Muğla dahil Türkiye’nin farklı yerlerindeki 75 ekoloji örgütü ile sivil toplum kuruluşu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, “TBMM’den geçirilerek yasalaştırılan İklim Kanunu ile maden ve enerji projelerinin önünü koşulsuz açan Torba Yasa, barışın ekolojik temelde inşa edilmesini daha da zorunlu kılıyor” denildi.
Muğla’dan altı kurumun da içinde yer aldığı 75 ekoloji örgütü ile sivil toplum kuruluşu imzasıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ortak açıklama yayımladı.
“Doğayla barış” başlığıyla yayımlanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bugüne kadar ekoloji hareketlerinin defalarca dile getirdiği ‘barış’ çağrısını bir kez daha yineliyoruz. Bizler için barış; yalnızca silahların susması değil, insan ve insan dışı doğanın yaşam bulması, ölümün yerini yaşamın almasıdır.”
Yürüttükleri mücadelelerle biriktirilen deneyim ve hafızayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Komisyonu’na ve topluma aktarabilmek için kolektif bir çalışmayla bir arada olduklarının vurgulandığı açıklamada, şunların altı çizildi:
“Çatışmalı dönemde; askeri yasak bölgeler, köy boşaltmalar, güvenlik gerekçesiyle ormanların kesilmesi, mera, yayla ve tarım alanlarına geçişin yasaklanması, orman yangınları, güvenlik barajları, kalekollar, kayyım politikaları ve benzeri durumlarla insanlarla birlikte doğadaki canlı cansız varlıklar için bazıları geri dönüşü olmayan geniş çaplı zararlar meydana geldi.”
“BARIŞIN GERÇEKLEŞMESİ ANCAK ‘DOĞA İLE DE BARIŞ’ PERSPEKTİFİYLE KALICI HALE GELEBİLİR”
Ekolojik zararların bütünlüklü şekilde kayda geçirilmesinin ve ortaya çıkan sonuçların Komisyon ile birlikte kamuoyuyla paylaşılmasının hayati önem taşıdığının belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi:
“Barışın gerçekleşmesi ancak ‘doğa ile de barış’ perspektifiyle kalıcı hale gelebilir. Son iki ayda arka arkaya TBMM’den geçirilerek yasalaştırılan İklim Kanunu ile maden ve enerji projelerinin önünü koşulsuz açan Torba Yasa, barışın ekolojik temelde inşa edilmesini daha da zorunlu kılıyor.”
Açıklamanın devamında şunlar aktarıldı:
“Barış umudumuzu büyütürken sermayenin doğa üzerinde baskı ve sömürüsüne hız vermesinden aynı ölçüde endişe duyuyoruz. Barışı savunurken; yargı kararlarının işlevsizleştirilmesi, özellikle son torba yasanın sağladığı kolaylıklarla ÇED süreçlerinde halkın görüşlerinin yok sayılması, her gün onlarca acele el koyma kararı yayınlanmasıyla coğrafyamız üzerinde kalıcı bir OHAL istemiyoruz.
Çatışmalı sürecin arkada bırakılarak barışın tesisinin başarıya ulaşabilmesi için ekoloji örgütlerinin de içinde yer alacağı sivil izleme ve uygulama mekanizmaları geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
“‘MİLLİ DAYANIŞMA, KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU’ TARAFINDAN DİNLENECEK KURUMLAR ARASINDA EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ DE ÖNERİLDİ”
Bunun için bugünden itibaren aralarında bilimsel-teknik alanlarda uzmanlarla bölgedeki yerel ekoloji örgütlerinin, sendika ve meslek odalarının da olduğu bir ekolojik iyileştirme programının ana hatlarının oluşturulmasını hedeflediklerinin ifade edildiği açıklamada, “Bu çalışmayı gerçekleştirebilmemizin de ancak kolektif emekle mümkün olacağını biliyoruz” denildi.
Dünyada benzer barış süreçlerinde, ekoloji başlığına ve ekoloji örgütlerine önemli sorumluluklar verildiğinin vurgulandığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Farklı ülkelerdeki çatışma çözüm süreçlerinde, geçiş dönemi adaleti mekanizmalarına insan merkezli yaklaşım aşılarak bir bütün olarak doğanın uğradığı zararların bilançosu da dahil edildi.”
Kolombiya’da imzalanan barış antlaşmasında; özellikle ormanların korunması, yasadışı madencilik faaliyetleriyle tarım alanları ve kırsal reform düzenlemelerine yer verildiğine ve oluşturulan özel yargılama mekanizmasına sadece insan haklarının değil, çevresel etkileri de araştırma yetkisi tanındığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar aktarıldı:
“TBMM’de kurulan resmi ismiyle ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ tarafından dinlenecek kurumlar arasında ekoloji örgütleri de önerildi. Komisyon’un ekoloji örgütlerini davet edip etmeyeceğini ve nasıl bir çalışma yöntemi benimseyeceğini yakından izliyoruz.
Ancak bizler için önemli olan, söyleyeceğimiz sözü mümkün olduğunca kolektif ve kapsamlı hale getirerek, Komisyon’un ve daha da önemlisi toplumun gündemine taşımaktır.”
“İNSANIN, İÇİNDE YAŞADIĞI DOĞAYLA BİRLİKTE DÜŞÜNÜLMESİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Bu nedenle ekoloji hareketleri olarak barış sürecinin toplumsallaşmasını ve doğayla da barışa evrilmesi için çalışmalara başladıklarının altının çizildiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Bu konuda ekoloji mücadelesinin barış konusundaki birikimini ve dünyadaki barış süreçlerinde yer alan ekoloji örgütlerinin deneyimlerini içeren bir rapor hazırlıyoruz. Kalıcı bir barış için onarıcı adalet kadar ekolojik iyileştirmenin de zorunlu olduğunu düşünüyoruz.”
Açıklamada son olarak; “İnsanın, içinde yaşadığı doğayla birlikte düşünülmesine ihtiyacımız var. Bunun barışın olmazsa olmaz bir koşulu olduğunu savunuyoruz. Doğayla barışı güçlü bir şekilde anlatabilmek için, ekoloji hareketlerini hep birlikte düşünmeye, konuşmaya ve ortaklaşmaya davet ediyoruz” denildi.
Açıklamaya imza atan kurumlar şu şekilde:
Adaların Atları Platformu
Adana Ekoloji Platformu
Akhisar Çevre Derneği
Antakya Çevre Koruma Derneği
Ayvalık Tabiat Platformu
Bakırtepe Çevre Platformu
Balıkesir Çevre Platformu (BALÇEP)
Barış İçin Toplumsal Girişim
Batman Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇEV-GÖN)
Beylikdüzü Doğa Sporları ve İzcilik Derneği
Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP)
Bursa Su Kolektifi
Büro Emekçileri Sendikası Ankara 2 Nolu Şube
Büyük Menderes İnisiyatifi
Çeşme Çevre Derneği
Çeşme Yarımada Çevre Derneği
Datça Demokrasi Platformu
Datça Demokrasi Platformu
Datça Hayvanları Sevenler Derneği (DHSD)
Datça’nın Anarşist Kurbağaları
Demokratik Çerkes Kongresi Girişimi
Deprem Dayanışma Derneği
Devrimci 78’liler Federasyonu
DiEM25 Türkiye
Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES)
Diyarbakır Çevre Gönüllüleri Derneği (ÇEVGÖN)
Diyarbakır Çevre Koruma Derneği
Doğanın Çocukları
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri
Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu (DKY Türkiye)
Ege Çevre ve Kültür Platformu
Ekoloji Birliği
Ekoloji Politik
Ekolojik Savunma Ağı
Elbistan-Afşin Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu
Erzin Çevre Koruma Derneği
Erzin Gönüllüleri Derneği
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER)
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması
Haber Sen Genel Merkezi
Hatay Kadın Dayanışması
İHD Adana Şube Ekoloji Komisyonu
İklim Adaleti Koalisyonu
İnsan Hakları Derneği Afet ve Ekoloji Komisyonu
İzmir Barış Forumu
İzmir Müzisyenler Derneği (İ.M.D.)
İzmir Yeşil Gelecek Dernegi
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP)
Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği-KEYAD
Malatya Kuluncak Çörmü Köyü Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Marmara Ereğlisi Gönüllüleri
Merzifon Çevre Platformu
Meşe Erozyonla Mücadele Doğayı Koruma ve Ağaçlandırma Derneği (Meşe Derneği)
Mezopotamya Ekoloji Hareketi
Muğla Çevre Platformu
Muğla Su İnisiyatifi
Munzur Koruma Kurulu
Özgürlük için Hukukçular Derneği Ekoloji Komisyonu
Samandağ Ekoloji Grubu (SEMEG)
Sinop Nükleer Karşıtı Platform
Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği (SNKPDER)
Slow Food Fethiye
Sosyal Adalet Hareketi
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Şırnak Ekoloji Platformu
Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen)
Tekirdağ Kent Konseyi
Türkiye Çevre Platformu
Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP)
Validebağ Savunması
Yaşam Bellek Özgürlük Derneği
Yaşam ve Dayanışma Yolcuları (YDY)
Yeşil Direniş
Yeşil Sol Ekoloji
Yeşilırmak Çevre Platformu