Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi kararının ardından basın açıklaması yaparak kararı tanımadıklarını vurguladı ve sözleşmenin tekrar imzalanarak etkin bir şekilde uygulanması için mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı açılan davaları gören Danıştay 10. Dairesi’nin, sözleşmenin feshine ilişkin 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali istemini reddetmesi üzerine kadınlar Bodrum’da bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
“DANIŞTAY 10. DAİRE’NİN 3 YARGICI TOPLUMUN YARISININ ERKEK ŞİDDETİNE MARUZ KALMASINI MEŞRU KILDI”
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği tarafından dün (20 Temmuz 2022) yapılan açıklamada Danıştay kararı ile ilgili şu değerlendirme yapıldı: “Danıştay davalarının kaybedenleri belli!
Danıştay 10. Daire’nin 3 yargıcı, sadece oy çokluğu ile açılan davaları reddettiler ve tarihe bağımsızlığını yitirenler olarak isimlerini yazdılar. Sadece daha çok olan oylar ile Cumhurbaşkanı’nın 20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı keyfi verilmiş ve uluslararası bir sözleşmeden çekilmesini doğru bulduklarını ifade etmiş oldular.
Danıştay 10. Daire’nin 3 yargıcı dün, kadınların, çocukların, LBTİ+’ların ve dolayısıyla toplumun yarısının erkek şiddetine maruz kalmalarını meşru kıldı. Şiddeti önlenmenin, mağdurları korumanın, failleri etkin cezalandırmanın ve bütüncül ve eşitlikten yana politikalar üretmenin devletin görevi olmadığını, uluslararası bir sözleşmeden keyfi bir gece yarısı kararı ile çıkmanın da meşru olduğunu beyan etmiş oldular. 5 hakimden 3’ü hukuk kurallarının yok sayılmasını, toplumun yarısı olan kadınların yaşam hakkının değersiz olduğuna dair bir zihniyeti onaylamış oldular.”
“DAVANIN KAYBEDENLERİ BİZ DEĞİL BAĞIMSIZ OLMAYAN YARGIÇLARDIR, ŞİDDETİ GÖRMEZDEN GELENLERDİR”
Açıklamada; verilen kararla hakimlerin Anayasa, kanun ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verme ilkelerinin yok sayıldığı ve biat edildiğinin bizzat açıklamış olduğu ifade edildi. Ayrıca yargının, uluslararası bir sözleşmeden keyfi biçimde çekilmeyi denetleyemeyecek kadar bağımlı duruma düşürüldüğünün beyan edildiği vurgulanarak şunlar şöylendi:
“Nitekim Danıştay kararı, sadece hukuktan ve vicdandan yoksun değil, yetki kullanmaktan da yoksun olduğu bu karar ile açıklamıştır. Danıştay’ın ret kararı ile heyet; Cumhurbaşkanlığı’nın otoritesini, bu konudaki kararını ve tavrını denetleme hakkını kendinde görmediğini açıklamış olup, Anayasa hükümlerini de açıkça ihlal etmiştir.
Davanın kaybedenleri biz değil, bağımsız olmayan yargıçlardır, biat edenlerdir, şiddeti evde, sokakta, işte, mecliste, mahkeme salonlarında meşru kılanlardır, şiddeti görmezden gelenlerdir.”
“BİZ BİTTİ DEMEDEN, BİTMEZ”
Açıklamada kadınlar Danıştay kararının hükümsüz olduğu dile getirilerek kararı kabul etmediklerini dile getirerek şu ifadelere yer verdiler: “Biz bitti demeden, bitmez. İstanbul Sözleşmesi tekrar imzalanarak etkin bir şekilde uygulanmadan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Buradan iktidara ve yönetime talip olan tüm partilere ve tüm siyasetçilere sesleniyoruz. Kadınları, çocukları, LBTİ+’ları yok sayan politikalar ile tek bir oy almayacağınızın teminatı olarak daima karşınızda olacağız.”