İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından yayımlanan Genç İşçiler İş Cinayetleri Raporu’na göre, 2013-2024 yılları arasında en az 2 bin 664 genç işçi hayatını kaybederken, Muğla’da ise 60 genç işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İSİG Meclisi, ‘Genç İşçiler İş Cinayetleri Raporu’ yayımladı. Rapora göre; 2013-2024 yılları arasında en az 2 bin 664 genç, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
2024 yılında Muğla’da 60 genç işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, Türkiye’de en çok iş cinayetinin yaşandığı il 336 ölümle İstanbul oldu. İstanbul’u 116 iş cinayetiyle Antalya, 108 iş cinayetiyle İzmir takip etti.

Raporda; hayatını kaybeden işçilerin 230’unun kadın, 2 bin 434’ünün ise erkek olduğu; hayatını kaybedenler arasında 280 mülteci/göçmen işçinin bulunduğu belirlendi.
İSİG verilerine göre; hayatını kaybeden işçilerin yalnızca yüzde 3,19’unu oluşturan 85 işçinin sendikalı olduğu, yüzde 96,81’e denk gelen 2 bin 579 işçinin ise sendikasız olduğu tespit edildi.
Son 11 yılda hayatını kaybeden genç işçilerin yaşları ise şu şekilde:
2013 yılında en az 193 genç işçi, 2014 yılında en az 226 genç işçi, 2015 yılında en az 222 genç işçi, 2016 yılında en az 233 genç işçi, 2017 yılında en az 232 genç işçi, 2018 yılında en az 225 genç işçi, 2019 yılında en az 206 genç işçi, 2020 yılında en az 202 genç işçi, 2021 yılında en az 174 genç işçi, 2022 yılında en az 252 genç işçi, 2023 yılında en az 260 genç işçi ve 2024 yılında en az 239 genç işçi olmak üzere söz konusu dönemde en az 2 bin 664 genç işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

EN FAZLA İŞ CİNAYETİ İNŞAAT, YOL İŞKOLUNDA
Genç işçilerin en fazla hayatını kaybettiği üç sektör sırasıyla tarım-orman, konaklama-eğlence ve taşımacılık iş kolları oldu.
İnşaat, yol işkolunda 695 işçi; tarım, orman işkolunda 453 emekçi (318 işçi, 135 çiftçi); konaklama, eğlence işkolunda 231 işçi; taşımacılık işkolunda 178 işçi; metal işkolunda 157 işçi; madencilik işkolunda 150 işçi; ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 122 işçi; belediye, genel İşler işkolunda 93 işçi; enerji işkolunda 87 işçi; gıda, şeker işkolunda 72 işçi; tekstil, deri işkolunda 59 işçi; sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 58 işçi; savunma, güvenlik işkolunda 55 işçi; petro-kimya, lastik işkolunda 51 işçi; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 44 işçi; ağaç, kâğıt işkolunda 29 işçi; çimento, toprak, cam işkolunda 29 işçi; basın, gazetecilik işkolunda 15 işçi; iletişim işkolunda dört işçi; banka, finans, sigorta işkolunda bir işçi ve işkolu belirlenemeyen 81 işçi hayatını kaybetti.

EN FAZLA İŞ CİNAYETİ TRAFİK KAZASI NEDENİYLE
İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:
Trafik, servis kazası nedeniyle 637 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 436 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 403 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 242 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 209 işçi; intihar nedeniyle 194 işçi; şiddet nedeniyle 167 işçi; patlama, yanma nedeniyle 123 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 74 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 60 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 32 işçi ve diğer nedenlerden dolayı 177 işçi yaşamını yitirdi.
NEDEN İŞ KAZASI DEĞİL İŞ CİNAYETİ?
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), iş cinayetleri hakkında şu bilgilendirmeyi yapıyor: “İşyeri ortamı, üretim araçları ve işçileri üretim sürecinde bir araya getiren mekanlardır. Bunun sonucunda ise işçiler açısından çeşitli sorunlar gündeme gelmektedir. İşyerindeki çeşitli fiziksel ve kimyasal etmenler ile mekanik ve ergonomik etmenler işçilerde çeşitli etkilere yol açmaktadır. İşyerindeki olumsuz çalışma koşullarının etkileri iş kazaları şeklinde kendini göstermektedir.
İş cinayetleri rakamlarının bu kadar yüksek seyrettiği ülkemizde yüzde 98’i önlenebilir olmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle yaşanan işçi ölümleri ve ağır yaralanmalar işverenlerin kar hırsı yüzünden artarak devam ediyor. Hem önlenebilir olması hem de bu kar hırsı yüzünden iş kazaları terimi ülkemizde ‘iş cinayetleri’ olarak adlandırılmaktadır.”
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ise şu bilgilendirmeyi yapıyor: “İSİG Meclisi; bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğunun bilinciyle, yaşanan işçi ölümlerini ‘iş kazası’ olarak değil ‘iş cinayeti’ olarak tanımlar.”