Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, CHP Muğla Milletvekili Adayı Süreyya Öneş Derici’nin bir programda sarf ettiği ‘evin reisinin erkek olduğu’nu ima eden sözlerine tepki göstererek açıklama yaptı.
CHP Muğla Milletvekili Üçüncü Sıra Adayı Süreyya Öneş Derici, Kent TV’de Ayhan Ongun’un hazırlayıp sunduğu programda “Kadın ailenin bel kemiğidir. Evet, ailenin reisi erkektir ama kadın belkemiğidir. Kadın istemezse hiçbir şey olmaz. Toplumda da böyle, hayatta da böyle” diye konuştu.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), Derici’nin “ailenin reisi erkektir” sözüne tepki göstererek açıklama yaptı:
Hiç kimsenin reisliği altında yaşamayı kabul etmemenin mücadelesini vermekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz!
Kent TV Açık Görüş programının 27.04.2023 tarihli konuğu, CHP Muğla Milletvekili adayı Süreyya Öneş Derici, programın son dakikalarında, oldukça manidar bir ifade de bulunarak, ailenin reisinin erkek olduğuna atıf yapmıştır.
Sosyal demokrat bir partiden Muğla milletvekili adayı olan Süreyya Öneş Derici ile ilgili duruşumuzu belirtmeden önce Anayasa’ya ve CHP‘nin parti tüzüğüne bakma ihtiyacı duyduk.
Ve bakıyoruz ki;
Anayasa’nın “Kanun önünde eşitlik – Madde 10 gereği “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 madde) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” düzenlemesi yer almaktadır.
Anayasadaki eşitlik ilkesi, hepimizin de bildiği üzere, her siyasi partinin bu ilkeyi savunacağı anlamına gelmiyor.
Bu nedenle de CHP’den Muğla milletvekili adayı olan Süreyya Öneş Derici’nin mensubu ve adayı olduğu partisinin tüzüğünü inceledik.
CHP tüzüğünün Kuruluş ve İlkeler bölümünde Madde 1 (5) aynen şöyle bir cümle kaleme alınmış, “Cinsiyet eşitliğini temel ilke olarak kabul eder.”
Tüzüğün Amaç bölümünde ise Madde 2. (1) j. ise “Cinsiyet eşitliğinin toplumsal yaşamın her alanında uygulanmasını sağlamak…” ilkeleri yer almaktadır.
Açık görüş programında kadınları erkeklerin reisliği altında yaşamasını savunan Süreyya Öneş Derici, gerek Anayasa’nın 10. maddesinde, gerekse CHP tüzüğünde yer alan eşitlik ilkesinin kendisini (kadın olarak da) bağlamadığını program sayesinde öğrenmiş olduk.
Kendisine ve partisi CHP’ye oy isteyen Süreyya Öneş Derici için küçük bir tarih bilgisi paylaşmak isteriz:
21 yıl önce, 1/1/2002 tarihinde, aile reisliği hükmü Medeni Kanun’dan kaldırıldı.
1982 Anayasası’nın 10. maddesine 2004 yılında “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı yorumlanamaz” hükmü eklenmiştir. 1982 Anayasası’na 2004 yılında eklenen bu fıkra ile ilk defa cinsiyet eşitliğine vurgu yapılmıştır.
1980 darbesi sonrası ve darbenin tüm o baskıcı uygulamalarına rağmen, büyük bir dirençle ortaya çıkan feminist kadınlar ve kadın örgütleri, o tarihten bugüne verdikleri mücadele ile elde ettikleri cinsiyet eşitliğinin Anayasa 10. Maddesi’ne ek maddenin yazılmasını ve öncesinde Medeni Kanun’da aile reisliği hükmünün kaldırılmasını sağladılar.
Kent TV açık görüş programına katılan ve kadın vekil olarak bir ilke (Muğla’da CHP tarihinde ilk kez seçilecek yerden kadın aday gösterilmesi) imza atacağını söyleyen Süreyya Öneş Derici, keşke kadınlarla ilgili partisinin savunduğu politikalara hakim olabilseydi.
Süreyya Öneş Derici kendisini CHP parti tüzüğünde yer alan cinsiyet eşitliği politikalarını savunmakla yükümlü hissetmeyebilir, ki ifadesinden de bu anlaşılıyor. Ancak çok açık belirtmek isteriz ki, bugün Muğla milletvekili adayı olan Süreyya Öneş Derici’nin adaylığı, kadınların ve feminist hareketin uzun yıllara dayanan mücadeleleriyle söz konusu olabildi.
Süreyya Öneş Derici’nin savunduğu “evin reisi erkektir” savunusunun karşılığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi ve beraberinde 6284 Sayılı Kanun’un kaldırılmasına yönelik tartışmalarının özünü oluşturuyor ki bunu Süreyya Öneş Derici’nin bilmemesi mümkün değildir.
Bu anlamda, feminist hareket olarak, ister erkek olsun ister kadın, bu ayrımcı politikaları savunanlara karşı direnmeyi ve kendi kadınlığını hiç kimsenin reisliği altında yaşamayı kabul etmemenin mücadelesini vermekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Biyolojik olarak kadın doğmak, kadın düşmanı olmanın önünde bir engel teşkil etmediği gibi maalesef ataerkinin muhafızı olmayı da engellemiyor.
Bedenimizi ve hayatımızı evdeki “reis”lere, evdeki “tek adam”lara teslim edenlere; kadınları, kadın tarihini ve kazanımlarını görmeme siyasetini alışkanlık haline getirenlere bir çift sözümüz var: Kadınlardan oy mu istemiştiniz, pardon!?
#YaşasınFeministMücadelemiz
#YaşasınFeministDayanışmamız
#EşitlikYoksaOyYok