Muğla’nın Bayır ve Deştin mahallelerinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına açılan davada bilirkişilerin olumsuz görüşüne rağmen mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermedi. Fabrika inşaatının hala devam etmesine tepki gösteren yurttaşlar mahkeme önünde basın açıklaması yaparak nöbete başladı.
Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan ilçesine bağlı Deştin Mahallesinde, yapılmak istenen entegre çimento fabrikası projesine karşı yurttaşların açtığı davada bilirkişilerin projeye olumsuz görüş vermesine rağmen mahkemenin hala yürütmeyi durdurma kararı vermemesine karşı basın açıklaması yapıldı ve adalet nöbetine başlandı.

En az 7 bin 7 bin 751 dönümlük ormanlık, tarım arazileri ve su havzalarını da içeren alanda yapılmak istenen projeye verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararını için yapılan keşifte heyet 4 Mayıs 2023 tarihinde mahkemeye raporunu sunmuştu.
Sunulan raporda “Bilirkişi kurulumuzca dava konusu Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu kararının uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış bulunulmaktadır” ifadeleri kullanılmıştı.
Bilirkişi kararının üzerinden iki aydan fazla zaman geçmesine rağmen Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı vermemesi yurttaşların tepkisine neden olmuştu.
“FABRİKA OLDUBİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR”
Muğla İdare ve Vergi mahkemeleri önünde dün (13 Temmuz 2023) saat 16.00’da yapılan basın açıklamasının ardından yurttaşlar saat 17:30’a kadar “Deştin için adalet” nöbetine başladı.
Deştinlilerin ve Muğla’nın farklı yerlerinden destek için gelen yurttaşların yanı sıra nöbete 27. Dönem Muğla Milletvekili Burak Erbay’da katıldı.
Yurttaşlar, bilirkişi raporuna rağmen verilmeyen yürütmeyi durdurma kararının ve fabrika inşaatının devam etmesini, projenin oldubittiye getirilmek istenmesi şeklinde yorumladı. Nöbetin ise karar çıkana kadar 16.00’dan 17:30’a kadar devem edeceği öğrenildi.

Deştin Çevre Platformu’nda Haluk Özsoy’un okuduğu, “Muğla 2. İdare Mahkemesi ne yapmak istiyor?” başlıklı basın açıklamasında, Menteşe Kent Konseyi, Akdeniz Yeşilleri Derneği ve sekiz Deştinlinin hem ÇED olumlu kararına hem de Menteşe Belediyesi’nin verdiği ruhsata karşı açılan davaları olduğunu hatırlattı. Özsoy ayrıca, “Bu davaları Deştin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin ve Muğla Yeşil Yaşam Derneği’nin açtığı ÇED iptal davaları izledi” diye ekledi.
Hukuki sürecin başında Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin bilirkişi keşfi için yurttaşlara para yatırttığını fakat davayı süre açımından reddettiğini söylen Özsoy, dava dosyasında Bakanlığın verdiği ÇED olumlu kararının gizlendiğine işaret etti.
“ADALET DAĞITMASI AMACIYLA KURULMUŞ ADİL BİR MAHKEME İNŞAATIN DEVAM ETMESİNİ TEŞVİK ETMİŞ OLDU”
Süre aşımı dolayısıyla yerel mahkemenin reddettiği davayı 22 Eylül 2022’de Danıştay’ın köylüler lehine sonuçlandırdığını belirten Özsoy, bu süre içinde de sekiz ay kaybedildiğini ve projenin inşaatına devam ettiğine dikkat çekti.
Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin adalet dağıtma niteliğine vurgu yapan Özsoy, “Mahkeme gerekeni yine yapmayıp çimentocu şirketin inşaat faaliyetini durdurması için verilmesi gereken yürütmeyi durdurma kararını yine vermedi ve inşaatın devam etmesini teşvik etmiş oldu” dedi.
Bilirkişi raporunun hazırlanması süresinde de 30 gün süreye Mahkeme tarafından 60 gün daha eklendiğini söyleyen Özsoy, bu süre boyunca da yürütmeyi durdurma kararının talep edildiğini fakat verilmediği, şirketin inşaat devam etmek için üç ay daha kazandığını belirtti.

“ŞİRKETİN TALEP ETTİĞİ EK BİLİRKİŞİ RAPORU İÇİN VERİLEN İKİ HAFTALIK SÜRE 20 GÜN GECİKTİ”
Yapılmak istenen projeye karşı daha önce de bir ÇED raporunun iptal edildiğini hatırlatan Özsoy, şirketin birinci ÇED ile saptanan eksiklerin giderilip giderilmediğine dair ek bilirkişi raporu istediğini ve Mahkeme’nin de iki hafta süre verdiğini açıkladı.
Özsoy birinci ve ikinci ÇED raporları ile ilgili şunları anlattı: “İptal edilmiş birinci ÇED raporu ile ikinci ÇED raporu birbirinden iki ayrı rapordur. İkinci ÇED raporu her ne kadar birinci ÇED raporundan kopyala yapıştır şekilde hazırlanmış bir rapor da olsa biri 52 hammadde ocağını ve 36 bin dönüm alanı diğeri 13 hammadde ocağını ve 7bin 751 dönüm alanı kapsamaktadır. Bir kere kapsadıkları alan olarak farklıdır. İkinci ÇED Raporu ayrıca birinci ÇED raporunun eksiklerinin giderilmiş hali de değildir çünkü ikinci ÇED Raporu 2015 yılı başında kesinleştiğinde birinci ÇED raporunun ikinci bilirkişi heyeti çalışmasını yapıp sunmamış ve birinci ÇED raporu daha iptal edilmemişti.”
“ÇİMENTOCU ŞİRKET, YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMEDİĞİ İÇİN BUNU FIRSAT BİLEREK İNŞAATI BİTİRMEK İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞIYOR”
Verilen ek sürenin son tarihinin geçtiğine dikkat çeken Özsoy süreci şöyle açıkladı:
“Ek raporun bilirkişi heyetine elden teslim tarihi 8 Haziran 2023. Buna 15 gün ilave edersek bilirkişi heyetinin raporu bitirip teslim etmesi gereken tarih 23 Haziran 2023. Yani Kurban Bayramı tatili öncesinde raporun teslim edilmesi gerekirdi. Ama teslim edilmedi.
Bugün 13 Temmuz 2023, ek raporun teslim edilmesi gereken tarihi 20 gün geçmiş vaziyette. Gecikme sebebi hakkında tarafımız mahkemece bilgilendirilmemiştir. Çimentocu şirket yürütmeyi durdurma kararı da verilmediği için bunu fırsat bilerek inşaat bitirmek için var gücüyle çalışmaktadır.”
ÇED raporuna karşı açtıkları davadan bugüne 18 ay yani bir buçuk yıl geçtiğini belirten Özsoy, raporun iptal edilmesini söyleyen bilirkişi raporuna rağmen Mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmemiş olmasını tarafgir bulduklarını ifade etti.
Özsoy, bu tutumu protesto ettiklerini, bir an önce yürütmeyi durdurma kararının verilmesini ve ÇED olumlu raporunun iptal edilmesini talep ederek, “İkinci ÇED raporu iptal edilene kadar direnişimizi mahkeme önünde sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
NE OLMUŞTU?
Muğla’da Deştin ve Bayır mahallelerinden kurulmak istenen “Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları” projesine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptalinin ardından, farklı bir şirket ile yeniden başvuru yapılması ve yeniden ÇED olumlu kararının verilmesi üzerine karara itiraz edilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştı. Açılan davalar süre aşımından reddedilmiş fakat Danıştay tarafından karar bozularak hukuki süreç devam ettirilmişti.
27 Ocak 2022 tarihinde açılan davada, mahkeme heyeti bilirkişi keşfinin yapılmasına karar vermiş, 23 Şubat 2023 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmıştı.
Keşfi sonrasında heyetin raporu teslim etmesi için verilen bir aylık süre, bilirkişi heyetinin talebi üzerine 60 gün uzatılmıştı. Böylece keşif tarihinden itibaren raporun sunulması için verilen toplam süre 90 gün olmuştu.
Ek süre kararının ardından Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi bir açıklama yapmış, firma sahiplerinin proje inşaatını devam ettirdiğine vurgu yaparak, ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulmadan verilen ek süre kararını eleştirmişti.
25 Mart 2023 tarihinde proje sahasında inceleme gezisi yapan uzmanlar ise projenin hayata geçirilmesi durumunda çevreye geri döndürülemez zarar verileceğini dile getirmişti.
3 Nisan 2023 tarihinde, çimento fabrikasının tamamlanmasında önemli aşamalarından olan klinker fırınını taşıyan kamyonların inşaat alanına götürülmek istenmesi üzerine, köylüler kamyonların geçişine engel olmuş ve Bayır Caddesi girişinde çadır nöbetine başlamışlardı.