Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, eskiden evli olduğu erkek tarafından öldürülen Hüsne Topal’ın dün (16 Haziran) görülen davasına ilişkin açıklama yayımladı. Tanık ifadelerinin yetersizliğine ve kadınları itibarsızlaştıran savunmalara dikkat çekilen açıklamada, “Bu, Hüsne’nin hâlâ soluk alma ve yaşamının elinden alınması karşısında verilen mücadelesidir” denildi.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan Geriş Mahallesi’nde eskiden evli olduğu erkek H.Ö.A. tarafından öldürülen Hüsne Topal cinayetinin dün (16 Haziran) görülen davasının ardından, sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulundu.
Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya dair yapılan açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bugünkü duruşmada, bazı tanık ve müştekilerin ifadeleri talimat yoluyla alınmış; duruşmada hazır bulunan bir tanığın ise ‘olayın aydınlatılmasına katkı sunmayacağı’ gerekçesiyle dinlenmemesine karar verilmiştir.
Biliyoruz ki, ‘faili iyi tanırdık’ diyerek yapılan suç eylemine ilişkin görgüye dayanmayan tanıklıklar, kadın katillerinin erkekliklerine kefil olma ritüeli, fail erkek kollayıcı savunma pratiğinin bir parçasıdır.”
“TAHRİK İNDİRİMİ ALMA ÇABASININ AÇIK BİR GÖSTERGESİDİR”
BKD’nin açıklamasının devamında, “Bu tanıklıklar yalnızca adaletin önünü tıkamakla kalmaz, aynı zamanda ‘faili iyi biliriz’ nidalarıyla bir bariyer inşa etmeye kalkarlar. Bu, diğer yandan failin kadın düşmanı savunmalarını meşrulaştırmaya hizmet eder. Sanık H.Ö.A’nın, Hüsne Topal’ı itibarsızlaştırmaya dönük ‘makbul kadın değildi’ söylemi yaratmaya çalışması, tıpkı birçok kadın cinayetinde olduğu gibi, tahrik indirimi alma çabasının açık bir göstergesidir” ifadesine yer verildi.
“HÜSNE KENDİNİ ARTIK SAVUNAMIYOR”
Diğer yandan, ataerkil yargı sistemine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Kadını, yaşam hakkı yerine ‘iffeti’ üzerinden yargılayan cinsiyetçi bakış açısının yansımalarıdır. Hüsne kendini artık savunamıyor. Bugün duruşmada olan her bir kadın Hüsne idi. Bu, Hüsne’nin hâlâ soluk alma ve yaşamının elinden alınması karşısında verilen mücadelesidir.
Bu davada tanık olduğumuz gibi, kadınları itibarsızlaştırarak şiddeti meşrulaştıran her savunma pratiği, toplumsal cezasızlık yöntemini besliyor; erkek şiddetini yeniden ve yeniden üretiyor.”
“DAYANIŞMA HALİNDE BU DAVANIN TARAFI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Erkek egemen adalet sistemine karşı feminist mücadeleye devam edeceklerinin altının çizildiği açıklamada ayrıca, “Hüsne için, öldürülen kadınlar için, yaşam ve yaşayabilme hakkımızı savunmak için buradayız. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak; erkek adalete karşı gerçek adalet sağlanana kadar dayanışma halinde bu davanın tarafı olmaya devam edeceğiz” denildi.
Açıklamanın sonunda, bir sonraki duruşmanın 14 Ekim 2025’te Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceği aktarılırken kadınlara dayanışma çağrısı yapıldı.