Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanı’nı Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’ye (YK Enerji) karşı korumak için nöbet tutan İkizköylüler’e Jandarma ekiplerinin müdahalesi sonucunda, kamu görevlisine mukavemetten yargılanan İkizköylülerin duruşması 21 Kasım’a ertelendi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, YK Enerji termik santraline kömür sağlamak amacıyla maden sahasını Akbelen Ormanı’na doğru genişletmek istemesine karşı İkizköylüler Akbelen Ormanı’nda nöbete başlamıştı.
Fakat orman yangınları nedeniyle ormanlara giriş yasağı gerekçe gösterilerek 10 Ağustos gecesi Jandarma ekipleri özel bir mülke ait nöbet alanında mülk sahibinin izin belgesi olması rağmen, 11 kişiyi sürükleyerek dışarı çıkarmış, Füsun Kayra ve Edibe Demir hakkında kamu görevlisine mukavemet suçundan dava açılmıştı.
Davanın 3’üncü duruşması dün (27 Eylül 2022) saat 14:30’da Milas 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın 2’nci duruşmasında İkizköylülerin avukatlarının reddi hakim talebinde bulunmuş olmasından ve talep hakkındaki değerlendirmenin karara bağlanmamış olmasından dolayı duruşmada karar çıkmadı.
Bir sonraki duruşma ise 21 Kasım 2022 tarihine ertelendi.
Diğer yandan, Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Burak Erbay ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu da duruşmayı izlemek için mahkeme salonunda hazır bulundu.
NEJLA IŞIK: “YARGILANAN BİZİZ AMA BİZ YAŞAM HAKKIMIZI, ZEYTİNİMİZİ, ORMANIMIZI SAVUNUYORDUK”
İkizköylü Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı Nejla Işık, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün yine buradayız. Akbelen Ormanı mücadelesinde 2019 yılından beri başlatmış olduğumuz, sürdürdüğümüz; ormanımız için yaşam alanımız için her zaman dimdik ayakta durduk ve yine dimdik durmaya devam edeceğiz. Bize destek veren herkesten Allah bin kere razı olsun.
Füsun arkadaşımız yok burada. Edibe Yengemiz, Güleren Demir, burada. 1 yıl önce bu şirketin ve orman idaresinin devamlı Akbelen Ormanı’na girmesi, kesim yapmaması için başlatmış olduğunuz nöbet alanımıza yangın zamanında fırsat bilen şirketi durdurduk. Buna karşın aynı günün gecesi jandarmalar tarafından sürüklendik.
Yargılanan biziz şu anda. Aslında haklıyız, hakkımızı savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Yargılanan biziz biz olmamamız geriyordu. Biz orada sadece yaşam hakkımızı, sadece Akbelen ormanı olarak bakılıyor ama, orada köyümüzü, zeytinimizi, ormanımızı savunuyorduk. Bunun için oradaydık. Burada olması gerekenlerin aslında kim olduğunu herkes biliyor ama biz yaşam hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadelemizi devam ettireceğiz.”
Yaşanan sürecin köylüleri sindirmek için yapıldığını belirten Işık, “Kesinlikle sinmeyeceğiz. Vazgeçmeyeceğiz davamızdan” dedi.
AVUKAT NEHİR BİLECE: “İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARINI AKBELEN ORMANI’NDA DİRENENLERİN YANINDA OLMAYA DAVET EDİYORUZ”
Duruşmanın ardından açıklama yapan Avukat Nehir Bilece ise şunları söyledi: “Adil yargılanma ve savunma hakkının ihlal edildiğini düşündüğümüz müvekkillerimiz için reddi hakim talebinde bulunmuştuk. Reddi hakim talebinin değerlendirilmesi için Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ne dosya tevdi edildi. Reddi hakim talebimizin değerlendirilmesi için Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nin değerlendirme sonucunu bekleyeceğiz. Bu sebeple de duruşma 21 Kasım saat 11:00’e ertelendi.
Destek ve dayanışmanın her türlü mücadeleye güç verdiğine inanarak bir sonraki duruşma için daha büyük kamuoyu ve duyarlı insan hakları savunucularını Akbelen Ormanı’nda direniş gösteren hem köylüler hem de insan hakları savunucularının yanında olmaya davet ediyoruz.”
ESRA IŞIK: “AMACIMIZ ORMANLARI KORUMAK, YAŞAM ALANLARIMIZI KORUMAK, BAŞKA HİÇBİR DERDİMİZ YOK”
Duruşma sonrasında Gündem Fethiye’ye konuşan İkizköylü Esra Işık; orman yangınlarının başladığı sırada, orman yangınlarına karşı önlem almak için gelen gönüllülere şirketin tıraşlama bahanesiyle ağaçları kestirdiğini hatırlatarak şunları anlattı: “Fırsatçılık yaparak yangına yardıma gelen insanları, yangın çok uzaktayken buraya yangın sıçrama ihtimali var diyerek, yangına yardıma gelen insanları Akbelen Ormanın’a sokan, orada 105 tane ağacımızı kesen şirket görevlilerini yeniden durdurduk ve bunu kamuoyuna servis ettik, onları ifşaladık. Maalesef bu 8 Ağustos günü olmuştu. Bir gece sonra 9 Ağustos gününde ise jandarmanın set müdahalesi ile maalesef nöbet tuttuğumuz alandan, 105 ağacı kurtardığımız alandan darp ve şiddet ile atıldık.
Işık, Jandarma ekiplerinin nöbet alanındaki 11 kişiye müdahale etmesini ise şu şeklide anlattı: “O sırada alanda 11 kişi vardı. O sırada alana gelen Jandarma ve kolluk güçleri yaklaşık 200-250 kişiydi. Daha sonra oradaki arkadaşlarımız darp edilerek anayola kadar sürüldü. Biz yine de orayı terk etmedik. Oturma eylemi yaptık. Ne yazık ki o gece orada 250 jandarmaya sözde bizim 11 arkadaşımızdan, Güleren Teyzemiz ve Füsun Kayra arkadaşımız, o da şehir dışından bize desteğe gelmişti, bu arkadaşlarımızı sözde onlara zarar vermişler, mukavemet göstermişler ve bu yüzden jandarma bu iki arkadaşımıza dava açtı.
Maalesef 2’nci duruşmada tanıklarımız yeterince dinlenmedi ve aslında 3’üncü duruşma için bize 3 gün sonraya gün verildi ve daha sonra bizim ısrarlarımızla 10 gün sonraya ertelendi ve bizden savunma yazmamız beklendi. Yani aslında biz bunun ‘biz kararımızı verdik size cezayı vereceğiz’ demek olduğunu anladık ve itiraz ettik. Ardından da avukatlarımız reddi hakim talebinde bulundular. Bu talebe ilişkin hakime hanım kendine savunma hazırlayıp Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiş. Onlar değerlendirdikten sonra karar alınabileceği için bugün 3’üncü duruşma görüldü. 3’üncü duruşmada bir kara ortaya çıkmadı çünkü karar verilmez değerlendirme yapılmadan. Kasım ayına ertelendi yeni duruşma tarihi.”
Amaçlarının ormanları, yaşam alanlarını korumak olduğunu belirten Işık, “Başka hiçbir derdimiz yok. O zamanlar 105 ağacı kurtardık. Ondan önce kesime girdiklerinde 35 ağacımızı kurtarmıştık. O nöbet sayesinde Akbelen Ormanı orada duruyor. Biz orada Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Başka hiçbir şey yapmıyoruz. Yaptığımız şeyin suç olmadığının farkındayız. Başımız dik. Yürüdüğümüz yoldan asla şaşmayacağız” dedi.
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’nin (YK Enerji) termik santraline kömür sağlamak amacıyla maden sahasını Akbelen Ormanı’na doğru genişletmek istemesine karşı İkizköylüler Akbelen Ormanı’nda 17 Temmuz 2021 tarihinde nöbete başlamıştı.
İkizköylüler, Muğla’da orman yangınları devam ederken 8 Ağustos 2022 tarihinde YK Enerji’nin Akbelen Ormanın’nda ağaç kesimi yaptığını tespit etmiş ve kesime engel olmuştu.
10 Ağustos gecesi ise Jandarma ekipleri yaklaşık 200 kişi ile, 11 İkizköylüyü özel bir mülke ait nöbet alanında mülk sahibinin izin belgesi olması rağmen sürükleyerek dışarı çıkarmıştı. İki kişiye kamu görevlisine mukavemetten dava açılmıştı.
Davanın 2’nci duruşmasında hazır bulunmasına rağmen İkizköylülerin tanıklarının dinlenmemesi, savunma avukatlarının Jandarmaya gece yarısı baskını emrini kimin verdiğinin araştırılmaması, sanıkların Jandarmanın orantısız güç kullanımı sonucu yaralanmalarını tespit eden adli tıp raporlarının dosyaya getirilmesi gibi taleplerin reddedilmesi üzerine reddi hakim talebinde bulunulmuştu.
Reddi hakim talebinin bir gerekçesi ise Şikayetçi jandarma astsubaylarından birisinin ifadesi alınmadan Savcı tarafından esas hakkında mütalaada bulunulması olarak açıklanmıştı.