Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Muğla ormanları ve topraklarındaki maden ruhsatlarıyla ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin DMM’nin “kamuoyunu yanıltıcı nitelikle açık bir dezenformasyon” açıklamasına yanıt verdi. Aras, “Benim yapmış olduğum açıklama; beni kamuoyunu yanıltıcı nitelikte dezenformasyon yapmakla itham eden açıklamada olduğu gibi karmaşık verilere ve kelime oyunlarına değil, TEMA Vakfı’nın raporuna dayanmaktadır” dedi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras; Bodrum’da gerçekleştirdiği kurum temsilcileri ziyaretinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen enerji ve maden yasası hakkında şunları söyledi:
“Bütün itirazlarımıza rağmen yasa meclisten geçti. Bu kent bir turizm kentiyse bu yasa turizmi doğrudan tehdit ediyor. Muğla ormanlarının yüzde 70’i, topraklarının ise yüzde 60’ı maden ruhsatı kapsamına alınmış durumda.”
“İŞLETME İZNİ VERİLEN ALANLARIN TOPLAM İL YÜZÖLÇÜMÜNE ORANI İSE YÜZDE 9,48 DÜZEYİNDEDİR”
Sonrasında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), 24 Temmuz’da konuya ilişkin sosyal medyadan açıklama yayımlayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Bazı sosyal medya mecralarında ‘Muğla ormanlarının yüzde 70’i, topraklarının ise yüzde 60’ı maden ruhsatı kapsamına alınmış durumda’ şeklinde yer alan paylaşımlar, kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir dezenformasyondur.”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın resmî verilerine göre; Muğla’da madencilik faaliyetinin fiilen yürütüldüğü kazı alanlarının il yüzölçümüne oranla yüzde 0,44 olduğunun altının çizildiği açıklamada, şunlar aktarıldı:
“Bu oran, iddialarda öne sürülen yüksek yüzdelerin gerçekle hiçbir ilgisinin olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, işletme izni verilen alanların toplam il yüzölçümüne oranı ise yüzde 9,48 düzeyindedir. Ancak bu alanların tamamında aktif madencilik faaliyeti yürütülmemekte olup, izin alınan alanların çoğu potansiyel ve sınırlı kapsamdadır.”
Türkiye’de, orman alanlarında geçici olarak madencilik faaliyetlerine tahsis edilen alanların, Türkiye’nin tüm orman varlığının binde 3’üne tekabül ettiğinin savunulduğu açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bu da Türkiye’de orman alanlarını koruma politikasının etkili olduğunu ve madencilik faaliyetlerinin fiilen çok sınırlı bir düzeyde kaldığını göstermektedir. Kamuoyunun, manipülatif ve kasıtlı olarak yanıltıcı bilgiler içeren paylaşımlara karşı dikkatli olması büyük önem taşımaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
MADEN RUHSATI İLE MADEN ALANI NEDİR?
Maden ruhsatı, gerçek veya tüzel kişilerin bir maden sahası içinde arama veya işletme yapabilmesi için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Maden alanı ise maden ruhsatının geçerli olduğu coğrafi sınırları belirleyen alandır.
Diğer yandan YK Enerji’nin, Akbelen Ormanı’nı da içine alan ve beş ayrı ruhsatın birleştirilmesiyle toplamda 230 bin dönümlük alanı kapsayan kömür madeni işletme ruhsatının 28 Aralık 2021’de bitmesi gerekirken 10 Mart 2021’de 10 Mart 2041 yılına kadar uzatılmıştı. İptali için 24 Ağustos 2024’te görülen duruşmada; Milas ilçesinin 10’da biri büyüklüğündeki alanın, tek bir şirkete tahsis edilmesinin kamu yararına aykırı olduğu dile getirilmişti.
Ayrıca, Muğla’nın Fethiye ilçesinde bulunan Yeşilüzümlü Mahallesi’nde, Eti Elektrometalurji A.Ş. tarafından yapılmak istenen krom eleme tesisinin proje tanıtım doyasındaki bilgiye göre; Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 15 Mayıs 2017’de verilen işletme ruhsatının süresinin 15 Mayıs 2047, yani 30 yıl olduğu belirtiliyor. Ruhsat sahası içindeki ÇED alnının büyüklüğü ise 9,85 hektar.
Fethiye’nin yüzölçümü 875 kilometrekare, yani 87 bin 500 hektar. Şirkete verilen maden ruhsatı bölgesinin büyüklüğü ise 11 bin 239 hektar. Bu büyüklük Fethiye’nin yaklaşık olarak sekizde birine denk geliyor.
DMM’nin açıklamasına ilişkin dün (25 Temmuz) sosyal medyadan açıklama yayımlayan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, şu ifadeleri kullandı:
“Kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir dezenformasyon olarak nitelenen ‘Muğla ormanları ve topraklarındaki maden ruhsatları’ ile ilgili açıklamam; kurulduğu 1992 yıldan beri ülkemizin ve dünyanın en güvenilir, en saygın kurumlarından biri olarak tanınan TEMA Vakfı’nın, beş yıl önceki bilimsel araştırma verilerine dayanmaktadır.
Dolayısıyla benim yapmış olduğum açıklama; beni kamuoyunu yanıltıcı nitelikte dezenformasyon yapmakla itham eden açıklamada olduğu gibi karmaşık verilere ve kelime oyunlarına değil, TEMA gibi dünyaca ünlü bir kurumun; ‘Maden mevzuatının ülke genelinde yarattığı tehditi ortaya koyabilmek için’ hazırladığı, rapora dayanmaktadır.”

Öte yandan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA), 15 Ekim 2020’de internet sitesinde yayımladığı açıklamaya göre; ihale, arama ve işletme aşamalarında 1.449 maden ruhsatına bölünen bölgenin yüzde 59’unun ruhsatlandırıldı. Ayrıca, Muğla ve çevresi orman alanlarının yüzde 65’i madenler için ruhsatlandırıldı.
Raporun tamamını okumak için tıklayın.
25 HEKTAR SINIRI NE ANLAMA GELİYOR?
Büyük ruhsat sahaları içindeki 25 hektarı geçmeden planlanan maden projeleri ise ÇED raporu hazırlamaktan kaçmanın bir yöntemi olarak eleştiriliyor.
ÇED Yönetmeliği’ne göre, “ÇED Raporu” hazırlanması gereken projeler ile “Proje Tanıtım Dosyası” hazırlanması gereken projeler ayrılıyor. Buna göre, ÇED Yönetmeliği’nin Ek-1 listesinde yer alan projelerin ÇED Raporu hazırlaması zorunluyken EK-2 listesinde yer alan projeler yalnızca Proje Tanıtım Dosyası hazırlar ve valilikler tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verilebilir.
Yönetmeliğe göre bir maden projesinin alanı 25 hektardan fazla olduğunda, bu projeye ÇED gerekli değildir kararı verilemez ve ÇED süreci işletilir. Madde, şirketlerin ÇED süreçlerine tabi olmamak için geniş ruhsat sahalarında 25 hektarın altında birden fazla proje tasarlayabilmeye imkan tanıması nedeniyle eleştiriliyor.