Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu öncesinde açıklama yapan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), “Önümüzdeki seçimin öneminin ve biz kadınlar için seçimin mevcut iktidarda kalması halinde ne anlama geldiğinin bilincindeyiz” dedi.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci turu öncesinde bir açıklama yaparak, “Neler olduğunu her zaman ve her koşulda hatırlamalıyız. Son 20 yılın, en kadın karşıtı ve kadın kelimesini duymaya dahi tahammülü olmayanlar parti programı ve tüzükleri eşliğinde meclisteler” dedi.
Seçim sürecindeki erkek siyasetine vurgu yapılan açıklamada, “Uzunca bir seçim süreci boyunca, erkek siyasetin ürettiği politika adı altında sergilenen politikasızlıktan ve söz düellosuna sıkışan erkeklik yarışına indirgenen seçimler sonrası gelinen sonuç bu oldu. Elbette önümüzdeki seçimin önemini ve biz kadınlar için seçimin mevcut iktidarda kalması halinde ne anlama geldiğinin bilincindeyiz” dedi.
Kadınların maruz bırakıldığı politikalar ise şu şekilde açıklandı:
Kadın erkek eşitliğini ‘reddedenlerle’ dolup taşan mecliste bu politikalar daha da fütursuzca ifade edilecek, bununla yetinilmeyip Anayasa ve Medeni Kanun değişikliği ile kazanılmış haklarımızı yok etmek için harekete geçilecek, Türk Ceza Kanunu (TCK) 103 değişikliğine giden süreci hızlandıracaklar.
6284 Sayılı Kanun’u kaldırmak için ilk fırsatı değerlendirecekler.
Nafaka hakkının kaldırılması/kısıtlanması ile karşı karşıya kalınacağı gibi kadınların hak ve kazanımlarının ortadan kaldırılmasına yönelik politikaları uygulama süreçleri devreye girecek.
Miras hakkının “inanç değerlerine, meşru örf ve adetlerine göre taksim edilmesi” adı altında, kadının miras hakkının gasp edilmesini sağlayacaklar.
“Hatırlamalıyız” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Her gün hayatta kalmak için verdiğimiz mücadeleyi; her gün erkek şiddetine karşı kadınlar olarak bir arada olmaktan gelen dayanışma politikalarımızı; her gün adliye koridorlarında olmayan adalete erişme mücadelemizi; her gün sokak ortasında öldürülmemek için, saldırgan erkeklerin şiddetine maruz kalmadan yaşamak için verdiğimiz itiraz ile donanmış direnci; her gün 8 Mart’ta, 25 Kasım’larda sokaklara, alanlara taşıdığımız isyanı; her gün ayrımcı politikalara karşı canlı tuttuğumuz isyanımızı; her gün yeniden ve yeniden kadın olarak boyun eğmeden var olabilme mücadelemizi; her gün bu kadın düşmanı politikalarına karşı direnenleriz, feminist ve kadın hareketi olduğumuzu asla ve asla unutmamalıyız.”
Hür Dava Partisi, (HÜDA PAR) ve Yeniden Refah Partisi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) girmesinin eleştirildiği açıklamada, “Bu partilerin Meclis’e girmesini dizlerimizi döverek karşılamıyoruz, zira bu kadın karşıtı politikaların çok uzun süredir var olduğunu ve beslendiğini biliyor ve bu politikalara karşı mücadelemizi de veriyoruz. Ve yeniden hatırlamalıyız; feminist mücadelemizi yüzyıllardır sürdürdüğümüz gibi, bugün de her koşulda ve şartta kuşkusuz sürdürmeye devam edeceğiz. Kadın tarihimiz bunun çok açık göstergesidir. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla patriarkaya ve onun erkek siyasetine direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Gücümüz birbirimizden, gücümüz feminizmden” ifadelerine yer verildi.