Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için kesilmesine karşı çıkan yurttaşlar dört dündür devam eden orman kesimine tepki göstererek insan zinciri oluşturdu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ile Akbelen Ormanı savunucuları kesimin durdurulmasını istedi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, kömür madeni için kesilmesine karşı mücadele edilen Akbelen Ormanı’na, 24 Temmuz 2023 tarihinde saat 5.30 sıralarında jandarma ekipleri ve Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) korumasıyla kesim ekipleri girmişti.
Ağaç kesimine karşı çıkan ve durdurmak isteyen yurttaşlar ise jandarma ekiplerinin biber gazlı ve tazyikli su ile müdahalesine maruz bırakıldı. Kesimin üçüncü gününde, 26 Temmuz 2023’te jandarma müdahalesi sırasında ekiplerin orman yangını riskine rağmen gaz fişeği ve plastik mermi kullandığı öğrenildi. Ağaçlara sarılarak kesilmesine engel olmak isteyen Deniz Gümüşel ise gözaltına alındı ve Milas’a giriş yasağı ve yurtdışına çıkış yasağı Şartıyla serbest bırakıldı.
Kesimin dördüncü gününde, 27 Temmuz 2023 tarihinde ise Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi’nin (YK Enerji) ormanı kesmeye devam etmesi üzerine Akbelen Ormanı çadırlı nöbet alanındaki yurttaşlar insan zinciri oluşturarak Nejla Işık’ın evinin arkasına kadar ulaşan kesim alanında açıklama yaptı.
“BU KIYIMIN GELECEĞİNİ BİLİYORDUK”
İnsan zinciri sonrası Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, basın açıklaması yaptı.
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, seçimin ardından Akbelen Ormanı’nın kesimine başlandığını hatırlatarak, “Bu kıyımın geleceğini biliyorduk. Halk burada direndi. Bu kıyım geldiğinde sadece İkizköy’ün değil, bu çevredeki bütün köylerin etkileneceğini, bütün bölgenin etkileneceğini açık açık söylediler. Raporlar aldılar. Köylüler buradaki deneyimleriyle konuştular, anlattılar. Buradaki yıkım, bu toprağın, bu ormanların buradaki suların yok edilmesi anlamına geliyor diye” ifadelerini kullandı.
“DOKUZ KÖYÜ YUTAN LİMAK, 10’UNCU KÖYE GÖZÜNÜ DİKTİ”
Akbelen Ormanı’nın kesiminin durdurulmaması halinde yıkımların devam edeceğini söyleyen Karaca, “Dokuz köyü yutan Limak, 10’uncu köye gözünü dikti. 10’uncu köy ile kalmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. O yüzden Akbelen Ormanı’nın yıkımının, katliamının durdurulması; bundan sonraki bütün yıkımların durdurulması için de hayati bir önemde” dedi.
“DURDURAMAZSAK DEVAMI GELECEK”
Milletvekilleri olarak kesim alanına girdiklerini ve incelemelerde bulunduklarını aktaran Karaca, “Burada ağaçlara sarılan 90 yaşındaki annelerimiz, burada biraz önce konuşan İkizköylüler canlarından can gittiğini söylemiş, ağıtlar yakmışlardı. İşte o ağıtların daha da yükselmesine neden olacak bir kıyımla karşı karşıya kaldık. Orada geniş bir alanın kıyımı için başlatılan çalışmalar bizim gözlemlediğimiz kadarıyla henüz çok geniş bir alana yayılmamış durumda ama durduramazsak devamı gelecek” diye konuştu.
Akbelen Ormanı için direnenlere “İyi ki varsınız” diyen TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, “Bir dayanışma için buradayız. Buradaki mücadelenin önüne geçmek için değil, tam aksine bu mücadelenin yürütücülerinin, destekçisi dayanışmacısı ve bu mücadelenin bir parçası olmak için buradayız ve öncelikle toprağına, havasına, suyuna, ağacına sahip çıkan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
“YARGI MENSUPLARINA SESLENİYORUM, ÇOCUKLARINA BİRAZCIK SAYGILARI VARSA VE MESLEK HAYSİYETLERİNE İNANIYORLARSA BU YIKIMI DURDURURLAR”
YK Enerji’ye Akbelen’de ağaç kesme izni veren Orman Genel Müdürlüğü’ne açılan davada önce verilen fakat alanda yapılan ve tek “Akbelen Ormanı kesilebilir” diyen rapora dayanarak iptal eidilen yürütmeyi dudurma kararına değinen Şık sözlerini söyle sürdürdü:
“Eğer ki insan haysiyetine sahipler ise o kararı vermek üzere dosyası bulunan yargı mensuplarına sesleniyorum. Çocuklarına birazcık saygıları varsa ve meslek haysiyetlerine inanıyorlarsa bu yıkımı durdururlar. Ama zaten sahte bir raporla bu yıkımın önünü açan yargıdan bir beklentimiz yok. Tıpkı siyasi parti kılığına girmiş bir mafyanın, devleti işgal ettiği siyasi partilere güvenmediğimiz gibi o yargıya da güvenmiyoruz.”
“HALKIN SIRTINA YAPIŞMIŞ O SÜLÜKLER DAHA ÇOK PARA KAZANSIN DİYE KESİLİYOR BU AĞAÇLAR”
Akbelen için çıkarılan sesin Karadeniz’de kurutulan dereler için çıkarılacağını söyleyen Şık, sözlerine söyle sonlandırdı:
“Mevzu sadece ağaç kesimi değil, Türkiye’nin geleceğine dair bir mevzu var burada ve bu hepimizin yurttaşlık borcu. Herkes o borca namusuna sahip çıkar gibi, haysiyetine sahip çıkar gibi, sahip çıkmak zorunda. Çünkü bu bizim çocuklarımıza borcumuz. Yarın burada gölgesinde dinlenebileceği bir ağaç üstüne basacağı bir toprak olmayacak böyle giderse. Çünkü Türkiye işgal edilmiş durumda. Bir avuç sermaye, halkın sırtına yapışmış o sülükler daha çok para kazansın diye kesiliyor bu ağaçlar. Eğer bu itirazı bugün dile getiremezseniz, yarın hiçbiriniz kafanızı yerden kaldıramayacaksınız. Bu böyle biline.”