanı da baraj sahası içinde kalacak.
MUÇEP YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI AÇMAYA HAZIRLANIYOR
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas, Twitter’da yaptığı açıklamada projeye karşı yürütmeyi durdurma davası açmaya hazırlandıklarını açıkladı: “Bodrum Barajı için ÇED olumlu kararı!! Milas’ta kızılçam gen ormanını ve tarım arazilerini yok edecek Bodrum Barajı projesine ÇED olumlu kararı verildi. MUÇEP, projeye karşı yürütmeyi durdurma davası açmaya hazırlanıyor.”
NELER OLMUŞTU?
ÇED Raporunda belirtildiğine göre, Bodrum’da turizmden kaynaklı nüfusun yoğunlaştığı ve bu durumumun su ihtiyacını arttırdığı için mevcut su kaynaklarının yetersiz olduğu belirtilmişti: “Bodrum Yarımadası’ndaki yerleşik nüfusun yanı sıra II. Konut nüfusu, turizm nüfusu ve günübirlik ziyaretçilerin oluşturduğu kesimlerin su ihtiyaçları o kadar artmıştır ki; mevcut su kaynakları yetersiz kalmıştır. Bodrum Yarımadası’na dışarıdan su getirilmesi gerekli olmuştur.”
“MİLAS’TA TEMEL YAŞAM İÇİN SU İSTENİRKEN BODRUM’DA HAVUZ DOLDURMAK İÇİN SU HARCANACAK”
2021 yılının şubat ayında yapılan ÇED süreci Halkı Bilgilendirme Toplantısı’nda MUÇEP Eş Sözcüsü Umay Karabaş duruma tepki göstererek şunları söylemişti: “Yani Bodrum kendini iyiden iyiye tüketircesine betonlaşmaya devam ederken, bu yanlışa dur demek yerine, bu tüketime komşu ilçeleri de katıp tüketecek mi? Buna nasıl razı olabiliriz?
Milas’ta köylüler ekinleri, hayvanları, temel yaşam ihtiyaçları için su isterken, biz Bodrum’da tonlarca metreküp suyu havuz doldurmak, çim sulamak vs gibi lüks tüketim sayılacak nedenlerle nasıl harcamaya devam edebiliriz? Bodrum’da bizler suyun nereden geldiğini ve sonsuz bir kaynak olmadığını idrak edip, kendi tüketim çılgınlığımıza yeni kaynaklar bulmak yerine, sürdürülebilir ve bütüncül bir su anlayışının yerleşmesi için hızla çalışmalıyız.”
“HEM MİLAS’IN HEM BODRUM’UN KULLANABİLECEĞİ SUYU TERMİK SANTRALLER GASP EDİYOR”
Aynı toplantıda Karabaş, su tüketiminde bölgedeki termik santrallerin payının oldukça büyük olduğuna da dikkat çekmişti:
“Hem Milas’ın hem Bodrum’un kullanabileceği suyu termik santraller gasp ediyor. Santrallerin soğutma tanklarına bölgedeki suyu kullanma önceliği veriliyor. Bu kömürlü termik santraller gerek maden ocaklarıyla gerek bacalarından çıkan zehirli gazlarla ve gerek suyu mülkiyetlerindeymiş gibi kullanmalarıyla, zarar ziyandan başka bir şey ortaya koymuyorlar. Termik santraller suyu gasp etmeye devam etsin, Bodrum lüks tüketimlerinden vazgeçmek şöyle dursun bunları artırsın ama Milas’ın derelerine baraj kurup, Güllük deltasına kadar kurutalım öyle mi? Bu size adil, kabul edilebilir geliyor mu?”