YK Enerji’nin Akbelen Ormanı’nı kömür madeni için kesmek istemesine karşı açılan davada, üçüncü defa hazırlanan ve ikincisinin aksine “maden yapılabilir” diyen bilirkişi raporuna İkizköylüler itiraz etti.
Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’nin (YK Enerji) Akbelen Ormanı’nı kesim izninin iptali için İkizköylüler tarafından açılan davada, üçüncü defa hazırlanan bilirkişi raporu ormanda kömür madencilik yapılabileceğini söyledi.
İkizköy Çevre Komitesi, raporun gerçeği yansıtmayan bilgiler içerdiği gerekçesiyle rapora itiraz etti. Komite, heyette yer alan altı bilirkişi hakkında ‘‘görevi kötüye kullanma’’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu ve bu bilirkişilerin hazırladığı raporun karar esas alınamayacağını söyleyerek yeniden keşif talep etti.
“KÖMÜR MADENİNİN YIKICI ETKİLERİNİ YILLARDIR YAŞAYAN BİZLER, AKBELEN ORMANI’NI VERMEYECEĞİZ”
Bilirkişi raporunun YK Enerji tarafından hazırlatılan rapor ve şemalara dayandırılarak hazırlandığını belirtilerek şunlar söylendi:
“Akbelen Ormanı’nı korumak için 495 gündür tuttuğumuz nöbetteki gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Herhangi bir bilimsel anlayış ve yaklaşımdan uzak hazırlanan bilirkişi raporunu hazırlayan kişilerle ilgili delilleri, verileri çarpıtarak ve gizleyerek, somut gerçekliğe aykırı bilirkişi raporu düzenleyerek, bilirkişilik görevini kötüye kullandıklarından suç duyurusunda bulunduk. Kömür madeninin ve santralin yıkıcı etkilerini yıllardır iliklerimize kadar yaşayan biz İkizköylüler, haklı davamızdan ve mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz, Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz.”
İkizköylüler 23 Ekim 2022 tarihinde Milas’ta bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirerek, bilirkişilerin üzerindeki baskılara son verilmesini istemişti. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı, İkizköylü Nejla Işık, “Biliyoruz ki vicdanlarının sesiyle yazılmış bilirkişi raporları Akbelen’in kurtuluşu olacak! Akbelen’i koruyacak bilirkişi raporunu umutla bekliyoruz” demişti.
İkizköy Çevre Komitesi bilirkişi raporuna yaptığı itirazda, sundukları uzman görüşlerinin bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, raporun bilimsellikten uzak olduğunu belirterek şu noktalara dikkat çekti:
- Muğla Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 24.06.2022 tarihli yazısının İnceleme Raporu, tüm eksikliklerine rağmen 56 adet zeytinli tarla olduğunu tespit etmiştir. Dava konusu işlemin uygulanacağı alanda zeytinliklerin olduğu tartışmasız ortadadır, bu da tek başına işlemin hukuka aykırı olduğunu göstermeye yetmektedir. Buna karşılık Bilirkişi Raporunda tarımsal çevre ve ziraat mühendisliği açısından yapılan değerlendirmelerde; “bölgedeki zeytin ağaçlarının çoğunun 70’li yıllarda verilen maden ruhsatlarından sonra dikildiğinden korunması gerekmez” denebilmiş, bilimsel dürüstlükten uzaklaşılmış, zeytinciliği koruyan kanunun arkasından dolanmaya çabalanmıştır.
- Orman Mühendisliği açısından maalesef bilirkişi raporunda Akbelen Ormanının bir “odun ormanı” olduğu belirtilerek ormana bakış açısının sadece maddi (parasal) olduğu kabul edilmiştir. Oysa orman, içerisindeki zengin canlı varlığıyla, yaydığı oksijenle, oluşturduğu yeraltı barajı ile çok önemli bir ekosistemdir ve yeniden oluşması, aynı sayıda veya daha fazla ağaç dikilmesiyle hemen oluşmamaktadır. İnsan ömrüyle ölçülemeyecek kadar uzun zamanda ormanlaşabilmektedir. Aynı zamanda bilirkişinin belirttiği gibi ekonomik kaybın, “rehabilitasyon/biyorestorasyon çalışmaları yapıldığı takdirde” olmayacağı anlaşılıyor ki uygulamalarda, bu rehabilitasyonun yapılacağının garantisi yoktur.
- Biyolojik çeşitlilik flora ve fauna yapısı açısından bu rapor, bir önceki bilirkişi raporuyla taban tabana zıttır. Alanda bulunan endemik bitki ve küresel ölçekte tehlike altında olan bitkiler daha önce şirket tarafından hazırlatılan raporda da yer almış olsa da bilirkişi “…Dava konusu orman alanının ve yakın çevresi yasal/resmi olarak herhangi bir koruma statüsüne sahip değildir.” demiştir. Önceki bilirkişi raporunda ise “…Alanda yürütülecek maden faaliyeti sonucunda şüphesiz ki söz konusu orman ve içerisinde var olan ekosistem geri dönüşümü olmayacak şekilde ortadan kalkacaktır…” şeklinde çarpıcı bir değerlendirme yapılmıştır. Eldeki raporda tam olarak bunun aksi söylenmekte olduğu halde önceki raporu çürütecek hiçbir bilimsel değerlendirmeye yer verilmemiştir. Akbelen Ekolojik Koridor niteliğinde olan mutlaka korunması gereken bir bölgedir.
- Raporda hem dava konusu bölgede akifer (su veren jeolojik birim) olmadığı belirtilmiş hem de düşük akifer olduğu ve hatta bazı yerlerin akifer olduğu anlatılmıştır. Bilirkişi, bu birimlerin su vermediğini iddia etmiştir. Oysa bu birimde açılmış çok sayıda sondaj kuyusu ve keson kuyu bulunmaktadır. Bölgede köylülerin kullandığı çok sayıda kuyu bulunmaktadır ve bu suyu köylüler tarımda kullanmaktadır. Jeoloji Bilirkişisi, bölgedeki yer altı sularının maden nedeniyle azalarak tükenecek olmasının hangi jeolojik nedenlerle uygun olduğunu ise hiçbir yerde belirtmemiştir. Ayrıca, madencilik faaliyetinin Muğla’nın Bodrum ilçesinin içme suyu kaynağı su kuyularını olumsuz etkileyeceği “TKİ Geli-Akbelen Karacahisar (Milas-Muğla) Linyit Sahaları ve Yakın Dolayındaki Hidrojeolojik Koşulların Mevcut Verilere Dayanılarak Linyit Madenciliği ve Bodrum İçme Suyu Kuyuları Açısından Değerlendirilmesi” raporunda açıkça ortaya koyulmuşken ilgili bilirkişi bu raporu dikkate almamıştır.
- Çevre Mühendisliği Bilim Dalı Değerlendirmesi başlıklı bölümü ise 184 sayfalık raporun sadece 2 sayfasını oluşturmaktadır. Bu iki sayfa içinde de Akbelen Ormanı’nın maden ocağına dönüşmesi halinde çevresel etkilerinin ne olacağına ilişkin hiçbir değerlendirme yoktur.
- Dava konusunun makine mühendisliği/enerji sistemleri mühendisliği açısından değerlendirilmesinin davamızla ne ilgisi olduğu tarafımızdan anlaşılamamıştır. Raporun bu bölümü, bilirkişi deliline başvurmanın amacı ile bağdaşmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlıkla alakası olmayan hazır bilgiler kes/yapıştır yöntemiyle rapora dönüştürülmüştür.
İKİNCİ DEFA HAZIRLANAN BİLİRKİŞİ RAPORU NE DİYORDU?
İkizköylülerin üçüncü bilirkişi raporuna itiraz ettikleri dilekçede, ikinci defa 1 Mart 2022 tarihinde yapılan keşif sonunda düzenlenen ve 25 Nisan 2022 tarihli bilirkişi raporunun, uyuşmazlığın çözümüne yetecek ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu dile getirildi.
Dilekçede ikinci bilirkişi raporunun maddeleri hatırlatılarak, raporda dava konusu maden işletme projesinin, orman ve içerisinde yer alan ekosistemi geri dönüşü olmayacak şekilde yok edeceğinin bilimsel olarak tespit edildiği hatırlatıldı. Raporun sonuç kısmındaki şu tespitlere yer verildi:
- Açık ocak kömür madencilik faaliyeti sırasında ocak alanının genişleyeceği, alanın ormansızlaşacağı, ocak alanı ile izne konu orman alanı arasındaki tarım alanlarının zarar göreceği, madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde toz emisyonunun oluşacağı,
- Açık ocak kömür madencilik faaliyeti sırasında ocak alanının genişleyeceği alanın kesilecek ağaçlar ile birlikte ormansızlaşacağı, orman toprağının ve mineral toprağın bu sebeple erozyona açık hale geleceği, yaban hayatının sürekliliği açısından ekolojik koridor olarak muhafaza edilmesi zaruriyeti ve rehabilitasyon çalışmaları ile mevcut orman yapısının tekrar geri getirilmesinin mümkün olmadığı, madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde ormanlık alanın ve orman ekosistem bütünlüğünün zarar göreceği,
- Davaya konu yürütülmesi planlan faaliyetlerin haritada gösterilen doğal orman alanını olumsuz yönde etkileyeceği, doğal alanlarla bağlantısı devam eden davaya konu orman alanı bu habitat bütünlüğünün korunması açısından son derece önem arz ettiği,
- Bilhassa yörede çıkan orman yangınları alan da ve yakın çevresinde bulunan hayvan türlerinin barınma, üreme ve beslenme faaliyetlerinin devamlılığı açısından bu doğal ormanları kullanıyor olmaları sebebiyle önem arz ettiği,
- Alanda yürütülecek maden faaliyeti sonucunda söz konusu orman ve içerisinde var olan ekosistem geri dönüşümü olmayacak şekilde ortadan kalkacağı …
NE OLMUŞTU?
Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten, Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji, İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın 740 dönümlük bölgesini, termik santrallere linyit sağlayan açık maden ocağına katmak için gerekli izinleri almış (Kasım 2020) ancak İkizköylüler’in direnişiyle karşılaşmıştı.
17 Temmuz 2022 sabah saat 6’da Akbelen Ormanı’na giren Orman İşletmesi kesim ekibi, İkizköy halkı ormanın derinliklerine erişinceye kadar 30’a yakın ağacı kesmişti. İkizköylüler o günden beri ormanda 24 saat nöbet tutuyor.
Akbelen Ormanı’nın kesim izninin iptali için açılan davada mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti 7 Eylül 2021’de bölgede keşif gerçekleştirmişti. Bölgede ilk yapılan keşifte hakimin avukatlara hakaret etmesi nedeniyle avukatlar Arif Ali Cangı, İsmail Hakkı Atal ve Şiar Rişvanoğlu reddi hakim başvurusunda bulunmuştu.
1 Mart 2022’deki ikinci bilirkişi inceleme öncesi Resmi Gazete‘de yayınlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle birlikte tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarında madencilik faaliyetlerinin önü açılmıştı.
Mayıs 2022’de hazırlanan bilirkişi raporunda madencilik faaliyetlerinin orman ekosistemini tamamen yok edeceği kabul edilmiş ama aynı zamanda bölgedeki tüm kömürün çıkarılabilmesi için Akbelen Ormanı’nın madenciliğe açılması gerektiği de savunulmuştu.
8 Ağustos 2022’de ise üçüncü bilirkişi keşfi yapıldı.