Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için kesilmesine karşı çıkan Akbelen Ormanı’nda yaşayanlar ve ormanı savunanlar muhalefet partilerine çağrı yaparak “Tüm muhalefet partilerini, konfor alanlarını terk ederek bizlerle birlikte gerekirse ağaçlara sarılarak, TOMA’ların önünde durarak bu yok edişe aktif eylemsellik ile dur demeye davet ediyoruz” dedi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de, kömür madeni için kesilmesine karşı mücadele edilen Akbelen Ormanı’nda 24 Temmuz 2023 tarihinden bu yana, jandarma ekiplerinin koruması altında ağaçlar kesilmeye davam ediyor.
Ağaç kesimine karşı çıkan ve durdurmak isteyen yurttaşlar ise jandarma ekiplerinin biber gazlı ve tazyikli su ile müdahalesine maruz bırakıldı. Dün (26 Temmuz 2023) jandarma müdahalesi sırasında ekiplerin orman yangını riskine rağmen gaz fişeği ve plastik mermi kullandığı öğrenildi.
Bugün (27 Temmuz2023) ise Akbelen Ormanı savunucuları bir açıklama yaparak muhalefet partilerine seslendi. Yapılan çağrıda yurttaşlar, Akbelen Ormanı’nın başta Anayasa olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeye aykırı olarak kesilmesine karşı olduklarını dile getirerek, “Ormanımızı, yaşamımızın kaynağını geçtiğimiz Pazartesi gününden beri savunuyoruz” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Muğla’daki üç termik santralin kapatılmasına yönelik kararını hatırlatan yurttaşlar, Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde devam eden ve Akbelen Ormanı’nda ağaç kesimi yapılıp yapılamayacağına ilişkin davanın ise henüz sonuçlanmadığına işaret edildi.
Aydın İdare Mahkemesi’nin Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerinin kapatılması için 1997yılında verdiği karar Danıştay tarafından onaylanmıştı. Türkiye, Danıştay kararını uygulamadığı için 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mahkûm edilmişti.
“EĞER ORMAN BU HIZLA YOK EDİLMEYE DEVAM EDERSE EN GEÇ 31 TEMMUZ’DA TAMAMI YOK EDİLMİŞ OLACAK”
Bu süreçte defalarca orantısız güç, hak ihlali, darp ve şiddetle karşı karşıya kaldık diyen yurttaşlar, “Önümüzdeki günlerde de kalmaya devam edeceğiz. Zaman ormanımız, canımız, yaşamımızın kaynağı için çok hızlı ilerliyor. Yaptığımız hesaplamalara göre eğer orman bu hızla yok edilmeye devam ederse en geç 31 Temmuz’da tamamı yok edilmiş olacak.”
Muhalefet partilerine çağrı yapan yurttaşlar şöyle devam etti:
“Siz muhalefet partileri zamları konuşmak için TBMM’yi göreve çağırdınız ve hepimizi yakan zamları konuştunuz. Şimdi sırada zamların temel kaynağı olan çiftçinin, üreticinin, köylünün, meraların, suyun, zeytinin korunması için TBMM’yi acilen göreve çağırmak var.”
“AKBELEN DÜŞERSE YARIN KAZ DAĞLARI, KARADENİZ, SİNOP, AKKUYU, KIRKLARELİ DÜŞER”
Akbelen Ormanı savunmasının iki yılı aşkın süren çadırlı nöbeti ve yaklaşık dört yıllık mücadelesiyle Türkiye’nin bir sembolü olduğu belirtilen çağrıda, “Akbelen düşerse yarın Kaz Dağları, Karadeniz, Sinop, Akkuyu, Kırklareli düşer. Ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin, tarım alanlarının, su havzalarının teker teker yok edilmesi ülkemizi küresel iklim krizine karşı daha kırılgan bir hale getirirken, çiftçiyi, üreticiyi, köylüyü daha büyük çıkmazlara sürükler” dendi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) oturum için ihtiyaç olan milletvekili sayısının onda birinin bile Akbelen Ormanı’nda kendileriyle mücadele içinde olmasının fark yaratacağını belirten yurttaşlar, “Devlet-Limak ortaklığı ile devam eden bu yok edişin önünde durmamızı sağlar” dedi.
Yurttaşlar son olarak şu çağrıyı yaptı:
“Tüm muhalefet partilerini, il, ilçe örgütleri ve tüm milletvekillerinin salt çoğunluk halinde konfor alanlarını terk ederek bizlerle birlikte gerekirse ağaçlara sarılarak, TOMAların önünde durarak bu yok edişe aktif eylemsellik ile dur demeye davet ediyoruz.”
NE OLMUŞTU?
Muğla’nın Milas ilçesinde bağlı İkizköy’de, bölge halkı YK Enerji’nin termik santrallerine yakıt sağlayan linyit madeni sahasını Akbelen Ormanı’na doğru genişletilmesine karşı çıkmıştı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28 Kasım 2020 tarihinde şirkete verdiği maden açık işletme iznine istinaden, Orman Genel Müdürlüğü de YK Enerji’ye Akbelen Ormanı’nda ağaç kesme izni vermişti. Köylüler 29 Nisan 2021 tarihinde bu karara karşı hukuki süreç başlatmıştı.
17 Temmuz 2021’de Orman İşletme Müdürlüğü’nün kesim ekibi, mahkeme kararını beklemeden Akbelen Ormanı’nda 30’a yakın ağaç kesmiş ve karşılık olarak İkizköylüler ağaç kesimine karşı ormanda 24 saatlik bir nöbete başlamıştı.
8 Ağustos 2021’de şirket yangın sıçrama ihtimali olduğu gerekçesiyle yeniden kesime gelmiş ve 100’ün üzerinde ağaç kesmişti fakat İkizköylüler daha fazla ağacın kesilmesine yeniden engel olmuştu.
Bunun üzerine orman yangınları nedeniyle ormanlara giriş yasağı gerekçe gösterilerek 10 Ağustos 2021 gecesi Jandarma ekipleri özel bir mülke ait nöbet alanında, mülk sahibinin izin belgesi olmasına rağmen, 11 kişiyi sürükleyerek dışarı çıkarmış, Füsun Kayra ve Edibe Demir hakkında kamu görevlisine mukavemet suçundan dava açılmıştı.
11 Ağustos 2021 tarihinde ise Muğla 1. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş fakat karar itiraz edilmişti. 1 Aralık 2022 tarihinde ise, dava kapsamında düzenlenen üçüncü bilirkişi keşfine dayanılarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmişti. 24 Temmuz 2023‘tarihinde Akbelen Ormanı’na yeniden ağaç kesimi için girilmesi üzerine davanın esası hakkında yürütmenin durdurulması için karar verilmesi için İkizköylüler tarafından tedbiren derhal yürütmeyi durdurma talebi mahkemeye iletilmişti.
Davanın ikinci duruşmasında hazır bulunmasına rağmen İkizköylülerin tanıklarının dinlenmemesi, savunma avukatlarının Jandarmaya gece yarısı baskını emrini kimin verdiğinin araştırılmaması, sanıkların Jandarmanın orantısız güç kullanımı sonucu yaralanmalarını tespit eden adli tıp raporlarının dosyaya getirilmesi gibi taleplerin reddedilmesi üzerine reddi hakim talebinde bulunulmuştu.
Davanın 27 Mart 2023 tarihinde görülen altıncı duruşmasında ise İkizköylülerin avukatları duruşmanın uluslararası arenada takip edildiğini belirtmiş, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Savunucularının Korunması Özel Raportörü Mary Lawlor’un süreci izleyeceğine dair attığı tweeti mahkeme ile paylaşmıştı.
Akbelen Ormanı’nın kesim izninin iptali için açılan davada ise mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti 7 Eylül 2021’de bölgede keşif gerçekleştirmişti. Bölgede ilk yapılan keşifte hakimin avukatlara hakaret etmesi nedeniyle avukatlar Arif Ali Cangı, İsmail Hakkı Atal ve Şiar Rişvanoğlu reddi hakim başvurusunda bulunmuştu.
1 Mart 2022’deki ikinci bilirkişi inceleme öncesi Resmi Gazete‘de yayınlanan maden yönetmeliğindeki değişiklikle birlikte tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlarında madencilik faaliyetlerinin önü açılmıştı.
Mayıs 2022’de hazırlanan bilirkişi raporunda madencilik faaliyetlerinin orman ekosistemini tamamen yok edeceği kabul edilmiş ama aynı zamanda bölgedeki tüm kömürün çıkarılabilmesi için Akbelen Ormanı’nın madenciliğe açılması gerektiği de savunulmuştu.
8 Ağustos 2022’de ise üçüncü bilirkişi keşfi yapılmıştı. İkizköylüler 23 Ekim 2022 tarihinde Milas’ta bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirerek, bilirkişilerin üzerindeki baskılara son verilmesini istemişti. Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı, İkizköylü Nejla Işık, “Biliyoruz ki vicdanlarının sesiyle yazılmış bilirkişi raporları Akbelen’in kurtuluşu olacak! Akbelen’i koruyacak bilirkişi raporunu umutla bekliyoruz” demişti.
Üçüncü bilirkişi raporu ise Akbelen Ormanı’ndan kömür madencilik yapılabileceğini söylemişti.
16 Temmuz 2023’te İkizköylüler ve yaşam savunucuları, çadırlı nöbetin ikinci yılını doldurması solayısıyla bir ayara gelmiş, “Akbelen Ormanı’na dokunmayın” demişti.
24 Temmuz 2023’te Jandarma ve TOMA’larla kesim ekipleri ormana girerek kesime başlamış; jandarma, Akbelen Ormanı’nın kesimini engellemek adına ormana girmek isteyen yurttaşlara müdahale etmişti. Avukat İsmail Hakkı Atal, Fidan Eroğlu, Hasan Yorulmaz, Osman Asal, Volkan Çetin ve Ege Tok gözaltına alınmıştı.