Muğla‘nın Menteşe ve Yatağan ilçelerinin ortak sınırında kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı direnen yurttaşların, kazanımlarını kutlamak amacıyla düzenlediği 4. Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali’nde bugün (11 Ekim) kortej yürüyüşü ve açılış konuşması gerçekleştirildi.
Muğla‘nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallelerinin ortak sınır olan Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı mücadele eden yurttaşlar, projeye verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna dava açarak iptal ettirmişti. Menteşe Belediyesi’nin verdiği ruhsatlar ise aynı şekilde verilen mücadelenin sonucunda iptal edilmişti.


Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi tarafından elde edilen kazanımlarım kutlanması amacıyla Deştin Kültür ve Doğal Yaşam Festivali, dün (10 Ekim 2025) başladı. Festivalde ilk gün Deştin Çayı gezisi, yerel müzik dinletisi, belgesel gösterimi, söyleşiler ve konserler gerçekleştirildi.


Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Festival; Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), Muğla Büyükşehir Belediyesi, Menteşe Belediyesi ve Yatağan Belediyesi’nin katkılarıyla düzenleniyor.


Devam eden festivalin bugünkü (11 Ekim 2025) programı saat 12.00’de başlayacak kortej yürüyüşü öncesinde yurttaşlar bir araya gelerek zeybek oynadı. Ardından kortej yürüyüşü gerçekleşti.


Program, Marmaris Kent Politikaları Derneği Kurucu Üyesi Halime Şaman’ın sunduğu açılış konuşmalarıyla devam etti.


HALUK ÖZSOY: “BU SENEDEN İTİBAREN ARTIK EMİNİZ Kİ KAZANACAĞIZ”
Açılış konuşması, Deştin Çevre Platformu Eş Sözcüsü Haluk Özsoy’un konuşmasıyla başladı. Özsoy, bölgede yaklaşık 30 yıldır verilen bir mücadele olduğuna dikkat çekerek, şunları aktardı:
“Siyasilerimiz de bizimle, belediyelerimiz de bizimle. Burada topyekun bir mücadele veriyoruz. O yüzden bu seneden itibaren artık eminiz ki kazanacağız. Geçen sene belki bu kadar değildik ama bu seneden itibaren eminiz.“


Özsoy, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Burada ciddi bir talan, ortalığı böyle birbirine katıp, içinden paralarını alıp çekip gitmek isteyen bir sürü insan var Muğla’da ve son dönemde daha da fazla çoğaldı. Dolayısıyla artık bu mücadele biçimini biraz daha geliştirmemiz gerekiyor. Biraz daha üstten bakarak bir mücadeleye çevirmemiz gerekiyor. Hep birlikte bu talan düzenine karşı ciddi bir mücadele vermemiz gerekiyor. Başka türlü bu işin içinden çıkamayız.”
MESUT GÜNAY: “DEŞTİN FESTİVALİ, DİRENİŞİN TİMSALİDİR”
Sonrasında Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, konuşma yaptı. Günay, “Yıllarca hep beraber yürümenin coşkusu ve gururu içerisinde olan bir belediye başkanıyım” dedi.
Belediye başkanı olmadan önce de mücadelenin bir parçası olduğunu vurgulayan Günay, şunları aktardı:
“Bu çimento fabrikasını zaten bertaraf edeceğiz ama bu direnişin sembolü olarak bu festivaller hep devam edeceğini umuyorum. Aslında bu Deştin Festivali, direnişin timsalidir.”
GİZEM ÖZCAN: “MUĞLA’NIN NERDEYSE HER KÖŞESİNDE, HER İLÇESİNDE YAŞAMI SAVUNMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Günay’ın ardından kürsüye çıkan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan, şunların altını çizdi:
“Büyün dünya, ‘Daha yaşanabilir bir zaman, doğa ve dünyayı nasıl yaratabiliriz’i konuşurken; biz ne yazık ki özellikle Muğla’nın nerdeyse her köşesinde, her ilçesinde yaşamı savunmak zorunda kalıyoruz, sizlerle beraber mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı, geçen Newyork’a gitmiş ve orada bir konuşma yapmış Gazze’de insanlar öldürülüyor, ağaçlar kesiliyor, akarsular kirletiliyor. Buradan direnen Filistin halkının onurlu mücadelesine bir kez daha selam yolluyoruz, onların yanındayız. Ancak, Cumhurbaşkanı’na şunu hatırlatmamız gerekiyor: Evet, Filistin’de onlar yaşanıyor ama bizim güzel memleketimizde de ağaçlar kesiliyor, akarsular kirletiliyor. Benim cennet vatanıma, güzel memleketime ihanet ediliyor.”
Halime Şaman, CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici’nin yurtdışı görevi nedeniyle katılamadığı için ilettiği mesajı okudu. Öneş Derici, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Muğla’mızın her karış toprağı, her damla suyu, her zeytin dalı için verdiğimiz mücadele; doğasına, suyuna, yaşamına sahip çıkan siz değerli doğaseverlerle her geçen gün daha da güçleniyor.”
CEMALETTİN KÜÇÜK: “DEŞTİN’İN DİRENİŞİ, TÜRKİYE’DE ÖRNEK BİR DİRENİŞTİR”
Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük, kürsüde yaptığı konuşmasında Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Köyü mevkisinde bulunan altın madeninde liç işleminden sonra depolanan toprak yığınının, 13 Şubat 2024’te heyelana dönüşmesi sonucu toprak altında kalan dokuz işçinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.


Küçük, konuşmasının devamında; “Bugün bu coğrafyada, zeytinliklerin taşınabilir olduğunu söyleyen akademik unvanlı kişiler var. Bunların net bir şekilde evet dağı da taşırsınız, toprağı da taşırsınız, nehiri de taşırsınız ama kime faydası olur bunun? Sermayeye olur. Yaşamla bir ilişkisi olmaz” dedi.
“Deştin’in direnişi, Türkiye’de örnek bir direniştir” ifadelerini kullanan Küçük; Türkiye’nin en çok yağış alan ve susuzlukla karşı karşıya kalan Muğla, Aydın, Denizli çevresine örnek olmak üzere mücadelenin daha da yoğunlaşacağının bilincini taşıdıklarını vurguladı.
NEJLA IŞIK: “MÜCADELEMİZ BİRLİĞİMİZDEN, KAZANACAĞIZ”
Kürsüde son olarak konuşma yapan İkizköy Mahallesi Muhtarı Nejla Işık, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda kömür madenine karşı sürdürdükleri mücadeleye dikkat çekti.


Deştin mücadelesini yıllardır takip ettiklerini vurgulayan Işık, “Yıllardır kazandığımız çok şey var zaten birbirimizi kazandık biz, birbirimizi tanıdık, mücadeleleri gördük, omuz verdik, güçlendik ama en büyük kazanımımız elbette bu çimentocu şirketleri buradan defettiğimizde, bu madencileri Akbelen’den defettiğimizde, köylerimiz yaşamaya devam ettiğinde” dedi.
Işık, konuşmasının devamında; “Mücadelemiz birliğimizden, kazanacağız” ifadelerini kullandı. Ardından “Deştin Çayı özgür akacak”, “Her yer Akbelen, her yer direniş” ve “Biz bitti demeden bu dava bitmez” sloganları atıldı.