Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), “Süper izin yasası” olarak bilinen 7554 Sayılı Kanun’a karşı Muğla’nın Menteşe ilçesinde bugün gerçekleştirilecek (28 Eylül) Toprağımızı Vermiyoruz mitingine ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada, “Biz varız, biz buradayız, yaşamı savunuyoruz” denildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekillerinin imzasını taşıyan ve enerji ile maden yatırımlarına ilişkin düzenlemeler içeren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 19 Temmuz 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edilmişti.
Kanun, Zeytinlik alanlarda, ormanlarda ve meralarda madencilik faaliyetlerinin yapılmasını, enerji yatırımları izinlerinin kolaylaştırılmasını ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin hızlandırılmasını öngördüğü için kamuoyunda, özellikle emek demokrasi ve çevre örgütlerinin tepkisi ile karşılaşmıştı.
Bu süreçte Türkiye’nin farklı bölgelerinden çevre örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve yerel yaşam savunucuları bir araya gelerek “Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası”nı başlatmıştı.
Kampanya kapsamında bugün (28 Eylül) saat 16.00’da Muğla‘nın Menteşe ilçesindeki Atatürk Bulvarı’nda Toprağımızı Vermiyoruz mitingi düzenlenecek.
Mitinge Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan katılacak.
Ayrıca, Yeşil Sol Parti ve Sol Parti temsilcileri de mitingde olacak.
“KADINLARIN TOPRAĞA BAĞI SADECE ÜRETİMLE SINIRLI DEĞİLDİR”
Mitinge ilişkin “28 Eylül’de Muğla Menteşe’de buluşuyoruz” başlığıyla sosyal medyadan açıklama yayımlayan BKD, “7554 Sayılı ‘Süper izin yasası’ ile zeytinliklerimizi, ormanlarımızı, meralarımızı şirketlerin ve madenlerin insafına bırakmak isteyenlere karşı bir aradayız” dedi.
Doğa talanının, sadece ağaçların değil; köylerin, yaşam alanlarının, kadın emeğinin ve geleceğimizin yok edilmesi demek olduğunun altının çizildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Kadınların toprağa bağı sadece üretimle sınırlı değildir; yaşamın yeniden kurulmasının, sürdürülebilirliğin ve dayanışmanın da temelidir.
Su kuruduğunda, toprak zehirlendiğinde yükü en çok kadınlar taşır; çünkü ekolojik yıkım gerek ev içindeki görünmeyen emek, gerek tarımsal üretimdeki etkin rol üzerinden en çok kadınların yaşamına yansır.”
Açıklamanın devamında, “Bu nedenle doğa talanına karşı verilen mücadele, kadınların emeğini, yaşam hakkını ve geleceğini savunmanın da ta kendisidir. Feminist mücadelenin ayrılmaz bir parçası tam da buradadır” denildi.
Menteşe’de gerçekleştirilecek mitingde kadınların, köylülerin, emekçilerin, gençlerin, doğa savunucularının “Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz” demek için bir arada olacağının belirtildiği açıklamada, “Biz varız, biz buradayız, yaşamı savunuyoruz” denildi.