Aralık Feminist Kolektif, Ankara’da “Gençlik ayakta, geleceği için yürüyor” sözleriyle yapılan çağrıya yönelik polis müdahalesinde gözaltına alınan kadın ve LGBTİ+’lara yönelik polis şiddetine karşı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Bu şiddete hem maruz kalan hem de tanık olan feministler olarak işkenceyi, cinsel şiddeti, çıplak aramayı normalleştirmiyoruz” denildi.
Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Kızılay Mahallesi Konur Sokakta “Gençlik ayakta, geleceği için yürüyor” sloganıyla 25 Nisan’da bir araya gelen üniversite öğrencilerin yürüyüşüne polis müdahale etmiş, müdahale sonucu 30 kişi gözaltına alınmıştı.
Bir trans kadının gözaltına alınmasına dair görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından Ankara Valiliği bir açıklama yayımlamıştı
Açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“Bazı basın ve sosyal medya organlarında, ‘erkek polis memurlarının sözde kadın bir şahsı gözaltına aldıkları sırada vücudunun bir kısmının görüldüğü’ görsellerin yer aldığı tespit edilmiştir. Konu ile ilgili yapılan görüntü incelemelerinde ve çalışmalarda, gözaltına alınan şahsın 1998 doğumlu M.B. isimli erkek şahıs olduğu, eylem sırasında yüzünü kırmızı kaşkol ile kapattığı, şahsın üzerinde kot pantolon, deri ceket ve tişört olduğu tespit edilmiştir. Ancak gözaltı işlemi sırasında ilgili şahsın polise direnmesi sebebiyle ortaya çıkan görüntülerinde kadın iç giyimi kullandığı anlaşılmıştır.”
Konuya ilişkin Aralık Feminist Kolektif, sosyal medya hesabından bir açıklama yayımladı.
“İŞKENCE UYGULAYAN BU POLİSLER HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILACAK MI?”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “işkenceye sıfır tolerans” söylemine atıfta bulunulan açıklamada Tunç’a şu sorular soruldu:
“Ankara’da üniversitelileri tekmeleyerek, kadınları kıyafetleri üzerinden çıkacak kadar yerlerde sürükleyip gözaltına alan polislerin yaptığı işkence değil mi? Soruyoruz: Görüntülerdeki polisler bu emri kimden aldı? İşkence uygulayan bu polisler hakkında soruşturma başlatılacak mı? Soruyoruz: Yüzlerce insanın arasında, kameralar önünde kadınlara bunları yapan polisler gözaltı araçlarında, emniyette, kamerasız alanlarda neler yapıyor?”
Ankara Valiliği’nin suç işlediği söylenen açıklamada, “İşkenceyle gözaltına alınan insanların kimliklerini ve adli sicillerini ifşa etmeniz işkence suçu işlediğiniz gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Üstüne bir de nefret suçu işliyor, işkenceyi nefretle, transfobiyle meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz. Bu şiddete hem maruz kalan hem de tanık olan feministler olarak işkenceyi, cinsel şiddeti, çıplak aramayı normalleştirmiyoruz” denildi.