Muğla’nın Milas ilçesinde YK Enerji’nin kömür madeni için boşaltılan Işıkdere Mahallesi’ndeki arkeolojik buluntuların yer aldığı tepe, İkizköylülerin bölgenin arkeolojik sit alanı ilan edilmesi talebiyle açtığı dava devam ederken, YK Enerji’nin iş makineleri tarafından yok edildi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanı’nın kıyısına kadar ilerleyen kömür madeni çalışmaları sırasında, boşaltılan Işıkdere Mahallesi’ndeki arkeolojik buluntuların bulunduğu tepe Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YK Enerji) tarafından yok edildi.
İkizköylüler, 26 Temmuz 2021 tarihinde Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’ne başvuru yaparak, YK Enerji’nin kömür madeni alanında bulunan arkeolojik buluntuların “korunması gerekli kültür varlığı”, bölgenin de “arkeolojik sit alanı” olarak tescillenmesini istemişti. Talebe cevap verilmemesi üzerine ise Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
İkizköylülerin yaptığı açıklamaya göre, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’ne karşı açılan dava henüz sonuçlanmamışken ve herhangi bir keşif yapılmamışken tepe bir anda ortadan kaldırıldı.
“HER ŞEYİ OLDU BİTTİYE GETİRDİLER”
Tepedeki buluntulara ilişkin son zamanlarda Karya dönemine ait mozaiklerin bulunduğuna dair kazıda çalışanlardan duyumlar aldıklarını belirten İkizköylüler şu soruları sordu: “Taşınmaz varlıkların bulunduğunu duymamıza rağmen; buradaki varlıklar taşındı mı? Taşındıysa nerede? Bilgiler nereye verildi? Bunları kim denetledi? hiçbir bilgi verilmeden YK Enerji sponsorluğunda gizli saklı yürütülen, çalışanların görüntü alması ve burayla ilgili konuşması yasaklanan bu tarihi kazıda neler bulundu ne yapıldı da böyle oldu bittiye getirilerek yok ediliyor bilinmiyor.”
Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı, İkizköylü Nejla Işık kazıların 2018 yılından beri, dört senedir devam ettiğini fakat dört dünde bitirilerek buluntuların götürüldüğünü belirtti ve şunları söyledi:
“Burada Roma, Bizans, Karya dönemine ait kalıntılar, mozaiklerin bulunduğu söylendi. Biz umutlandık, bununla ilgili dava açtık. Dedik ki burası bu şekilde kalırsa Akbelen’de kurtulur dedik. Neye tutunduysak her şeyi elimizden söküp aldılar. Işıkdere’yi anbean dört senedir lokma lokma yediler. Ne deremizi tanıdılar ne kültürel varlıklarımızı tanıdılar. Hepsine lanet olsun. Kendi kazdıkları kuyuda kendileri boğulsunlar. Hepimizin göz yaşlarıyla boğulsunlar hepsi. Beş günde talan ettiler bu adayı. Her gün gelip gelip çektik. Dört senedir burada kazı yapıyordu da dört günden ne değişti? Her şeyi oldu bittiye getirdiler.
Işıkdere Mahallesi’nin, buradaki çayın ve altındaki kültürel varlıkalrın yok edildiğini söyleyen Işık, “Geçmişimizi sildiler geleceğimizi de silmeye de çalışıyorlar. Ama Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz. Gerekirse buraya yatalım ölelim ama vermeyeceğiz Akbelen Ormanı’nı. Biz buraya gelip bakıyorduk, buradan umut bekliyorduk. Yani buranın suyu, zeytinleri diyorduk ama burası arkeolojik sit ilan edilirse, bu şekilde kalırsa en azından ölüm çukuruna dönmesin burası diyorduk ama burayı da yok ettiler. Dört günde yediler. Gece geldik, saat 11:00’de buradaydık, gece 11:00’de de bile durmadı. Bu vatan hainliğidir” dedi.
“MUĞLA’DA HERKES EŞİT DEĞİL, LİMAK VE İÇTAŞ’A KANUNLAR UYGULANMIYOR”
Avukat İsmail Hakkı Atal İkizköy’de yaptığı açıklamada iş makineleri tarafından ortadan kaldırılan tepenin Bizans ve Roma döneminden kalan 4 bin yıllık tarihi barındırdığını dile getirerek aynı zamanda Işıkdere Mahallesi’nin de 250 yıllık camisinin yıkıldığını söyledi.
Atal, “Camiyi yıktıktan sonra şu anda da arkeolojik sit alanını ortadan kaldırıyorlar. Burası 4000 yıllık Birans, Roma dönemine ait bir uygarlık olduğu için Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Ama İdare mahkemesi yasaları uygulamadı. Zira burada bir keşif ve bilirkişi incelemesi yapmadan karar vermek üzere duruşma günü verdi. Reddi hakim talebimizi reddetti. Çünkü Anayasa’nın 10’uncu maddesi Muğla’da ihlal ediliyor. Anayasa’nın 10’uncu maddesindeki kanun önünde eşitlik ilkesine göre hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa imtiyaz tanınamaz. Kanun önünde herkes eşittir diyor ama Muğla’da herkes eşit değil Limak ve İçtaş’a kanunlar uygulanmıyor. İşte Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre yerinde korunması gereken taşınmaz kültür varlığını buradan aldılar, tahrif ettiler, şimdi de yok ediyorlar” dedi.
Yeniköy Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak için açılan ve genişletilen kömür sahalarında daha önce de arkeolojik buluntulara rastlanmış, YK Enerji sponsorluğunda yürütülen kazılarda buluntular maden alanlarından uzaklaştırılarak Milas Müzesi’ne ya da Ören’de oluşturulan Arkeopark’a götürülmüştü.
İkizköylülerin, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma kanununa göre taşınmaz kültür varlıklarının yerlerinden taşınmasının yasak olduğunu öne sürerek yaptığı şikâyete “kovuşturmaya yer olmadığı”nın söylenmesi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşı dava açılmıştı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşı açılan davada dava dosyasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın karar verilecek olması ve mahkeme heyetinin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek durumların bulunması nedeniyle reddi hakim talebinde bulunulmuştu.
Mahkeme ise bu talebi, şahsi kanaatten öteye gitmeyen, varsayıma dayalı soyut gerekçelerle yapıldığı ve davayı uzatma amacına yönelik olduğu iddiasıyla reddetmişti.
Ayrıca Atal, jandarmanın geldiğini ve iki hususla ilgili şikayette bulunduklarını belirtti. Bunlardan ilkinin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile ilgili olduğunu belirten Atal, Roma ve Bizans döneminden kalan buluntuların yer aldığı tepenin yıkılması ile ilgili suç işlendiğini söyleyerek kanuna göre yerinde muhafaza edilmesi gereken taşınmaz kültür varlıklarının bir kısmının alınarak alanın tahrip edildiğini belirtti.
İkinci olarak ise Atal, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un ihlal edildiğini belirtti. Kanuna göre maden çalışmalarının zeytinlik alanlara üç kilometreden daha fazla yaklaşmaması gerektiğini belirten Atal açık bir şeklide bu durumun ihlal edildiğini belirtti.